İHTİYACIMIZI KARŞILAYACAK DÜZEYDE KIRMIZI ET YOK
Gülşah ALTAŞ / Hükümet tarafından hazırlanan ve ekonomik büyümeyi hızlandırmayı amaçlayan 'Yeni Yatırım Reform Paketi'nde yer alan 'Kırmızı Et İtha
Gülşah ALTAŞ / Hükümet tarafından hazırlanan ve ekonomik büyümeyi hızlandırmayı amaçlayan 'Yeni Yatırım Reform Paketi'nde yer alan 'Kırmızı Et İthalatı' kararını değerlendiren Elazığ İli ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Arif Erol, ithalat kararını doğru bulduğunu ve bunu desteklediğini söyledi.
Yaz aylarında kırmızı et tüketiminde yaşanan artışın fiyatlara yansımaması için kırmızı et ithalatı kararı alındı. Yeni Yatırım Reform Paketi'nde yer alan karara göre kırmızı et ithalatının kapasitesi artırılacak.
Elazığ İli ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Arif Erol, ülke genelinde ihtiyacı karşılayacak düzeyde kırmızı et bulunmadığını, bu nedenle hükümetin bu yöndeki kararını yerinde alınmış bir karar olarak değerlendirdiğini kaydetti. Erol, uygulamanın zaten kısa vadeli olacağını belirtti.
HAYVAN VARLIĞI ARTIRILMALI
Kırmızı et sıkıntısının, hayvan varlığının az olmasından kaynaklandığını dile getiren Erol, bunu artırmak için düve ve inek kesimlerinin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. Erol, bakanlığa sundukları raporda hayvan varlığının artırılması ile ilgili görüşlerini özellikle vurguladıklarını belirterek şöyle konuştu: 'Bu işin tek çözümü hayvan varlığının artırılmasıdır. Kırmızı et ithalinden ziyade canlı hayvan getirilmesi yönünde Bakanlığın da bir çalışması mevcut. 2016 yılı sonuna kadar 400 bin adet dişi ve erkek dana getirilmesi çalışmaları devam ediyor. Avrupa menşeili cinslerin mi yoksa Amerika menşeili cinslerin mi getirilmesi ile ilgili görüş alışverişi yapılıyor. Yalnız üreticilerin en az 60 adet ve üstü hayvan alabileceği konusundaki kararı doğru bulmuyorum. Bugünün şartlarında 60 adet hayvan almak kolay değil. Küçük veya aile işletmeleri bunu karşılayamaz. Birkaç kişinin birleşip 60 adet hayvan alabilmesi bir çözüm olabilir. Ya da bu noktada Ziraat Bankası'nın devreye girmesi ve üreticilere faizsiz kredi verilmesi gerekir. Bununla ilgili sıkıntıları dile getirdik, girişimlerde bulunduk ve gerekli düzenlemelerin yapılacağını umut ediyoruz.'
TARIM ALANLARIMIZI DEĞERLENDİREMİYORUZ
Elazığ İli ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Arif Erol, tarım alanlarının değerlendirilemediğini, tarımın gelişmesinin hayvancılığa da katkı sağlayacağını belirtti. Tarım arazilerinin sulanabilmesi için taşınabilir su sisteminin önemine değinen Erol sözlerini şöyle sürdürdü: 'Nasıl ki Türkiye buradan Kıbrıs'a su taşıyabiliyorsa biz de Keban Barajı ve Hazar Gölü'nden bunu sağlayabiliriz. Taşıma borularla Kuzova ve Uluova'ya su getirebiliriz. Bununla ilgili ciddi bir çalışma yapılırsa tarım alanları gelişmiş olur. Mesela daha önceki yıllarda yaklaşık 200 bin ton şeker pancarı üretiliyordu ancak şimdi pancar ekimi yok denecek kadar az. Tarımda ne kadar ürünümüz olursa yem maliyetleri de o kadar düşük olur. Yem maliyetleri düşünce bu hayvancılığa, dolayısıyla et fiyatlarına da yansır. Yani bu birbirine zincirleme bağlı. Tarım ve hayvancılığı birbirinden ayıramayız. Bu nedenle bu yönde çalışmalar yapılması son derece önemli. Ayrıca tarım ve hayvancılık ilimizin lokomotifidir. Ekonomiye en fazla katkı sağlayan, istihdam alanı oluşturan sektör tarım ve hayvancılıktır.'
Yaz aylarında kırmızı et tüketiminde yaşanan artışın fiyatlara yansımaması için kırmızı et ithalatı kararı alındı. Yeni Yatırım Reform Paketi'nde yer alan karara göre kırmızı et ithalatının kapasitesi artırılacak.
Elazığ İli ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Arif Erol, ülke genelinde ihtiyacı karşılayacak düzeyde kırmızı et bulunmadığını, bu nedenle hükümetin bu yöndeki kararını yerinde alınmış bir karar olarak değerlendirdiğini kaydetti. Erol, uygulamanın zaten kısa vadeli olacağını belirtti.
HAYVAN VARLIĞI ARTIRILMALI
Kırmızı et sıkıntısının, hayvan varlığının az olmasından kaynaklandığını dile getiren Erol, bunu artırmak için düve ve inek kesimlerinin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. Erol, bakanlığa sundukları raporda hayvan varlığının artırılması ile ilgili görüşlerini özellikle vurguladıklarını belirterek şöyle konuştu: 'Bu işin tek çözümü hayvan varlığının artırılmasıdır. Kırmızı et ithalinden ziyade canlı hayvan getirilmesi yönünde Bakanlığın da bir çalışması mevcut. 2016 yılı sonuna kadar 400 bin adet dişi ve erkek dana getirilmesi çalışmaları devam ediyor. Avrupa menşeili cinslerin mi yoksa Amerika menşeili cinslerin mi getirilmesi ile ilgili görüş alışverişi yapılıyor. Yalnız üreticilerin en az 60 adet ve üstü hayvan alabileceği konusundaki kararı doğru bulmuyorum. Bugünün şartlarında 60 adet hayvan almak kolay değil. Küçük veya aile işletmeleri bunu karşılayamaz. Birkaç kişinin birleşip 60 adet hayvan alabilmesi bir çözüm olabilir. Ya da bu noktada Ziraat Bankası'nın devreye girmesi ve üreticilere faizsiz kredi verilmesi gerekir. Bununla ilgili sıkıntıları dile getirdik, girişimlerde bulunduk ve gerekli düzenlemelerin yapılacağını umut ediyoruz.'
TARIM ALANLARIMIZI DEĞERLENDİREMİYORUZ
Elazığ İli ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Arif Erol, tarım alanlarının değerlendirilemediğini, tarımın gelişmesinin hayvancılığa da katkı sağlayacağını belirtti. Tarım arazilerinin sulanabilmesi için taşınabilir su sisteminin önemine değinen Erol sözlerini şöyle sürdürdü: 'Nasıl ki Türkiye buradan Kıbrıs'a su taşıyabiliyorsa biz de Keban Barajı ve Hazar Gölü'nden bunu sağlayabiliriz. Taşıma borularla Kuzova ve Uluova'ya su getirebiliriz. Bununla ilgili ciddi bir çalışma yapılırsa tarım alanları gelişmiş olur. Mesela daha önceki yıllarda yaklaşık 200 bin ton şeker pancarı üretiliyordu ancak şimdi pancar ekimi yok denecek kadar az. Tarımda ne kadar ürünümüz olursa yem maliyetleri de o kadar düşük olur. Yem maliyetleri düşünce bu hayvancılığa, dolayısıyla et fiyatlarına da yansır. Yani bu birbirine zincirleme bağlı. Tarım ve hayvancılığı birbirinden ayıramayız. Bu nedenle bu yönde çalışmalar yapılması son derece önemli. Ayrıca tarım ve hayvancılık ilimizin lokomotifidir. Ekonomiye en fazla katkı sağlayan, istihdam alanı oluşturan sektör tarım ve hayvancılıktır.'