İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Gürgözeler'den 18 Mart Mesajı
İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Servet Gürgözeler, Çanakkale Zaferinin yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Servet Gürgözeler yayınladığı mesajda;
"18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi...
Bedir'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.”
18 Mart 1915'de Türk'ün ateşle imtihanı ve bu imtihanı şeref ve imanla verdiği kutsal bir zaferin adıdır. Bugün bu büyük zaferin 107. Yıldönümü. Anadolu'yu işgale hazırlanan Batı'nın çelik zırhlarla donattığı; ordularının, Mehmetçiklerin iman dolu göğüsler karşısında bozguna uğratıldığı Zaferin adıdır. Bu zaferle övünmek, elbette bir büyük millet olarak hepimizin haklı gururudur.
Çanakkale Zaferi; devletin bekasını, vatanın sevdasını yüreğinde taşıyan; Akif'in veciz ifadesiyle; “göklerin ölüm indirdiği, yerin ölü püskürttüğü” bir cehennemi saldırılarda şehit olmayı şeref bilen kahramanların kanları ile yazdıkları destandır.
Çanakkale Zaferi; zırhına, topuna, gücüne, güllesine güvenen; bir metrekare toprağa 6000 mermi yağdıran buna rağmen bir karışına dahi giremeyen, Müttefik Orduları Başkomutanı General Hamilton'a “insan ruhunu yenmenin mümkün olamadığı yer” dedirten bir büyük savunma savaşının adıdır.
Çanakkale Zaferi; milletimizin bütün fertlerinin tek vücut haline geldiği dayanışma, birlik ve beraberlik duygularının doruklaştığı; bağımsızlık, şeref, onur, vatan ve bayrak için 253 bin canın cennet ile kucaklaştığı bir büyük yürüyüşün adıdır.
Çanakkale Zaferi; “vatana kurban olsun” diyerek evladının ellerini kınalayan anaların, eşini, kardeşini, nişanlısını, babasını “namusum ayaklar altında kalmasın” diye düğüne gönderir gibi cepheye gönderdiği bir muazzam ruhun adıdır.
Çanakkale Zaferi; “canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”,diyen; dinin, devletin, namusun, bayrağın ve bağımsızlığın en zor şartlarda dahi pazarlık konusu yapılamayacağının haykırıldığı şahlanışın adıdır.
Çanakkale Zaferi, "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden sevinç içinde rızıklanırlar” ayetiyle Yüce Allah'ın iltifatına mazhar olan, tevhid ile yıkanıp tekbir ile toprağa düşen yiğitlerin kazandıkları bir büyük zaferin adıdır.
Bugün, al bayrağımız göklerde özgürce dalgalanıyorsa,
Bugün; vatanımızda özgür, alnımız ak, yüreğimiz pak, namus ve şerefle yaşıyorsak,
Bugün, dinimizin temeli ezanlar beş vakit semalarımızı süslüyorsa,
Bütün bunlar, Çanakkale'de vatan toprağını canından aziz bilen, uğruna gözünü kırpmadan şahadet şerbetini içen, ülkemizin her bölgesi ile gönül ve kültür coğrafyamızdan gelen Allah'a adanmış canlar sayesindedir.
Aradan 107 yıl geçmesine rağmen bugün ruhları ile aralarımızda yaşayan ve yaşayacak olan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir defa daha rahmetle, minnetle, duayla yad ediyor; emanet ettikleri vatanı ve semalarımızı çınlatan Ezan-ı Muhammedi'yi ebediyen koruyacağımıza nice yüz yıllar üzerine yemin ederek söz veriyoruz." cümlelerine yer verdi.