KAOS VE FUTBOLCULAR

     Giresun deplasmanından eli boş dönen Elazığspor, tam anlamıyla kaos yaşarken gelişmelerin endişe verici olması tüm Elazığ kamuoyunu üzmektedir

TAKİP ET
     Giresun deplasmanından eli boş dönen Elazığspor, tam anlamıyla kaos yaşarken gelişmelerin endişe verici olması tüm Elazığ kamuoyunu üzmektedir. Taraftarların teknik direktöre olan tepkisinin git gide takıma dönmesi, sportif başarısızlığın gerilimi yükseltmesi, Bayram Bektaş'ın istifa beklentilerinin önüne futbolcuların geçmesi ve Türk futbolundaki agresif yapının şehrimize sıçraması tehlikenin boyutunu artmasına yol açıyor.

     Giresun deplasmanında zor bir müsabakaya çıkan takımımız, rakibin taktik hamlelerine karşılık verememekle birlikte kadro tercihinin ve kazanma arzusunun eksikliği neticelerine kurban gitti diyebilirim. Yabancı kontenjanına takılan ve beş haftadır ilk 18'e giremeyen Binya'nın, Çağrı'nın yanında tercih edilmesi, haftalardır etkisiz olan Cajic'in ısrarla sol önde oynatılması gibi taktik yanlışlar, oldukça ofansif bir kadroya sahip olan Giresunspor'a karşı fazla defansif bir orta saha ile maça çıkmak gibi yanlış kadro yapısı mağlubiyeti getiren etkenlerdi. Bu yanlışlara ek olarak Kehinde ve Mehmet Yiğit dışında maçı kazanma arzusu yeterli olmayan bir ekip ruhu ile oynamak, kazanmayı bırakın bir puan almaya bile yetmedi. Özgürcan-Recep-Abwo-Volkan Okumak-Dodo gibi beş hücumcuya karşı Çağrı ve Binya ikilisi ile gardını alan boksör misali oynayan Elazığspor, 0-0'ı korumaya odaklı çıktığı maçta koruyamayacağı belli olan skoru kabullenmesi eleştirdiğimiz en önemli noktaydı. Çağrı-Binya ikilisinin oyun kurmakta ve alan daraltmakta zorlanacağını defalarca vurguladık. İki defansif ağırlıklı oyuncu tercihi Giresun gibi bir deplasmanda fayda getirmeyeceği aşikardı. Oyun temposu düşük, hızlı bir şekilde bölgesini kapatma anlayışından yoksun, sık pas hatası yapan yapısı ile Binya tercihi hem Çağrı'nın performansını düşürdü hem de takımın genel temposunu düşürdü kanaatindeyim. Oysaki o bölgede Cajiç tercihi daha mantıklı olacakken, boşalan sol ön bölgede Hakan Bilgiç veya Youseff-Berk ikilisinden birinin tercih edilmesi daha ofansif ve cesur bir taktik olacaktı. Berk ve Murat Kayalı gibi oyuncuların ilk 18 dışında kalması yine eleştirdiğimiz bir husus. Geldiğinden beri takıma hiç bir katkı veremeyen Mesut Saray'ın kurtarıcı olarak sahaya sürülmesi Bayram hocanın adalet terazisinin bile bozulduğunu gösteriyor.

     Hedef adam haline gelen Bayram Bektaş'ın eksik bulduğum yönlerini aşağıda maddeler halinde sunmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.

1- Takım boyunu çok uzun tutuyor. (Savunma ile hücum bölgesi arasında çok fazla mesafe var. Hem rakip daha rahat oynama fırsatı buluyor hem de Diarra-Kehinde-Tom gibi oyuncuların fazla efor sarfetmelerine neden oluyor.)

2- Strateji yoksunu bir yapısı var. ( 3 sarı kartı olan Taore'nin mutlaka cezalı olabileceğini hesap edemeyip o bölge için iyi bir alternatif hazırlayamaması.Kupa maçlarındaki kadro tercihleri ile takımın kimyasını bozması)

3- Oyuna müdahale yapmada ve oyunu okumada çok eksik.(Örnek vermeye gerek yok)

4- Takım disiplinini bir türlü sağlayamıyor. (Tom'un bir iyi bir kötü performansı ve kafasına göre oyun kurma çabaları ile takıma verdiği zararların önüne geçilmemesi. Gördüğümüz sarı kartların görüş şekilleri.)

5- Berk-Hakan Bilgiç gibi kulübün para kazanacağı oyuncuları kazanmak yerine günü kurtarma hesabi ile bu oyunculardan verim alamaması.

     Tüm bu etkenlerle Bayram Bektaş'ın gönderilmemesini doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Ancak yönetimin futbolculardan aldığı geri bildirim ile Bayram Hoca'yı takımda tutmalarını yanlış bulmuyorum. Sahadan gelen biri olarak futbolculara kulak vermenin hata olmadığını düşünüyorum. Göztepe maçında olası bir puan kaybının hocayı kurtarmayacağını da belirtmek isterim. Bu saatten sonra Hoca'larına sahip çıkan futbolcu grubunun gerekeni yapacağına inanıyorum. Bayram hocaya değil ama Elazığsporlu oyunculara güvendiğimi de belirtmek istiyorum. Çünkü bu oyuncu grubu daha önce bizlere gereken mesajları defalarca verdi diye düşünüyorum.

SAYGILARIMLA

 

    

 

Bakmadan Geçme