İSTİHBARAT ZAAFİYETİ Mİ?
Açıklamaları ve çağrıları ile PKK ve FETÖ terör örgütüne desteğini açıkça sürdüren, 1 Temmuz'dan birgün önce katıldığı
Açıklamaları ve çağrıları ile PKK ve FETÖ terör örgütüne desteğini açıkça sürdüren, 1 Temmuz'dan birgün önce katıldığı tv programında “Tayyip Erdoğan'ın kalemi kırıldı” cümlesini kurarak hangi karanlık odaklarla iş tuttuğunu bir nevi itiraf eden Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul'un birçok ilde izin verilmeyen konferansları için Elazığ'da izin almasına vatandaşlar tepki göstererek böyle bir ismin Elazığ sınırlarının içerisinde program yapmasına izin verilmesinin yanlış bir karar olduğunu ifade etti.
Cemaat'in darbe girişiminden bir gün önceki “Erdoğan'ın kalemi kırılmıştır” sözleriyle gündeme gelen Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul'un darbe girişiminin olduğu gece canlı yayındaki sözlerine dair vakıftan açıklama geldi.
“SURUÇ OLAYLARINI PKK YAPMADI”
Daha önce Suriye ile ilgili açıklamalarında yaptığı bölücü ve Esat'ı haklı çıkaran yorumları ve istikrarın Suriye konusunda ortaya koyduğu gayretleri eleştirmesi sebebiyle her kesinden yoğun tepki alan Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, Suruç saldırısı ve sonrasında gelişen olaylar hakkında yaptığı konuşmalar ile bir kez daha dikkatleri kendi üzerine çekmişti.
“ÖLENLER PKK'LI”
Alparslan Kuytul, Suruç saldırısında ölenlerin zaten PKK olduğunu bu yüzden saldırının PKK tarafından düzenlenmediğini açıklamış ve bombalı saldırıyı kimse üstlenmemesi üzerine hiçbir grubun itham edilmemesi gerektiği vurgulayarak PKK'yı temize çıkarma ve aklama gayreti içine girmişti.
“DEVLET PKK KAMPLARINI BOMBALIYOR”
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, çözüm süreci başlangıcında HDP'nin silah bırakma eylemine hazırlandığı dönemlerde devletin PKK kamplarını bombaladığını ve bu yüzden çözüm sürecinin bitirildiğini söylemişti.
Kuytul " Bu kadar büyük operasyon yapılacak PKK büyük bir eylem yaptı mı? Son 1 hafta 10 gün içerisinde. Dağlar bombalanana kadar asker polis ölmüyordu. Dağlar bombalanmaya başlayınca, onlarda misillemeye başladı. Yine her gün şehit haberleri gelmeye başladı. Diyelim ki 2 polis yatağında öldürüldü, sende git onlardan 2 tane değil 10 tane öldür, neden kandil dağlarını bombalıyorsun.” Diyerek PKK propagandası yapmaktan geri durmamıştı.
"TÜRKİYE 1940'LARA DÖNÜYOR"
Ankara Valiliği'nin Sincan'daki Furkan Vakfını mühürlemesinin ardından: "Şimdi, bize yapılıyor. Sıra diğer cemaatlere de gelecek" diyen Kuytul, "Türkiye, yavaş yavaş 1940'lara dönüyor. Bu hdigereriyle bir de başkanlık sisteminden bahsediyorlar. Daha başkanlık sistemine geçmeden siz baskıcı olmaya başladınız, bir de başkan olsanız ne yapacaksınız?” diye konuşmuştu.
"CUMHURBAŞKANI HER GÜN 'PARALEL' DİYOR"
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli eleştirerek "Türkiye nereye gidiyor?" diye soran Kuytul, "Demiştim, bu yalnızca salonlar yasaklamakla kalmaz. Şimdi şubeleri kapatmaya başladılar. Bakalım yarın ne olacak?" diye sordu.
İktidar partisinin, vakıfta öğrencilerin yarıyıl dolayısıyla kültürel faaliyetler kapsamında Kur'an okunmasından rahatsızlık duyduğunu öne süren Kuytul, "AKP'nin döneminde olan şeylere bakın. AKP, her gün 'paralel paralel paralel' derse olacağı bu. Bütün İslam düşmanlarının eline koz verildi. Cumhurbaşkanı her gün 'Paralel' diyor, paralel dedikleri o cemaati tasfiye ediyorlar, yerine eskileri getiriyorlar" dedi.
ANKARA'DAKİ PATLAMAYI SAVUNDU
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, geçtiğimiz aylarda Ankara'da gerçekleştirilen patlamayı yorumlarken, AK Parti iktidarını hedef alarak "Bunlar paralel paralel paralel deyip, PKK PKK PKK deyip bu bahanelerle aslında daha diktatör bir sistemi kurma gayreti içerisindedirler" dedi.
BİLDİRİCİ AKADEMİSYENLERE DESTEK
Bir grup akademisyenlerin güvenlik güçlerinin PKK için yapılan operasyonları eleştiren bildirisini de savunan Alparslan Kuytul Akademisyenler hakkında ise, "Akademisyenler bir yazıyı kaleme aldılar. Bu adamlar terörist değil bunlar bilim adamı. Sonuçta bu adamlar diyor ki 'Sizin bu yaptığınız doğru değil Güney Doğu'da başlattığınız bu savaşla bir sürü insan öldürüyorsunuz.Tanklarla terörle mücadele edilemez tanklar savaşta kullanılır. Sizin suçunuza ortak olmayacağız' diyor. Eğer siz buna bile tahammül edemiyorsanız fikir özgürlüğü denilen şey nedir söyler misiniz?"
“SAVAŞTAN KAÇAN ŞEREFSİZDİR”
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, geçtiğimiz aylarda konferans vermek için kiralama izinlerinin iptal edilmesi sonrası AK Parti'ye ateş püskürdü.
Salonların AK Parti'ye yakın isimlere kiralandığını ancak kasıtlı olarak Furkan Vakfı'na kiralanmadığını ileri sürün Kuytul, "Eğer AK Parti bize savaş açtıysa savaştan kaçan da şerefsizdir. Eğer geri adam atarsak Allah belamızı versin" dedi.
"BABANIZIN MALI MI?
Alparslan Kuytul, "Bu salonlar sizin babanızın malı mı? Nihat Hatipoğlu, Ömer Döngeloğlu gelince salon var da bize mi yok? Sizin kararınızı tanımıyorum. Biz sizi iyi bilmişiz. Meğer siz başkalarının emrine girmişsiniz. Artık sizin yüzünüzü gördük. Eğer AK Parti bize savaş açtıysa savaştan kaçan şerefsizdir." dedi.
ELAZIĞ'DA İZİN VERİLDİ Mİ?
PKK ve FETÖ terör örgütü propagandası yapmanın yanında milli çıkarlarımıza ve ülke bütünlüğümüze ters açıklamalarıyla tüm Türkiye'nin bildiği ve tanıdığı bu Vakıf ve onun başkanı Alparslan Kuytul'un 13 kasım 2016 Pazar günü Atapark Düğün salonundaki bir konferansa izin verilmesi ya da buna imkan tanınması OHAL kapsamında olan ülkemiz ve şehrimiz için her türlü provokatör eyleme kapı alacak derecede tehlikeli görülüyor.
Milli ve manevi değerler konusunda oldukça hassas, FETÖ gibi dini kullanarak kendisi de zararlı bir cemaat yapısı içinde olan ve bunu ülke çapındaki sıradan insanların bile yakından bildiği bu konuda konferansa izin verilmesi istihbarat zafiyeti olarak değerlendirilmesinin yanında ilgililerin sorumsuz ve ülke gündemiyle ne kadar ilgili ve hassas olduklarını göstermesi açısından ilginç bulundu.
İLKER BAŞBUĞ HAKLI MI?
Geçtiğimiz günlerde meclis araştırma komisyonuna bilgi veren ve “FETÖ ile mücadelede Tayyip Erdoğan yalnız bırakıldı” diyen eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un bu örnek olay karşısında ne kadar haklı olduğu ve diğer idarecilerin gündemine hala FETÖ ve benzeri yapılanmaların girmediğini ve bu konuda oldukça vurdumduymazlık içinde olduklarını gösterdi.
SİYASİLER İLGİSİZ Mİ KALACAK?
Ülkenin milli birlik ve beraberliğine düşman olan ve tüm örgüt yapılanmalar ile kol kola olan, bunun yanında ülkenin huzur içinde kalkınması ve büyümesi yoluna baş koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun siyasi arkadaşlarına her fırsatta meydan okuyan bir şahsın hem de en kritik bir süreçte Elazığ'daki konferansına izin verilmesi siyasilerin de gündemine gelecek mi ya da onlar da sorumsuz bürokratlar gibi meseleyi halının altına mı süpürecekler bunu zaman gösterecek.
Cemaat'in darbe girişiminden bir gün önceki “Erdoğan'ın kalemi kırılmıştır” sözleriyle gündeme gelen Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul'un darbe girişiminin olduğu gece canlı yayındaki sözlerine dair vakıftan açıklama geldi.
“SURUÇ OLAYLARINI PKK YAPMADI”
Daha önce Suriye ile ilgili açıklamalarında yaptığı bölücü ve Esat'ı haklı çıkaran yorumları ve istikrarın Suriye konusunda ortaya koyduğu gayretleri eleştirmesi sebebiyle her kesinden yoğun tepki alan Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, Suruç saldırısı ve sonrasında gelişen olaylar hakkında yaptığı konuşmalar ile bir kez daha dikkatleri kendi üzerine çekmişti.
“ÖLENLER PKK'LI”
Alparslan Kuytul, Suruç saldırısında ölenlerin zaten PKK olduğunu bu yüzden saldırının PKK tarafından düzenlenmediğini açıklamış ve bombalı saldırıyı kimse üstlenmemesi üzerine hiçbir grubun itham edilmemesi gerektiği vurgulayarak PKK'yı temize çıkarma ve aklama gayreti içine girmişti.
“DEVLET PKK KAMPLARINI BOMBALIYOR”
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, çözüm süreci başlangıcında HDP'nin silah bırakma eylemine hazırlandığı dönemlerde devletin PKK kamplarını bombaladığını ve bu yüzden çözüm sürecinin bitirildiğini söylemişti.
Kuytul " Bu kadar büyük operasyon yapılacak PKK büyük bir eylem yaptı mı? Son 1 hafta 10 gün içerisinde. Dağlar bombalanana kadar asker polis ölmüyordu. Dağlar bombalanmaya başlayınca, onlarda misillemeye başladı. Yine her gün şehit haberleri gelmeye başladı. Diyelim ki 2 polis yatağında öldürüldü, sende git onlardan 2 tane değil 10 tane öldür, neden kandil dağlarını bombalıyorsun.” Diyerek PKK propagandası yapmaktan geri durmamıştı.
"TÜRKİYE 1940'LARA DÖNÜYOR"
Ankara Valiliği'nin Sincan'daki Furkan Vakfını mühürlemesinin ardından: "Şimdi, bize yapılıyor. Sıra diğer cemaatlere de gelecek" diyen Kuytul, "Türkiye, yavaş yavaş 1940'lara dönüyor. Bu hdigereriyle bir de başkanlık sisteminden bahsediyorlar. Daha başkanlık sistemine geçmeden siz baskıcı olmaya başladınız, bir de başkan olsanız ne yapacaksınız?” diye konuşmuştu.
"CUMHURBAŞKANI HER GÜN 'PARALEL' DİYOR"
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli eleştirerek "Türkiye nereye gidiyor?" diye soran Kuytul, "Demiştim, bu yalnızca salonlar yasaklamakla kalmaz. Şimdi şubeleri kapatmaya başladılar. Bakalım yarın ne olacak?" diye sordu.
İktidar partisinin, vakıfta öğrencilerin yarıyıl dolayısıyla kültürel faaliyetler kapsamında Kur'an okunmasından rahatsızlık duyduğunu öne süren Kuytul, "AKP'nin döneminde olan şeylere bakın. AKP, her gün 'paralel paralel paralel' derse olacağı bu. Bütün İslam düşmanlarının eline koz verildi. Cumhurbaşkanı her gün 'Paralel' diyor, paralel dedikleri o cemaati tasfiye ediyorlar, yerine eskileri getiriyorlar" dedi.
ANKARA'DAKİ PATLAMAYI SAVUNDU
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, geçtiğimiz aylarda Ankara'da gerçekleştirilen patlamayı yorumlarken, AK Parti iktidarını hedef alarak "Bunlar paralel paralel paralel deyip, PKK PKK PKK deyip bu bahanelerle aslında daha diktatör bir sistemi kurma gayreti içerisindedirler" dedi.
BİLDİRİCİ AKADEMİSYENLERE DESTEK
Bir grup akademisyenlerin güvenlik güçlerinin PKK için yapılan operasyonları eleştiren bildirisini de savunan Alparslan Kuytul Akademisyenler hakkında ise, "Akademisyenler bir yazıyı kaleme aldılar. Bu adamlar terörist değil bunlar bilim adamı. Sonuçta bu adamlar diyor ki 'Sizin bu yaptığınız doğru değil Güney Doğu'da başlattığınız bu savaşla bir sürü insan öldürüyorsunuz.Tanklarla terörle mücadele edilemez tanklar savaşta kullanılır. Sizin suçunuza ortak olmayacağız' diyor. Eğer siz buna bile tahammül edemiyorsanız fikir özgürlüğü denilen şey nedir söyler misiniz?"
“SAVAŞTAN KAÇAN ŞEREFSİZDİR”
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, geçtiğimiz aylarda konferans vermek için kiralama izinlerinin iptal edilmesi sonrası AK Parti'ye ateş püskürdü.
Salonların AK Parti'ye yakın isimlere kiralandığını ancak kasıtlı olarak Furkan Vakfı'na kiralanmadığını ileri sürün Kuytul, "Eğer AK Parti bize savaş açtıysa savaştan kaçan da şerefsizdir. Eğer geri adam atarsak Allah belamızı versin" dedi.
"BABANIZIN MALI MI?
Alparslan Kuytul, "Bu salonlar sizin babanızın malı mı? Nihat Hatipoğlu, Ömer Döngeloğlu gelince salon var da bize mi yok? Sizin kararınızı tanımıyorum. Biz sizi iyi bilmişiz. Meğer siz başkalarının emrine girmişsiniz. Artık sizin yüzünüzü gördük. Eğer AK Parti bize savaş açtıysa savaştan kaçan şerefsizdir." dedi.
ELAZIĞ'DA İZİN VERİLDİ Mİ?
PKK ve FETÖ terör örgütü propagandası yapmanın yanında milli çıkarlarımıza ve ülke bütünlüğümüze ters açıklamalarıyla tüm Türkiye'nin bildiği ve tanıdığı bu Vakıf ve onun başkanı Alparslan Kuytul'un 13 kasım 2016 Pazar günü Atapark Düğün salonundaki bir konferansa izin verilmesi ya da buna imkan tanınması OHAL kapsamında olan ülkemiz ve şehrimiz için her türlü provokatör eyleme kapı alacak derecede tehlikeli görülüyor.
Milli ve manevi değerler konusunda oldukça hassas, FETÖ gibi dini kullanarak kendisi de zararlı bir cemaat yapısı içinde olan ve bunu ülke çapındaki sıradan insanların bile yakından bildiği bu konuda konferansa izin verilmesi istihbarat zafiyeti olarak değerlendirilmesinin yanında ilgililerin sorumsuz ve ülke gündemiyle ne kadar ilgili ve hassas olduklarını göstermesi açısından ilginç bulundu.
İLKER BAŞBUĞ HAKLI MI?
Geçtiğimiz günlerde meclis araştırma komisyonuna bilgi veren ve “FETÖ ile mücadelede Tayyip Erdoğan yalnız bırakıldı” diyen eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un bu örnek olay karşısında ne kadar haklı olduğu ve diğer idarecilerin gündemine hala FETÖ ve benzeri yapılanmaların girmediğini ve bu konuda oldukça vurdumduymazlık içinde olduklarını gösterdi.
SİYASİLER İLGİSİZ Mİ KALACAK?
Ülkenin milli birlik ve beraberliğine düşman olan ve tüm örgüt yapılanmalar ile kol kola olan, bunun yanında ülkenin huzur içinde kalkınması ve büyümesi yoluna baş koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun siyasi arkadaşlarına her fırsatta meydan okuyan bir şahsın hem de en kritik bir süreçte Elazığ'daki konferansına izin verilmesi siyasilerin de gündemine gelecek mi ya da onlar da sorumsuz bürokratlar gibi meseleyi halının altına mı süpürecekler bunu zaman gösterecek.