KADEM'E HAKSIZLIK YAPILIYOR
Son günlerde CHP'li Belediyeler tarafından eşcinselliği öven ve LGBTİ'lileri meşrulaştıran etkinliklere verilen destek aile kurumunu ve kutsallığını gündeme getirdi...
Belirli çevrelerce eleştirilen CHP'li belediyeler yanında kadınların çalışma ve sosyal hayatta daha aktif roller üstlenmesini bununla birlikte iyi bir anne ve eş olunabileceği yönünde çalışmalar yapan KADEM de eleştirilerden nasibini aldı.
KADEM'İ Sorosçu olmakla itham edenler yanında bu derneğin kadınları ve aile müessesini koruma ve hakkını koruma yerine onları dejenere ettiği gerekçesi ile eleştirenler de çok oldu. Özellikle İslami kesim yazarları bir anda KADEM'i hedefe koyan yazılar yazmaya başladı hatta bu dernek üzerinden KADEM genel başkan yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'a dolayısıyla da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yürümeye başladılar.
KADEM'in kuruluş amacı ve felsefesinin temellerini bizim kültürümüzden aldığını ve nesli korumakla amaçlı olduğunu vicdanlı olan herkes bilir. Bir dönem kadınların tek temsilcisi kendilerini gören Duygu Asena gibi ateistlerin, solcuların elinde ve dilinde malzeme ve istismar aracı yapılan kadın; KADEM sayesinde asli kimliğine kavuşmuş ve güneşin doğması misali KADEM'in kuruluşu ile tarihe gömüldüler.
KADEM, kadına tarihteki misyonunu vermek ve kutsal değerlerini daha da öne çıkarmaktan öte bir gayreti olmamıştır. Kadının toplumun mimarı olduğunu ve saygın bir konumda tutulmasını istemekten ve bu alanda çalışma yapmaktan öte bir derdi ve gailesi olmamıştır.
Feministlerin avazının sonuna kadar çıktığı bir dönemi bitiren ve kadına yeni bir pencere açan bir misyonu hkim kılan Kadem'i kuran insanları Sorozculukla itham etmek haksızlıktır, günahtır vebaldir.
Aslında tam da bu dönemde KADEM'e ihtiyaç olduğu ve onların çalışmalarına destek verilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Eksiklikler olabilir ancak bu eksiklikte bizlerin de de yapmadıkları vardır. KADEM' e yüklenmek yerine bizler neler yapıyoruz ona bakmak lazım. Karalamak ve yazmak kolay. Sahada olmak zordur, meşakkatlidir. Ve KADEM hep sahadadır. Köstek değil destek verelim.
KADEM'İ Sorosçu olmakla itham edenler yanında bu derneğin kadınları ve aile müessesini koruma ve hakkını koruma yerine onları dejenere ettiği gerekçesi ile eleştirenler de çok oldu. Özellikle İslami kesim yazarları bir anda KADEM'i hedefe koyan yazılar yazmaya başladı hatta bu dernek üzerinden KADEM genel başkan yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'a dolayısıyla da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yürümeye başladılar.
KADEM'in kuruluş amacı ve felsefesinin temellerini bizim kültürümüzden aldığını ve nesli korumakla amaçlı olduğunu vicdanlı olan herkes bilir. Bir dönem kadınların tek temsilcisi kendilerini gören Duygu Asena gibi ateistlerin, solcuların elinde ve dilinde malzeme ve istismar aracı yapılan kadın; KADEM sayesinde asli kimliğine kavuşmuş ve güneşin doğması misali KADEM'in kuruluşu ile tarihe gömüldüler.
KADEM, kadına tarihteki misyonunu vermek ve kutsal değerlerini daha da öne çıkarmaktan öte bir gayreti olmamıştır. Kadının toplumun mimarı olduğunu ve saygın bir konumda tutulmasını istemekten ve bu alanda çalışma yapmaktan öte bir derdi ve gailesi olmamıştır.
Feministlerin avazının sonuna kadar çıktığı bir dönemi bitiren ve kadına yeni bir pencere açan bir misyonu hkim kılan Kadem'i kuran insanları Sorozculukla itham etmek haksızlıktır, günahtır vebaldir.
Aslında tam da bu dönemde KADEM'e ihtiyaç olduğu ve onların çalışmalarına destek verilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Eksiklikler olabilir ancak bu eksiklikte bizlerin de de yapmadıkları vardır. KADEM' e yüklenmek yerine bizler neler yapıyoruz ona bakmak lazım. Karalamak ve yazmak kolay. Sahada olmak zordur, meşakkatlidir. Ve KADEM hep sahadadır. Köstek değil destek verelim.