İl başkanları kayyum atamalarını nasıl karşıladı?

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan, görevden alındı.

Görevden alınan başkanlardan Mehmet Karayılan, polis tarafından gözaltına alındı.

ÜÇ BELEDİYEYE ATAMALAR YAPILDI

Üç belediye başkanın yerine kayyum ataması yapıldı. Mardin'de Türk'ün yerine Mardin Valisi Tuncay Akkoyun başkanvekili olarak görevlendirildi. Batman Valisi Ekrem Canalp da Batman'da Sönük'ün yerine başkanvekili olarak getirildi. Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde ise Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu, belediyede başkanvekili olarak görev yapacak.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI AÇIKLAMASI

İçişleri Bakanlığı, üç belediye başkanının görevden alındığını ve yerlerine atama yapıldığını duyurdu. Bakanlığın açıklamasında, üç belediye başkanı hakkındaki terör örgütü üyeliğinden aldıkları cezalar ile aynı suçtan sürdürülen soruşturmalara dikkat çekildi.

Yapılan kayyum atamaları hakkında ise Elazığ'da bulunan siyasi parti il başkanları da Hakimiyet Gazetesine özel açıklamalarda bulundu.

BAŞKAN YILDIRIM:“ DEVLETİMİZE VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE GÜVENİYOR, GELİŞMELERİ YAKİNEN TAKİP EDİYORUZ”

Ak Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım yaptığı açıklamada,“ Kamu Kurumları, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşlarına hizmet etme organlardır. Bu Kurumlar devletin ve milletin vücudunun organik unsurlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti temel hak ve özgürlüklere dünya üzerinde en çok kıymet veren ve hassasiyet gösteren devlettir. Devletimizin yargı organları tüm makam sahiplerinin, kurum temsilci ve personelinin her türlü hal ve eylemlerini dikkat ve adaletle takip eder, denetler. Hukuk devleti olmanın temel gereği olarak hukuka aykırı eğilimleri olan kişi ve eylemlere karşı da hukukun tarif ettiği üslup ile vaziyet edilir. Kayyum atanması ülkemizde ilk defa yaşanan bir olay değildir. Bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar olduğu gibi bugün de, yarın da ülkemizin menfaatleri ve bekası için gerekli aksiyonu alacaktır. Devletimize ve hukukun üstünlüğüne güveniyor, gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Rabbim devletimizin, milletimizin birlik ve beraberliğine kast etmeye çalışan şer odaklarına fırsat vermesin.”dedi.

ÖZKAN:“ HALK İRADESİ ÖNÜNDE HİÇBİR KAYYUM VE HİÇBİR GÜÇ DURAMAYACAKTIR”

Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Onur Özkan da: "Esenyurt 'un ardından Mardin, Batman ve Şanlıurfa'nın Halfeti ilçe belediyelerine kayyım atandı. Seçilmiş bir iradeyi gasp eden bu antidemokratik müdahaleleri, demokrasiye yapılmış darbe olarak görüyor, ilkesel olarak reddediyoruz. Batman, Mardin ve Halfeti belediyelerine kayyum atanması, halk iradesine karşı yapılan ciddi bir müdahaledir. Halkın özgür iradesiyle seçilen belediye başkanlarının, çeşitli siyasi kumpaslarla görevden alınıp yerlerine kayyum atanması, demokratik ilkelere ve seçme-seçilme hakkına açık bir saygısızlıktır. İktidarın bu müdahaleleri, ülkemizde demokrasinin ve yerel yönetimlerin bağımsızlığına ağır bir darbe vurmaktadır. Halkımız, bu kayyumcu zihniyete ve keyfi uygulamalarına en kısa zamanda ve ilk sandıkta son verecektir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, halk iradesi önünde hiçbir kayyum ve hiçbir güç duramayacaktır. Demokrasimize yönelik hiçbir müdahaleyi cevapsız bırakmadık. Bundan sonra da bırakmayacağız."dedi.

BAŞKAN YAŞAR:“HEM HUKUKİ HEM DE SİYASİ BİR BOYUTU VAR”

İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Habip Yaşar ise yaptığı değerlendirmede,“Terörle ilişkisi olan kişilerin karşısında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Sadece şu var, bunlar aday olurken bir sakınca görülmediğine göre aday olmuşlar. Tabi aday olmaları ve seçilmeleri onlara hukuk ve kanunlar önünde bir imtiyaz tanımıyor. Herkes hukuk önünde eşittir. Kimse kendisini ayrıcalıklı hissedemez. Eğer yaptığı işlerde ve eylemler de her hangi bir olumsuzluk görülmüşse bunun affı asla olmuyor. Demokrasinin hakim olduğu ülkelerde kayyum yerine seçilen mecliste meclis onayı ile seçilmesi doğru olandır. Hem hukuki hem de siyasi bir boyutu var bu meselenin. Siyasi boyuta girersek kayyum meselesini çok doğru bulmuyoruz. Ama terör açısından suçu oranında her kesin cezasını çekmesi lazım.” dedi.

BAŞKAN SUİÇER: “ZAMANLAMASI MANİDAR”

HÜDAPAR Elazığ İl Başkanı Metin Suiçer ise: “Suçu şahsi kişisel olarak işlemişse yargılanmasını ve suçlu bulunursa hangi partiden olursa olsun ceza almasını istiyoruz. Ama halkın seçmiş olduğu yerel parlamentoyu tamamen devre dışı bırakılmasını kabul etmiyoruz. Eğer belediye başkanı bir suç işlemişse orada seçilen meclis kendi içinden bir belediye başkanı seçer bu şekilde o ilçe ya da ili yönetir. Bizim görüşümüz bakışımız budur. Merkezden atamayı doğru bulmuyoruz. Gündemimizle ilgili bu kadar sorunlar varken bu tür sorunları kim yapıyor kim karıştırıyor onu da bilmiyoruz. Barış sürecine girmişken bu tür olayların çıkması da manidar.”dedi.

KARAKUŞ:“ÇIKIŞ YOLUMUZ ADALETTİR, HUKUKTUR VE MİLLET İRADESİNE SAYGI GÖSTERMEKTİR”

İçişleri bakanlığı tarafından son bir haftadır yapılan kayyum atamalarını doğru bulmadıklarını ifade eden YRP Elazığ İl Başkanı Av. Erhun Karakuş ise,“ Burada gerek o başkanları adayı gösteren kesim ve gerekse de seçimi kazanan o başkanları kayyum atama yoluyla görevden alan tarafın her ikisinin de iyi niyetli olmadıklarını düşünüyoruz. Zira hakkında terör örgütü üyeliğinden yardım veya yataklığından soruşturma yürütülen, mahkeme bulunan kişilerin bile bile her seçim döneminde dönüp dönüp aday gösterilmesi halk neyi isterse seçsin biz istediğimizi yaparız algısını kamuoyunda oluşturmaktadır. Burada halkın iradesine saygı duymak adına, kayyum atanması yerine belediye Meclisi'nden seçilecek bir başkan vekilinin görevlendirilmesi gerek siyaseten gerek demokrasi açısından gerekse de o bölgedeki halkın sandığa yansıyan iradesine saygı açısından oldukça önemlidir. Geçmiş dönem kayyumlarının kötü karnesi, sürekli ihalelerle yolsuzluklarla şatafatlanmaları kayyum atanmasına gösterilen tepkinin bir başka nedenidir. Kayyum yönetimlerinin görevden el çektirilen belediye başkanlarından daha kötü performans sergilemeleri o bölgedeki insanın bu uygulamaya tepki göstermesinin de bir diğer sebebidir. Sonuç olarak bu sürecin iki tarafı da, sivil siyasete duyulan güveni eriten ateşe odun taşımak için birbirleriyle yarışıyorlar. Çıkış yolumuz adalettir, hukuktur ve millet iradesine saygı göstermektir.” dedi.