İYİ PARTİ İYİ DEĞİL Mİ?
Geçtiğimiz hafta il kongresini yapan ve il başkanlığına tekrar Mevlüt Or'un seçilmesi ile birlikte suların durulduğu düşünülmüştü ama il başkanlığına aday olmayı düşündüğü halde hakkındaki bazı iftira ve ithamlar sebebiyle aday olmadığı ortaya çıkan ilimizin sevilen hekim ve iş insanlarından olan Prof. Dr. Mustafa Atikeler'den zehir zemberek bir açıklama geldi.
Kendisinin eşiyle birlikte İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile 40- 50 ili birlikte gezerek ve en yakınında olarak seçim çalışması yaptığına dikkat çeken Atikeler'in sosyal medya hesabından paylaştığı görüşleri şöyle:
'İYİ Parti Elazığ İl Kongresi geldi, bir şekilde yapıldı, bitti. Kongre öncesi konuşmadım. Ama söylemek istediğim bir kaç şeyi de söylemem gerekiyor. Evet, siyaset biraz kirli bir alan. İnsanlar birbirine karşı iftira, yalan, dolan hile hurda gibi ellerinden ne geliyorsa yapabiliyorlar. (Çoğunuzu tenzih ediyorum)Hakkımda atılan yalan ve iftiraları kim uyduruyorsa Allah belasını versin diyorum.
Benim için, gelen milletvekiline ve genel merkezden bir kaç kişiye söylenen şeyler şunlar:
1-Ben Prof. Dr. Mustafa Kemal Atikeler organ mafyasıymışım, böbrek satıyormuşum.
2- Ben Prof. Dr. Mustafa Kemal Atikeler, kafelerimde kadın-kız pazarlıyormuşum.
3- Ben Prof. Dr. Mustafa Kemal Atikeler halen daha CHP'liymişim.
Şimdi bu üç madde ile ilgili elinde bilgi, belge olup da getirmeyen en adi şerefsiz alçak ve aşağılıktır. Evet, böbrek tümörü ön tanısı ile böbreğini aldığım bir hasta ile 12 yıl önce mahkemelik oldum, yanlış ameliyat yaptığım konusunda şikyet edildim. Mahkemeden adli tıp kurumuna iki kere yazı yazıldı. İkisinde de yaptığım ameliyatın doğru olduğu konusunda rapor geldi. Onun dışında hiç bir hastam ile mahkemelik olmadım. Bu davayı evirip çevirip organ mafyasına kadar getiren ancak çok saf orijinal bir…
Kafelerim çevrenizdeki her kafe gibi kendi halinde, ailelerin gelip oturduğu sakin işletmelerdir. Her hangi bir kanunsuz iş yapılmaz. İsteyen istediği zaman gidip oturur, bir çayını içer. İstediği kadar da sağa sola bakabilir. Her an gözümüz kafelerimizdedir. Kadın-kız satıldığını iddia eden, bunu sağa sola söyleyen ve ispat edemeyen kendisi bu işi yapıyor demektir.
CHP den istifa edeli yaklaşık beş yıl oldu. İstifa sonrası daha parti bile kurulmadan Sn. Başkanımız Meral Akşener hangi şehir gittiyse eşim Nermin hanımla bazen çoluğumuz çocuğumuzla beraber yaklaşık kırk elli il gezdik. Başkanımıza elimizden geldiğince destek verdik.
O zaman Elazığ'dan Meral Başkanımıza destek veren bir avuç insandık. O arkamızdan konuşan korkak şerefsizler daha o zamanlar hiç ortada yoklardı. Elazığ'da İYİ Parti kurulurken kurucu üye olduk, maddi manevi katkıda bulunduk. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası başkanımıza Fetö'cü diye iftira atılırken ve herkes sağa sola kaçışır iken biz başkanımızın yanında dimdik durduk. Bunun bir adi iftira olduğunu her yerde her zeminde haykırdık.
Milletvekili seçimlerinde 4. Sıra adayı olmama rağmen sanki birinci sıra imiş gibi gece gündüz çalıştım. Maddi manevi elimden gelenin en iyisini yaptım.
Belediye seçiminde Başkan adayımızın bastırdığı 40 bin broşürün yarısından çoğunu bir ay boyunca sabahtan akşama kadar gezen eşim Nermin hanım ve arkadaşları dağıtırken, hafta sonları bir iki saat gezip poz verip sosyal medyada paylaşanların kaç broşür dağıttıklarını da biliyoruz. Her iki seçim döneminde de yaptığımız çalışmaları öven üyelerimizden gelen yüzlerce mesajda bunun ispatıdır.
Ayrıca son olarak evliliğim ile ilgili yalan yanlış konuşan, iftira atan bir kaç aşağılık kahpe de var, onları da biliyorum. (herkesten bu ağır kelime için özür diliyorum ama hakkediyorlar) Konuştukları cümleler ve hatta nerede konuştuklarını bile biliyorum. Sabırlı bir insanım ama bunları konuşanlara gereğini yapacağımdan da kimsenin şüphesi olmasın.'
Açıklama böyle ve yenir yutulur nitelikte değil. İyi Parti cephesinden nasıl bir cevap gelecek ya da cevap gelecek mi bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.
'İYİ Parti Elazığ İl Kongresi geldi, bir şekilde yapıldı, bitti. Kongre öncesi konuşmadım. Ama söylemek istediğim bir kaç şeyi de söylemem gerekiyor. Evet, siyaset biraz kirli bir alan. İnsanlar birbirine karşı iftira, yalan, dolan hile hurda gibi ellerinden ne geliyorsa yapabiliyorlar. (Çoğunuzu tenzih ediyorum)Hakkımda atılan yalan ve iftiraları kim uyduruyorsa Allah belasını versin diyorum.
Benim için, gelen milletvekiline ve genel merkezden bir kaç kişiye söylenen şeyler şunlar:
1-Ben Prof. Dr. Mustafa Kemal Atikeler organ mafyasıymışım, böbrek satıyormuşum.
2- Ben Prof. Dr. Mustafa Kemal Atikeler, kafelerimde kadın-kız pazarlıyormuşum.
3- Ben Prof. Dr. Mustafa Kemal Atikeler halen daha CHP'liymişim.
Şimdi bu üç madde ile ilgili elinde bilgi, belge olup da getirmeyen en adi şerefsiz alçak ve aşağılıktır. Evet, böbrek tümörü ön tanısı ile böbreğini aldığım bir hasta ile 12 yıl önce mahkemelik oldum, yanlış ameliyat yaptığım konusunda şikyet edildim. Mahkemeden adli tıp kurumuna iki kere yazı yazıldı. İkisinde de yaptığım ameliyatın doğru olduğu konusunda rapor geldi. Onun dışında hiç bir hastam ile mahkemelik olmadım. Bu davayı evirip çevirip organ mafyasına kadar getiren ancak çok saf orijinal bir…
Kafelerim çevrenizdeki her kafe gibi kendi halinde, ailelerin gelip oturduğu sakin işletmelerdir. Her hangi bir kanunsuz iş yapılmaz. İsteyen istediği zaman gidip oturur, bir çayını içer. İstediği kadar da sağa sola bakabilir. Her an gözümüz kafelerimizdedir. Kadın-kız satıldığını iddia eden, bunu sağa sola söyleyen ve ispat edemeyen kendisi bu işi yapıyor demektir.
CHP den istifa edeli yaklaşık beş yıl oldu. İstifa sonrası daha parti bile kurulmadan Sn. Başkanımız Meral Akşener hangi şehir gittiyse eşim Nermin hanımla bazen çoluğumuz çocuğumuzla beraber yaklaşık kırk elli il gezdik. Başkanımıza elimizden geldiğince destek verdik.
O zaman Elazığ'dan Meral Başkanımıza destek veren bir avuç insandık. O arkamızdan konuşan korkak şerefsizler daha o zamanlar hiç ortada yoklardı. Elazığ'da İYİ Parti kurulurken kurucu üye olduk, maddi manevi katkıda bulunduk. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası başkanımıza Fetö'cü diye iftira atılırken ve herkes sağa sola kaçışır iken biz başkanımızın yanında dimdik durduk. Bunun bir adi iftira olduğunu her yerde her zeminde haykırdık.
Milletvekili seçimlerinde 4. Sıra adayı olmama rağmen sanki birinci sıra imiş gibi gece gündüz çalıştım. Maddi manevi elimden gelenin en iyisini yaptım.
Belediye seçiminde Başkan adayımızın bastırdığı 40 bin broşürün yarısından çoğunu bir ay boyunca sabahtan akşama kadar gezen eşim Nermin hanım ve arkadaşları dağıtırken, hafta sonları bir iki saat gezip poz verip sosyal medyada paylaşanların kaç broşür dağıttıklarını da biliyoruz. Her iki seçim döneminde de yaptığımız çalışmaları öven üyelerimizden gelen yüzlerce mesajda bunun ispatıdır.
Ayrıca son olarak evliliğim ile ilgili yalan yanlış konuşan, iftira atan bir kaç aşağılık kahpe de var, onları da biliyorum. (herkesten bu ağır kelime için özür diliyorum ama hakkediyorlar) Konuştukları cümleler ve hatta nerede konuştuklarını bile biliyorum. Sabırlı bir insanım ama bunları konuşanlara gereğini yapacağımdan da kimsenin şüphesi olmasın.'
Açıklama böyle ve yenir yutulur nitelikte değil. İyi Parti cephesinden nasıl bir cevap gelecek ya da cevap gelecek mi bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.