İSMİ İLE MÜSEMMA
Ülkemizde yeni doğan çocuklara geçtiğimiz yıl boyunca en çok verilen isim nedir diye merak edenlere özel bir araştırma yapılmış. Sonuçlar ise bir hayli ilginç diyemediğimiz türden çok şükür. Tabi en geleneksel ve bir zamanların modası geçmeyen isimleri olan Mehmet ,Ahmet, Ayşe, Fatma isimleri tedavülden kalkmış gibi 2020'de. Bu isimler geçen yılki verilere göre hiç verilmemiş yeni doğanlara.
Geçen yıl ülkemizde tam tamına 559.753 erkek, 531.390 kız bebek dünyaya gelmiş. Erkek bebeklere geleneksel isim verme eğiliminin kız bebeklere oranla daha yüksek olmasına rağmen geleneksel rağbet gören isimler değişmiş.
Erkeklerde Yusuf ismi, kızlarda ise Zeynep en geleneksel ve fakat yeni popüler isimler olmuş. Mehmet gitmiş Yusuf gelmiş! Fatma gitmiş Zeynep gelmiş. 'Adı güzel kendi güzel' ile başlayan ilahilerin de çok yaptırım gücü kalmamış insanlarımızda. Hepi topu bu.
Yani anne babalar çocuğun ismini hayatı boyunca taşıyacağını unutmamış; göğsünü gere gere kullanabileceği isimleri tercih etmişler. Bu önemli bir gelişme kanaatimizce.
Neydi o Savaş, Vural, Volkan, Alev gibi saldırgan ifadeler anlatan isim çılgınlıkları...
İsim bir etiket gibi oluyor adeta çocuklarda. Sanki kendini gerçekleştiren kehanet kuralı işliyor. Hebrew Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada bu kural yeniden doğrulanmış.
Araştırmaya göre; insanların sosyal algıları ile yüz ifadeleri karşılaştırılıyor. Kişi, isme göre sosyo-ekonomik seviye belirlemeye çalışıyor. İnsan beyni hemen kategorize ediyor, otomatik düşünce oluşturuyor. İsme göre etiketleme yapılıyor.
Bu nedenle toplumdaki ilk izlenim önemsiz bulunmamalı. Tabi ki kişiyi tanıdıktan sonra insan alışır ama ilk izlenim için önem teşkil ettiği bilimsel çalışmalarla mevcut. İlk izlenimde kişinin ilk görünen algısı değil de kişilik algısı ortaya çıktığı zaman kişi ismi güzel taşıyorsa, kişinin nasıl algılandığı tesir etmez ona, elbette ki!
Fakat insanların değer yargılarının kararlara doğrudan etkisi olduğu gerçeğini yansımadan yeni doğan çocuklara verilen isimlerin çok çok önemli olduğunu ve kişinin ismiyle müsemma olduğunu hatırlardan çıkarmamak epeyce mühim ana babalar için!
Geçen yıl ülkemizde tam tamına 559.753 erkek, 531.390 kız bebek dünyaya gelmiş. Erkek bebeklere geleneksel isim verme eğiliminin kız bebeklere oranla daha yüksek olmasına rağmen geleneksel rağbet gören isimler değişmiş.
Erkeklerde Yusuf ismi, kızlarda ise Zeynep en geleneksel ve fakat yeni popüler isimler olmuş. Mehmet gitmiş Yusuf gelmiş! Fatma gitmiş Zeynep gelmiş. 'Adı güzel kendi güzel' ile başlayan ilahilerin de çok yaptırım gücü kalmamış insanlarımızda. Hepi topu bu.
Yani anne babalar çocuğun ismini hayatı boyunca taşıyacağını unutmamış; göğsünü gere gere kullanabileceği isimleri tercih etmişler. Bu önemli bir gelişme kanaatimizce.
Neydi o Savaş, Vural, Volkan, Alev gibi saldırgan ifadeler anlatan isim çılgınlıkları...
İsim bir etiket gibi oluyor adeta çocuklarda. Sanki kendini gerçekleştiren kehanet kuralı işliyor. Hebrew Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada bu kural yeniden doğrulanmış.
Araştırmaya göre; insanların sosyal algıları ile yüz ifadeleri karşılaştırılıyor. Kişi, isme göre sosyo-ekonomik seviye belirlemeye çalışıyor. İnsan beyni hemen kategorize ediyor, otomatik düşünce oluşturuyor. İsme göre etiketleme yapılıyor.
Bu nedenle toplumdaki ilk izlenim önemsiz bulunmamalı. Tabi ki kişiyi tanıdıktan sonra insan alışır ama ilk izlenim için önem teşkil ettiği bilimsel çalışmalarla mevcut. İlk izlenimde kişinin ilk görünen algısı değil de kişilik algısı ortaya çıktığı zaman kişi ismi güzel taşıyorsa, kişinin nasıl algılandığı tesir etmez ona, elbette ki!
Fakat insanların değer yargılarının kararlara doğrudan etkisi olduğu gerçeğini yansımadan yeni doğan çocuklara verilen isimlerin çok çok önemli olduğunu ve kişinin ismiyle müsemma olduğunu hatırlardan çıkarmamak epeyce mühim ana babalar için!