Kafa, Aynı Kafa
2019 yılındaki İstanbul seçimlerini büyük bir farkla kaybeden Binali Yıldırım, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede 'İstanbul seçimlerinde yalanın siyaseti başroldeydi. Sosyal medyada yalanı ilk söyleyen kazandı. Yalan bizim siyasetimizde olmadığı için biz uzak durduk. Her şey kazanmak olmamalı ama etik değerleri yok sayarak kazanmanın bu ülkeye bir faydası yok' demiş.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Büyükşehir belediye başkanlığı seçimini Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu kazanmıştı. 31 Mart'taki yerel seçimleri 13 bin 729 oy farkla kazanan İmamoğlu, seçimlerin yenilenmesi karşısında bu kez rakibi Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım'a yaklaşık 800 binden fazla oy fark atmıştı.
Yıldırım, 2019'daki İstanbul yerel seçimlerine değinerek, "İstanbul seçimlerinde yalanın siyaseti başroldeydi. Sosyal medyada yalanı ilk söyleyen kazandı. Yalan bizim lügatimizde, siyasetimizde olmadığı için biz uzak durduk. Ama maalesef sosyal medya sorumsuz medya değildir. Sosyal alem, yalan alem değildir. İşin etik yanları önemlidir. Her şey kazanmak olmamalı ama etik değerleri yok sayarak kazanmanın bu ülkeye bir faydası yok" diye konuşmuş.
Binali Yıldırım, “halkın beklentilerini ve sosyolojisini okuyamadık” diyemiyor, “Benim gibi her göreve aday gösterilen birinin İstanbul'a aday gösterilmesi yanlıştı” demiyor, “Biz Karadenizli tabanımızdan bile İmamoğlu'na oy kaptırdık” diyemiyor, faturayı sosyal medyadaki yalan yanlış haberlere ve manipülasyonlara bağlıyor.
Elbette kendisinden “kaybetmenin sebebi benim” gibi yürekli ve insaflı bir itiraf beklemiyorduk. Ama “Biz başta seçmen olmak üzere birçok faktörü iyi hesaplayamadık, hele hele seçimin yenilenmesi gibi bir yanlışı yapmayacaktık” diyemiyor da topu taca atıyor.
Binali Yıldırım, iyi bir siyasetçi ve iyi bir insan olabilir. Ama halk, Ak Parti gibi yenilikçi bir partiden, kendi dinamik ve yeni bir heyecan sağlayacak yüzlerini de değiştirmesini bekliyor.
İmamoğlu'na seçim kazandıran kendi ve partisinin çalışmaları değil, Ak Parti'nin hatalarıdır ve bu artık kabul edilmelidir.
Halkı okuyamayan ve beklentilerini umursamayan bir siyasi hareketin geleceği nokta, suçu sosyal medyaya atmak olmamalıydı. Kaldı ki bunun da sebebi yine Ak Parti değil mi? Sosyal medya yalanlarının altında ezilip kalmak ve seçim kaybetmek yerine ak gençler ve ilgili birimleriniz neden karşı stratejiler üretemedi demezler mi adama?
Binali Yıldırım'ın bu açıklaması da gösteriyor ki Ak Parti cephesinde değişen ve olaylardan ders alan bir yapı ve kafa hala yok. Anlayacağınız kafa aynı kafa…