İstifa Değil, Nedeni Sorgulanmalı…

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Eşref Fakıbaba'nın istifa etmesi gündeme bomba gibi düştü. Bu gelişmenin ardından partinin gidişatından memnun olmadığı iddia edilen Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar'ın da istifa edeceği konuşulmaya başlandı. 

TAKİP ET

Sessizliğini bozan Gülpınar, "Sıkıntılar var. Samimiyetime inanmıyorsanız istifaya hazırım. Milletvekilliğini bırakabilirim' dedim. 'Gerek yok' dediler. Resmiyete dökmedim ama telefonda söyledim. Birileri telefon konuşmasına şahit olmuş. Her değimiz olacak diye bir şey yok. Ancak sıkıntıya sessiz kalmak uygun değil. Aksayan bir şey olduğu zaman yansıtmamız lazım. Siyasetin getirdiği tecrübeye dayanarak, bir sıkıntı varsa tabi dile getireceğiz. Yanlış gideni söylemekle mükellefiz." dedi.

Bu olayları salt “Ak Parti'den istifalar” diye görüp geçmemek lazım. Dikkat edilirse her istifa eden bir şeyler söyleyerek sorun ve sıkıntıları dile getiriyor. Sıkıntıya sessiz kalınmaması gerektiğinden söz ediliyor. Demek ki sessiz kalınmaya yönelik bir mekanizma var parti içinde. Yanlışı konuşmamak gibi bir retorik geliştirilmiş teşkilatlarda. Ancak günün birinde vicdani bir patlama ile sorun ve sıkıntılar dile getiriliyor lakin bu kez de duyarsızlık, tedbirsizlik ve duymazdan gelmeler başlıyor. Bunun da doğal bir sonucu istifalar yaşanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişten bugüne milletvekilleri ve il başkanları ile gruplar halinde yaptığı toplantılarda görüşler rahatlıkla ortaya konuyor mu konsa da bunun gereği yerine getiriliyor mu ya da yerine getirilmek üzere Erdoğan tarafından verilen talimatlar dikkate alınıyor mu bilmiyoruz ama istifa süreçleri başladığına göre bir şeylerin ters gittiği çok aşikâr.

Ak Parti, sayıları 40'ı bulma ihtimalinin olduğu ifade edilen bu istifalardan ziyade “neden istifa ediliyor?” sorusuna odaklanmalı ve bunun önlemini almalı.

Bakmadan Geçme