İletişim Müzesi Açılış Törenine Hazır

Bu müzeyi gezerken geçmişe geri döneceksiniz.

Fırat üniversitesi iletişim Fakültesi' nde Müze açılış töreni hazırlıkları tamamlandı. İletişim Müzesi Açılış Töreni, Fotoğraflarda yaşayan Harput sergisi 7 Kasım Salı günü saat 10.30 da yapılacaktır.

Öğretim Üyesi Recep Bağcı, "Bütün tarihi devrelerde, Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi üstlenen Anadolu, birçok uygarlığın kaynağı olmuştur. Bilinen tarihi çağlarda, in- sanlık tarihine mal olan büyük uygarlıkların izlerinden büyük bir kısmı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bulunmaktadır. Taşından, toprağından. Ahşabından madenine kadar, yerel imkânların kullanılmasıyla meydana getirilen sanat eserleri. yüzyıllar boyunca yöre insanının günlük yaşayışının bir parçası olmuştur. Türklerin Anadolu'ya gelmesiyle, yeni bir terkibe ulaşan bu birikim, Selçuklu ve Osmanlı devresindeki olgunluk çağı ile tekrar büyük bir uygarlık haline gelmiştir. Coğrafi konumu itibariyle, büyük istilalara maruz kalan Anadolu ve bu arada yöremiz, Türk egemenliğinde kavuştuğu istikrar sayesinde. Türk uygarlığının gelişip genişlediği, bereketli bir toprak haline gelmiştir. Harput'un içinde bulunduğu Fırat Havzası, Türk toprakları olduğu günden bugüne kadar düşman eli değmemiş kesintisiz bir medeniyetin beşiği olmuş, hanlar, hamamlar, medreseler, camiler. köprüler, çeşmeler ve birçok sivil mimari örneklerle, bu medeniyetin canlı bir ke- sitine sahne olmuştur.

Ne yazık ki 19. yüzyılın başlarında çok yönlü sebeplerle başlayan göç ve yıkımlar bugün Harput'u harabeye çevirmiş adeta yok olma noktasına getirmiştir.

"Fotoğraflarda Yaşayan Harput" temalı sergilediğimiz dünü bugüne taşı- yan bu ibretlik fotoğraflar, Harput'un, o ihtişamlı günlerinin son kesitini gözler önüne sermektedir.

Peyami Safa, tarihle ilgili bir vecizesinde "Tarihinin sürekliliğini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmeye mahkumdur. Hafızası parça parça kopmuş bir akıl hastası gibi, geçmişiyle, hatıralarıyla ve benliğini terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiştir. Yabancı tesir ve müdahalelere, yabancı korumaya hazır ve muhtaç bir halde, önce bağımsızlığını sonra da bütün milli şahsiyetini ve varlığını kaybeder." demektedir.

Bu idrakle bizler de, Tarihimizin sürekliliğini devam ettirecek nesiller olarak; en azından bundan sonra bu tür uygulamalara mani olmak, bilerek veya bilmeyerek yapılacak olan uygulamalarla kaybedeceğimiz kültür varlıklarımızın envanterinin çıkarılarak, tespitlerinin yapılarak, sonraki kuşaklara bunların geçmesini sağlamaktır. Harput'ta, 19. Yüzyılın başlarında gerek yabancı seyyahlar, araştırmacılar tarafından çekilen fotoğraflar gerekse Türk Fotoğraf sanatçılarının çektikleri o günü yansıtan ve bugüne kadar gelebilmiş fotoğrafları gün yüzüne çıkarma gayretlerimiz bu anlayışın bir sonucudur. Bu eşsiz medeniyet izlerinin milli hafızamızın yeniden çanlanmasi yesile olmasını dileriz." Dedi.

Özel Haber

Bakmadan Geçme