KIRMIZI KART

Bu ülkede taşlar o kadar yerinde oynadı ki kim arlı, kim arsız, kim haklı, kim haksız, kim dost, kim düşman belli değil

TAKİP ET
Bu ülkede taşlar o kadar yerinde oynadı ki kim arlı, kim arsız, kim haklı, kim haksız, kim dost, kim düşman belli değil.

         Kimin eli kimin cebinde o da belli değil.

         Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…

                                                       ***

         Galatasaray-Trabzonspor maçında karşılaşmanın hakemi Deniz Ateş iki oyuncuya kırmızı kart gösterince Trabzonsporlu Salih Dursun'da hakeme kırmızı kart gösterdi.

         Ogün bu gündür milletimiz kırmızı karttan başka bir şey konuşmuyor.

         Hakemler oyunculara gerektiğinde kart göstermesi için ceplerinde birisi sarı biriside kırmızı olmak üzere iki tane kart taşırlar. Ama oyuncuların hakeme kart göstermesi gibi bir hadise futbol tarihinde ne görülmüş, nede işitilmiştir.

Bu demektir ki ortaya konulan oyun o kadar çığırından çıkarılmış ki o futbolcunun isyanına sebep olmuş. Nereden almışsa 'Alsana kırmızı kart' diyerek alışılmışın dışına çıkarak hakeme kırmızı kart göstermiştir.

         Ben bu oyuncumuzu kutluyorum.

         Keşke bizde birilerine kırmızı kart gösterebilseydik de yaşantımızı bu kadar zor, siyaseti bu kadar kirletmeseydik.

        

                        ELİMDE KIRMIZI BİR KART OLSAYDI     

 

Eğer ki bir vatandaş olarak elimde bir kırmızı kart olsaydı;

Ülke yönetimini '0' sorunla alıp da bin bir sorunla karşı karşıya bırakan,

milletimize her gün verdiğimiz ikişer, üçer şehitle acıların en büyüğünü yaşatan iktidara…

                                                       ***

         Atatürk'ün kurduğu CHP'de senelerdir arpa boyu yol almayan ve bu parti içerisinde bölücülük çığırtkanlıkları yapan milletvekillerini barındıran Kemal Kılıçtaroğlu'na…

                                                       ***           

         Beş ay önce yapılan seçimde 80 milletvekilliği alan beş ay sonrasında yapılan seçimde ise milletvekili sayısını 40'a düşüren MHP liderine…

Partinin yenilenmesini, taze bir kan için kurultaya gidilmesini önleyen Devlet Bahçeli'ye…  

                                                       ***

         Terör örgütüyle hiçbir zaman arasına mesafe koymayan terör örgütünü lanetlemek yerine teröre destek veren, teröristleri kollayan HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş ve saz ekibine…

         Askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi, kundaktaki bebeklerimizi şehit eden teröristlerin cenaze törenlerine katılan onların taziyelerinde oturarak onların ihanetine ortak olan PKK temsilcisi milletvekillerine…

                                                       ***    

Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı asmayı suç olmaktan biz çıkardık' diye övünenlere…

                                             ***

'Öcalan'ın mesajları bizimde düşüncelerimizdir - Öcalan bölgenin durumunu daha sağlıklı yorumluyor' diyenlere ve Apo'yu aileden birisi olarak görenlere…

                                                       ***

'PKK iki yıl boyunca sığınak yaptı' gerçeğini dile getirenlere…

                                             ***                   
          'Çözüm süreci PKK'yı palazlandırdı. Devlet göz yumdu PKK 2,5 yıl boyunca silahlandı' diyerek günah çıkaranlara…

                                                       ***
           'Dünya Kürdistan diyor biz niye demeyelim ki?' diyerek PKK'ya destek veren siyasetçilere…

                                                       ***

          'PKK bağımsız Kürdistan için silah kullanabilir' diyerek devletimize gözdağı verenlere…

                                                       ***         

          'Türkiye'ye bir kedimi bile vermem'  diyenlerin ayakları altına kırmızı halı serenler. Ve onların hatırına bir caddemizde mevcut üzerinde 'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE' önsözü yazılı TAK'ı belediyelere ait iş makineleri ile söktürenlere…

                                                       ***

'PKK terörist değildir. Asıl terörist Türkiye devletidir' diyen Şivan Perver'in yaralı İBO ile yaptığı düette gözyaşı dökenlerle…

                                              ***

Münih'te konser vereceği sahneye zafer işaretiyle çıkıp 'Arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım' diye koca Türk milletine hakaret eden Ahmet Kaya'ya Diyarbakır'dan selam gönderenlere...

VE…

Askerin polisin elini kolunu bağlayıp devletin hkimini, cumhuriyet savcısını Habur'da teröristleri karşılamaya gönderenlere öyle bir kırmızı kart gösterirdim ki yedi düvele ibret olurdu. Bir daha sahaya inemezdi bunlar.

İşte o zaman bu ülkede gerçekten demokrasi olur, hukuk olur adalet olurdu. ..

Ama olmuyor, olabilecekse de bu kadro ile olmuyor.

Bakmadan Geçme