İYİ'nin Milli Alerjisi
Milli olmak, ülkesini sevmek ve ülkesinin bilim insanlarına güvenmek öyle sözle, sloganla olmuyor.
Kur operasyonunda, Gezi olaylarında ve 15 Temmuz' da milletinin ve ülkesinin yanında durması gereken; siyasi parti, gazeteci ve diğer kurumların “milli ve yerli” kelimelerine olan alerjileri ve hazımsızlıkları ne yazık ki devam ediyor.
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Sağlık Bakanlığı'nın acil kullanım onayı verildiğini açıkladığı yerli aşı Turkovac'ın koruyuculuğunun düşük olduğunu iddia etmiş.
Çıray, hükümete BionTech aşılarından vazgeçmemeleri tavsiyesinde bulunarak, "Yerli aşı Turkovac, Sinovac'ın eşdeğeridir. Koruyuculuk oranları düşük. Şimdi koruyuculuk oranları düşük olan bir aşıyı tekrar vatandaşımıza yapmak, onları adeta yeni varyantlar karşısında korumasız duruma düşürmektir." dedi.
İyi Partili Çıray, uygulanmasına yeni başlanan yerli aşı Turkovac'ın hangi olumsuzluğunu gördü, hangi yetersizliğini test etti de daha ilk günden böyle bir açıklama yapma gereği duydu anlamak mümkün değil.
Yerli aşıyı küçümseyip BionTech'i yere göğe sığdıramamak hangi ve nasıl kompleksin bir tezahürüdür?
Yerli aşı, dünden bugüne ortaya çıkan bir aşı değil. Aşının resmileşmesine kadar uygulanan her adımdan başarı ile geçmiş ve onay almış yerli ve milli aşımız için böylesine kötü ifadeler kullanan bir kişinin, İyi Parti gibi milliyetçi damarı yüksek olan ve bu konuda kendilerine söz söyletmeyen bir partide bulunması ayrı bir tartışma konusu.
Aslında bu açıklamaya bizlerin şaşırması da biraz saflık gibi. Şehit yakına küfreden milletvekilini baş tacı eden, kendisine eleştiri yapanları “yavşak” kelimesiyle nitelendiren bir genel başkanı olan partiden ne bekliyorduk ki?
Sonuç: Milli ve yerli aşıya laf söylemek ve halkımızın sağlığı için aylardan beri gece gündüz çalışan Türk bilim adamlarını itibarsızlaştırmak ve bu başarıyı gölgelemeye çalışmak, İyi Parti'de çok da aykırı durmadı.