İYİ'den CHP'ye: 'Hüşün!'

Lütfü Türkkan, Meral Akşener'i HDP ve Selahattin Demirtaş'a yakın olmakla eleştiren şehit yakınına küfretmiş, Lütfü Türkkan'ın bu küfrü Türkiye'yi ayağa kaldırdı.

Sosyal medyada başlayan tepki, büyüyerek tüm ülkeyi sardı.

Başta iktidar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm ülke, şehit yakınlarına sahip çıktı.

Tüm bu gelişmelerin yanında ana muhalefet partisi CHP'den, konuya ilişkin bir açıklama yapılmadı.

CHP'nin, tüm ülkeyi ayağa kaldıran bu olaya neden kayıtsız kaldığı merak konusu olmuştu.

Olayın ardından Meral Akşener'in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptığı ortaya çıktı. Akşener-Kılıçdaroğlu görüşmesinden de sessizlik kararı çıktı.

Akşener'in, görüşmede Kılıçdaroğlu'ndan, Lütfü Türkkan hakkında CHP'lilerin açıklama yapmamasını istediği öğrenildi.

CHP ise yaşananları İYİ Parti'nin iç meselesi olarak değerlendirme kararı aldı ve hiç kimse Lütfü Türkkan hakkında yorum yapmadı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in böylesine bir olayın müsebbibi Lütfü Türkkan'ı anında partiden ihraç etmek yerine, telefona sarılıp ortağı Kılıçdaroğlu'nu arayarak “Aman ha sizinkiler bu konuda yorum yapmasın ve olayı kınamasın” diye dertleniyorsa burada ciddi bir siyasi ilkesizlik var demektir.

Türkiye, bu küfür olayının hemen akabinde Meral Akşener'den, Lütfü Türkkan'ı daha Bingöl'deyken kesin ihraç istemiyle disipline sevk edileceğini açıklamasını beklerdi.

Bu yapılmadığı gibi, Elazığlı deyimiyle ortağına “hüşün” demek ve onların sessiz kalmasını rica etmek, sizin olaya nasıl baktığınızı ve hatta Türkkan'ı koruma psikolojisiyle hareket ettiğinizi ortaya koyar ki, bu durum sizin siyasi geleceğinizi olumsuz anlamda etkiler ve hatta bitirebilir.