KAPALI ÇARŞI ESNAFI ESKİ GÜNLERİNİ ARIYOR
Esnaflar, açılan süpermarketler, hazır gıda üretimi ve tüketiminin artması üzerine kapalı çarşıya olan rağbetin azaldığını söylüyor
Esnaflar, açılan süpermarketler, hazır gıda üretimi ve tüketiminin artması üzerine kapalı çarşıya olan rağbetin azaldığını söylüyor. Esnaf ilişkilerinin de gelişen ve değişen ekonomi sisteminden dolayı rekabete dönüştüğünü, eski esnaf dayanışması ve birliğinin az rastlanır olduğunu dile getirdi.
“ESNAFLIK BİTTİ REKABET BAŞLADI”
Kapalı Çarşı esnaflarından 15 yıldır yöresel yiyecek ve baharat satışı yapan Mehmet Yıldız, düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
“15 yıldır bu çarşıda esnaflık yapıyorum. Uzun yıllardır burada, yöresel ürünlerimizden orcik, pestil, kuru dut, Ağın leblebisi, küncü ezmesi, pekmezler, çedene kahvesibaharat ve bitkisel ürünler satıyoruz. İlkokul bittikten sonra burada çalışmaya başladım, abimde burada çalışıyordu. Üniversiteye devam etti ben hala burada çalışıyorum. İlk zamanlar burada birkaç küçük esnaf vardı, daha sonra büyümeye başladı çarşı. İlk zamanlar insanlar aşırı rağbet gösteriyordu. Mutfağındaki tüm ihtiyacını bizlerden alır, alışverişini tamamlardı. Salçasını, baharatını, çerezini, orciğini ve süt ürünlerini buradan alırdı. Tüm esnafları dolaşarak ihtiyacını alırdı, esnafta memnun kalırdı çünkü herkes kazancını sağlıyordu. Her esnaf bir birine destek olur müşteri yönlendirirdi. İş biraz daha maddi rekabete dönüştü artık. Bizlerde eski samimiyeti ve dayanışmayı arar olduk. Daha sonra marketler açılmaya başladı ve insanlar oradan alışveriş yapmaya başladı. Eskisi kadar olmasa da hala bir müşteri kitlemiz var. Uzun yıllar bizlerden alışveriş yapan, yöresel yiyecekleri merak eden turistler ve üniversite öğrencileri de ürünlerimizi tanımak ve tanıtmak adına alışveriş yapıyor. Böyle olunca yöresel ve bitkisel ürünlere ağırlık vermeye başladık. Günümüzde cilt bakımı ve saç bakımı önem kazandığından bitkisel ürünlere yönelmeye başladık, 10 tane olan çeşidi 20 ye çıkardık. Pestil ve orcik çeşitlerimizi arttırdık. Bu şekilde esnaflığımızı sürdürmeye çalışıyoruz. ”
“ÇARŞININ FİZİKİ ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”
Uzun yıllardır çarşıda süt ve süt ürünleri satışı yapan Murat Akkuş:
Yaklaşık 35 yıldır kapalı çarşıda esnaflık yapıyorum. Süt ve yoğurt hariç yöresel peynir çeşitlerimizden çökelek, tulum peyniri, salamura, lor ve tereyağını köylerdeki üreticilerimizden alıp burada satıyoruz. Tulum peyniri hariç tüm ürünlerimiz doğal olarak üretiliyor ve satılıyor. Esnaflığımızı sürdürmeye çalışıyoruz. İlk günden bugüne kadar bu çarşının çoğu özelliği değişmedi fakat değişen başka şeyler var. O zaman satılan ürünlerle şimdi satılan ürünler arasında öncelikle fark var. İlk zamanlar kasap ve et ürünleri ağırlıktaydı. Yöresel ürünler ve süt ürünleri satışı da yapılıyordu. Şöyle bir yanlış algı var; yöresel yiyecekler çok sınırlı tutuluyor hâlbuki süt ürünleri de yöresel ürünler arasında. Ürünlerimiz günlük olarak gelir ve satılır, kalan olursa tuzlanıp salamura yapılır ya da tulumculara verilir. Şehir dışından gelen her insan çarşımızı duyuyor ve burayı ziyaret ediyor. Bu ziyaret kültürümüzü tanıtmanın yanında çarşının olumsuz fiziki koşullarını da görmüş olup onları da anlatmaları. Haklılarda, çarşının bir kapısının olmayışı olumsuz algı yaratıyor. Çarşının, müşterinin güvenliği ve ürünlerin sağlıklı olarak korunup satılması açısından olumsuz bir koşul. Çarşının fiziki şartlarının iyileştirilmesini istiyoruz.
“ESNAFLARDAN YATIRIMINI YAPAN YAPTI GERİ KALAN KENDİSİNİ GEÇİNDİRİYOR”
Çarşıda balıkçılık yaparak geçimini sürdüren Murat Canpolat ise “ 20 yıldır çarşıda balıkçılık yapıyorum. Evlendikten sonra eşimin kardeşi vesilesiyle bu işi yapmaya başladım. Eskiden buralar daha güzeldi, eski komşuluklar yok şimdi. Çarşı ilk kurulduğunda burada başlayan esnaflar bıraktılar işi artık, bizler devam ediyoruz. Önceden birkaç balıkçı varken şimdi bir sürü balıkçı var. Eskilerden parasını değerlendirenler değerlendirdi, değerlendiremeyen burada çok fazla bir şey yapamaz sadece kendini geçindirir artık.” dedi.
“ESNAFLIK BİTTİ REKABET BAŞLADI”
Kapalı Çarşı esnaflarından 15 yıldır yöresel yiyecek ve baharat satışı yapan Mehmet Yıldız, düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
“15 yıldır bu çarşıda esnaflık yapıyorum. Uzun yıllardır burada, yöresel ürünlerimizden orcik, pestil, kuru dut, Ağın leblebisi, küncü ezmesi, pekmezler, çedene kahvesibaharat ve bitkisel ürünler satıyoruz. İlkokul bittikten sonra burada çalışmaya başladım, abimde burada çalışıyordu. Üniversiteye devam etti ben hala burada çalışıyorum. İlk zamanlar burada birkaç küçük esnaf vardı, daha sonra büyümeye başladı çarşı. İlk zamanlar insanlar aşırı rağbet gösteriyordu. Mutfağındaki tüm ihtiyacını bizlerden alır, alışverişini tamamlardı. Salçasını, baharatını, çerezini, orciğini ve süt ürünlerini buradan alırdı. Tüm esnafları dolaşarak ihtiyacını alırdı, esnafta memnun kalırdı çünkü herkes kazancını sağlıyordu. Her esnaf bir birine destek olur müşteri yönlendirirdi. İş biraz daha maddi rekabete dönüştü artık. Bizlerde eski samimiyeti ve dayanışmayı arar olduk. Daha sonra marketler açılmaya başladı ve insanlar oradan alışveriş yapmaya başladı. Eskisi kadar olmasa da hala bir müşteri kitlemiz var. Uzun yıllar bizlerden alışveriş yapan, yöresel yiyecekleri merak eden turistler ve üniversite öğrencileri de ürünlerimizi tanımak ve tanıtmak adına alışveriş yapıyor. Böyle olunca yöresel ve bitkisel ürünlere ağırlık vermeye başladık. Günümüzde cilt bakımı ve saç bakımı önem kazandığından bitkisel ürünlere yönelmeye başladık, 10 tane olan çeşidi 20 ye çıkardık. Pestil ve orcik çeşitlerimizi arttırdık. Bu şekilde esnaflığımızı sürdürmeye çalışıyoruz. ”
“ÇARŞININ FİZİKİ ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”
Uzun yıllardır çarşıda süt ve süt ürünleri satışı yapan Murat Akkuş:
Yaklaşık 35 yıldır kapalı çarşıda esnaflık yapıyorum. Süt ve yoğurt hariç yöresel peynir çeşitlerimizden çökelek, tulum peyniri, salamura, lor ve tereyağını köylerdeki üreticilerimizden alıp burada satıyoruz. Tulum peyniri hariç tüm ürünlerimiz doğal olarak üretiliyor ve satılıyor. Esnaflığımızı sürdürmeye çalışıyoruz. İlk günden bugüne kadar bu çarşının çoğu özelliği değişmedi fakat değişen başka şeyler var. O zaman satılan ürünlerle şimdi satılan ürünler arasında öncelikle fark var. İlk zamanlar kasap ve et ürünleri ağırlıktaydı. Yöresel ürünler ve süt ürünleri satışı da yapılıyordu. Şöyle bir yanlış algı var; yöresel yiyecekler çok sınırlı tutuluyor hâlbuki süt ürünleri de yöresel ürünler arasında. Ürünlerimiz günlük olarak gelir ve satılır, kalan olursa tuzlanıp salamura yapılır ya da tulumculara verilir. Şehir dışından gelen her insan çarşımızı duyuyor ve burayı ziyaret ediyor. Bu ziyaret kültürümüzü tanıtmanın yanında çarşının olumsuz fiziki koşullarını da görmüş olup onları da anlatmaları. Haklılarda, çarşının bir kapısının olmayışı olumsuz algı yaratıyor. Çarşının, müşterinin güvenliği ve ürünlerin sağlıklı olarak korunup satılması açısından olumsuz bir koşul. Çarşının fiziki şartlarının iyileştirilmesini istiyoruz.
“ESNAFLARDAN YATIRIMINI YAPAN YAPTI GERİ KALAN KENDİSİNİ GEÇİNDİRİYOR”
Çarşıda balıkçılık yaparak geçimini sürdüren Murat Canpolat ise “ 20 yıldır çarşıda balıkçılık yapıyorum. Evlendikten sonra eşimin kardeşi vesilesiyle bu işi yapmaya başladım. Eskiden buralar daha güzeldi, eski komşuluklar yok şimdi. Çarşı ilk kurulduğunda burada başlayan esnaflar bıraktılar işi artık, bizler devam ediyoruz. Önceden birkaç balıkçı varken şimdi bir sürü balıkçı var. Eskilerden parasını değerlendirenler değerlendirdi, değerlendiremeyen burada çok fazla bir şey yapamaz sadece kendini geçindirir artık.” dedi.