İŞTE SAĞDUYU VE İŞTE ÖNGÖRÜ
İlimiz eski milletvekillerinden ve eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, güncel konularla ilgili yaptığı yorumlarla dikkat çekmeye devam ediyor.
Önceliği Türkiye Devleti ve Türk milletinin menfaatleri olan ve bu konuda tüm küresel güçlerin ve terör örgütlerinin hedefi olan Mehmet Ağar, yeni kurulan partilerle ilgili yorumu da oldukça ses getirdi.
Yeni kurulan partiler için 'Sadece ve sadece kişisel kavgalar ve yahut da iktidar hevesi yüzünden bu büyük iktidarı parçalamanın Türkiye'ye getireceği hiçbir faydası yoktur' diyen Ağar, isim vermeden Davutoğlu ve Babacan'ı eleştiri yağmuruna tutmuş.
Türkiye'deki darbe süreçlerini de hatırlatan Ağar, 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde Demokrat Parti'nin, 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde Adalet Partisi'nin, 28 Şubat 1997'deki post modern darbe öncesinde de Doğru Yol Partisi'nin zayıflatıldığını belirterek, bugün de AK Parti'nin içinden yeni partiler çıkarak zayıflatılmaya çalışıldığını ifade ederek büyük tehlikeye dikkat çekmiş.
İşte sağduyu ve işte öngörü. Türkiye'de her bir makamda görev yapmış ve bu uğurda bedeller ödemiş bir ismin değerlendirmelerini dikkate almak gerek. Hiç kimse Ağar'ın bu açıklamalarını siyasi olarak değerlendirmesin. Hele hele Tolga Ağar ile asla ilişkilendirmesin.
Ağar, sık sık konuşan ve medyaya gündeme gelme gibi bir alışkanlığı olmayan bir devlet adamıdır. Devlet adamlığı vasfı, hem kendi siyasi kimliğinden hem de kısır siyasi tartışmaların çok çok ötesinde ve fevkindedir.
İktidarın eleştirilmesi gereken icraatlarını yeri gelmiş eleştirmiş, Elazığ Emniyet Müdürlüğü eski yerine TOKİ tarafından yapılması planlanan iş merkezi ve konutların kamu vicdanında açtığı yarayı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletmiş ve sonuçta bu alanda Emniyet müdürlüğünün teröristlerce bombalanması sonucu şehit olan 3 polisimizin ruhları için şehitler anıtı ve millet bahçesi yapılmasının mimarı olmuştur.
Ağar'ın söz konusu vatan olduğunda en son konuşacağı şeydir siyaset. Ve eğer kendisi siyaset konuşmuşsa bilin ki bunu da halkımızı gerçekler hususunda uyarmak ve tehlikeye dikkat çekmek için yapmıştır. Ve dünya dengeleri ve küresel güçlerin Türkiye için biçtikleri sonu ve senaryoları çok iyi bilen Ağar için bu hatırlatmaları yapmak tarihi bir vebalden kurtulmaktır.
' Tabii ben geçmişte devlet hizmetinde olan kimseyi üzmek istemem. Ama onların da bizleri üzmemesini istemek hakkımız. Kişisel anlamda bir takım problemler olabilir. Kolaylıkla geldikleri makamlardan uzaklaşabilirler. Ama bütün bunları kendi kişisel davası haline getirmek suretiyle, milletimizin büyük bir çoğunluğunun kalbi safiyane ile destek verdiği bir yapıyı, karşı grupların etkisi altında kalarak ve işbirliği yaparak, burayı çökertmenin hiçbir anlamı yoktur. Ana gövde içinden bir takım particikler kurmak suretiyle, yüzde 0,5 oyun bile önemli olduğu bir yapıda, sadece ve sadece kişisel kavgalar ve yahut da iktidar hevesi yüzünden bu büyük iktidarı parçalamanın Türkiye'ye getireceği hiçbir faydası yoktur. İnşallah Allah bize bunu göstermez.' diyen Ağar'ın tek derdi ülkesi ve milletidir.
Önceliği Türkiye Devleti ve Türk milletinin menfaatleri olan ve bu konuda tüm küresel güçlerin ve terör örgütlerinin hedefi olan Mehmet Ağar, yeni kurulan partilerle ilgili yorumu da oldukça ses getirdi.
Yeni kurulan partiler için 'Sadece ve sadece kişisel kavgalar ve yahut da iktidar hevesi yüzünden bu büyük iktidarı parçalamanın Türkiye'ye getireceği hiçbir faydası yoktur' diyen Ağar, isim vermeden Davutoğlu ve Babacan'ı eleştiri yağmuruna tutmuş.
Türkiye'deki darbe süreçlerini de hatırlatan Ağar, 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde Demokrat Parti'nin, 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde Adalet Partisi'nin, 28 Şubat 1997'deki post modern darbe öncesinde de Doğru Yol Partisi'nin zayıflatıldığını belirterek, bugün de AK Parti'nin içinden yeni partiler çıkarak zayıflatılmaya çalışıldığını ifade ederek büyük tehlikeye dikkat çekmiş.
İşte sağduyu ve işte öngörü. Türkiye'de her bir makamda görev yapmış ve bu uğurda bedeller ödemiş bir ismin değerlendirmelerini dikkate almak gerek. Hiç kimse Ağar'ın bu açıklamalarını siyasi olarak değerlendirmesin. Hele hele Tolga Ağar ile asla ilişkilendirmesin.
Ağar, sık sık konuşan ve medyaya gündeme gelme gibi bir alışkanlığı olmayan bir devlet adamıdır. Devlet adamlığı vasfı, hem kendi siyasi kimliğinden hem de kısır siyasi tartışmaların çok çok ötesinde ve fevkindedir.
İktidarın eleştirilmesi gereken icraatlarını yeri gelmiş eleştirmiş, Elazığ Emniyet Müdürlüğü eski yerine TOKİ tarafından yapılması planlanan iş merkezi ve konutların kamu vicdanında açtığı yarayı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletmiş ve sonuçta bu alanda Emniyet müdürlüğünün teröristlerce bombalanması sonucu şehit olan 3 polisimizin ruhları için şehitler anıtı ve millet bahçesi yapılmasının mimarı olmuştur.
Ağar'ın söz konusu vatan olduğunda en son konuşacağı şeydir siyaset. Ve eğer kendisi siyaset konuşmuşsa bilin ki bunu da halkımızı gerçekler hususunda uyarmak ve tehlikeye dikkat çekmek için yapmıştır. Ve dünya dengeleri ve küresel güçlerin Türkiye için biçtikleri sonu ve senaryoları çok iyi bilen Ağar için bu hatırlatmaları yapmak tarihi bir vebalden kurtulmaktır.
' Tabii ben geçmişte devlet hizmetinde olan kimseyi üzmek istemem. Ama onların da bizleri üzmemesini istemek hakkımız. Kişisel anlamda bir takım problemler olabilir. Kolaylıkla geldikleri makamlardan uzaklaşabilirler. Ama bütün bunları kendi kişisel davası haline getirmek suretiyle, milletimizin büyük bir çoğunluğunun kalbi safiyane ile destek verdiği bir yapıyı, karşı grupların etkisi altında kalarak ve işbirliği yaparak, burayı çökertmenin hiçbir anlamı yoktur. Ana gövde içinden bir takım particikler kurmak suretiyle, yüzde 0,5 oyun bile önemli olduğu bir yapıda, sadece ve sadece kişisel kavgalar ve yahut da iktidar hevesi yüzünden bu büyük iktidarı parçalamanın Türkiye'ye getireceği hiçbir faydası yoktur. İnşallah Allah bize bunu göstermez.' diyen Ağar'ın tek derdi ülkesi ve milletidir.