İhaleden Önce Son Toplantı

Ömer Enes Yılar/Kağan İnal/Tuba Turhan/ Toplantıya, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, Milliyetçi Hareket Partisi Elazığ İl Başkanı Semih Işıkver, Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ İl Başkanı Avukat Çağlar Duran, Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Erhun Karakuş, Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın, Maden Belediye Başkanı Orhan Yavuz, iş adamları, STK temsilcileri ve Maden ilçesinde yaşayan vatandaşlar katıldı.

Toplantıda konuşan Maden Belediye Başkanı Orhan Yavuz, bulunan rezervlerin Maden ilçesini eski gülerine döndürmek için umutları yeniden yeşerttiğini belirtti.

UMUTLAR YENİDEN YEŞERDİ
Maden'in daha önce yaşanan sorunları dolayısıyla çok gündeme gelmediğini, geçmişte de bu tarz bir basın toplantısı yapılmaması nedeniyle sitemini dile getiren Yavuz, bulunan rezervler ve ihale süreciyle ilgili şunları söyledi: “Bizler kendi çabalarımızla yaşadığımız o kötü afet sürecini mümkün olduğu kadar iyi şekilde yönetmeye çalıştık. Şunu da belirtmek isterim 2017'den beri gündemde olmasına rağmen ve 2019'da afet bölgesi ilan edilmesine rağmen ihale hala yapılmış değil. Ben bugünkü konumuzun önüne geçmesini istemiyorum ama bu Maden için önemli olan konuyu da sizlerle paylaşmak istedim. 1995 den sonra ilçe göç vermeye başladı ancak burada bulunan maden sahalarıyla alakalı ilçemizde yeniden umutlar yeşerdi ve maden eski günlerine dönecek.

REZERVLER MADEN'DE İŞLENSİN
Belediye Başkanı Yavuz, bulunan rezervlerin ilçede işlenmesini ve tesislerin Maden'de kurulmasını istediklerini belirterek: “Ben ilçenin belediye başkanı olarak halkımın duygu ve düşüncelerine tercüman olmaya gayret gösteriyorum. Ben Maden'de bulunun rezervlerin ne kadar olduğunu, ne kadar süreceği hakkında bir bilgiye sahip değilim. Ben de vatandaş olarak çıkarılan madenin ilçemizde işlenmesini istiyorum. Bu vesile ile yapacağımız toplantının ilimize ilçemize hayırlı olmasını diliyorum. Tesisisin burada kalması için bir kamuoyunun oluşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

ARSLAN: “TARİHİ BİR DÖNEMECİ YAŞIYORUZ”
Toplantıda konuşan Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, bulunan rezervlerin ve ihale sürecinin Elazığ için tarihi bir dönemeç olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası ve Elazığ Girişim Grubu olarak bugün biz burada gerçekten tarihi bir dönemecin içerisindeyiz. Elazığ adına son derece önemli bir gelişmenin arifesindeyiz ve bu hem şehrimizin hem de Madenimizin menfaati doğrultusunda, en yüksek kazancı doğrultusunda mücadele ederek en iyi şekilde sonuçlanmasını istiyoruz.”

“ÇALIŞMALAR EKSİKSİZ YÜRÜTÜLDÜ”
Başkan Asilhan Arslan, sürecin birçok boyutu olduğunu ve bunların şimdiye kadar eksiksiz bir şekilde yürütüldüğünü belirterek şunları söyledi: “Bu sürecin birçok boyutu var. Yerel dinamiklerin bu süreci kabullenme boyutu, şartnamenin ülkemizin menfaatlerine doğrultusunda değiştirilmesi için bürokrasi çalışmaları boyutu var, bunun temini için kanuni gerekçelerle destek olma adına hukuksal boyutu, siyasi idarenin bu haklı davanın sahiplenmesi ve yürütmesi adına yürütülen lobi çalışmaları, finansal hazırlıklar boyutu var ve bunların her birine de güçlü ekipler müdahale ediyor. Sizlerin de yoğun destekleri ile şu ana kadar bunu net ifade edebilirim ki eksiksiz yürüttük.

“MAHKEME, BAKANLIK VE MTA'DAN CEVAP İSTEDİ”
Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği'nin açtığı dava süreciyle ilgili de bilgiler veren Başkan Arslan: “Sonuca gitme adına Ankara'da 13. İdari Mahkemesi'nde Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği'nin açmış olduğu bir yürütmeyi durdurma davası var. Bununla alakalı 2 ara karar verildi. Birincisi bundan 3 hafta önce, Ankara İdari Mahkemesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan 5 konuda cevap istedi. Ve bu ara karar metni bakanlığa ulaştıktan 2 saat sonra Bakanlık ihale süresini ertelemişti. Maden İşleri Genel Müdürlüğü, 5 gün içerisinde cevabı verecekti ve verdi de. Verdiği cevap Ankara İdari Mahkemesi'ni tatmin etmediği için bundan 3 gün önce yeniden bir ara karar verdi ve bu kez MTA Genel Müdürlüğü'nden bu 2 sorunun cevaplanmasını istedi. Bu sorunların cevapları olsaydı zaten biz bu konuları konuşmazdık. İdari Mahkeme de bu cevapsız kalan soruların hassasiyetini bildiği için konunun bu şekliyle, Elazığ Mermer ve Madenciler Derneği'nin ihalenin şartnamesindeki aksaklıkların değiştirilmesi yönündeki talebini haklı gördü ve bakanlıktan bunların cevabını istiyor” şeklinde konuştu.

“SÜREÇLER UZUN SOLUKLU”
Türkiye'de bu ve benzeri birçok ihale gerçekleştirildiğini ve bu süreçlerin oldukça uzun bir zamana yayılabileceğini belirten Başkan Arslan, şunları kaydetti: “Bu süreçler uzun soluklu gerçekten içinde birçok yapbozların olduğu ve birçok keskin dönüşlerin olduğu bir rehabilite kavramıdır. Bizler ihale süreçlerini geçmişten beri biliyoruz ihalenin iptali veya süresinin uzatılması gibi birçok şeyleri var bizler ise azimle sonuna kadar mücadelemizi edeceğiz. Burada hem kamunun menfaati var hem hükümetin menfaati var hem Elâzığ iş dünyasının menfaati var hem maden ve bölgesinin menfaati var.”

“RAPOR BEKLENMEDEN İHALEYE ÇIKILDI”
Maden sahasındaki yanlışlığın ihale sürecinin nihai rapor beklenmeden başlamasından kaynaklandığını belirten Başkan Asilhan Arslan: “Aksaklıkların temeli aslında bu MTA Genel Müdürlüğü'nün yaptığı sondaj çalışmalarının nihai raporunun beklenmeden ihaleye çıkması, bütün yanlışlar silsilesinin temelini oluşturmaktadır. Eğer bu hatalar yapılmasaydı maden sahasının değeri tesis nerde yapılacak sorununu ortadan kaldırılırdı. Eğer bahsedilen raporlar ortaya zamanında koyulsaydı şuan konuştuğumuz hiçbir sorun ortada olmazdı. Kazan kazan politikası ile Elazığ, maden, Türkiye kazanırdı bizim bu mücadele kapsamında herhangi bir karımız yok tek amacımız Elazığ kazansın” dedi.

“GÖRÜŞMELERİ BİR NOKTAYA KADAR GETİRDİK”
Görüşmelerimizi belli bir noktaya getirdiklerini ifade eden ETSO Başkanı Asilhan Arslan, “İhale gününe kadar da bu süreç devam edecek. Sonrasında da devam edecek. Tekrar söylüyorum bazı arkadaşlarımız tez canlılık yapıyorlar. Bazı medya kuruluşlarındaki köşe yazarları, yorumcu arkadaşlar tez canlılık yapıyorlar. Bir hadiseden bir cümleyi alıp, şuradan şöyle bir sonuç mu olur, vay, aman' diyorlar. Arkadaşlar, süreç böyle bir şey değil. Dinamik bir süreç ve sürekli değişiyor, daha da değişecek. Biz takipteyiz, sıkı takipteyiz ve işin içindeyiz. Anlık Hayal kırıklıkları ve anlık sevinçlere çok açık bir süreç. Bunları çok dikkatli yürütüyoruz. Bizim niyetimiz halis, elhamdülillah abdestimizden şüphemiz yok. Niyetimizden de şüphemiz yok. Bu niyet üzerinden hedefe ulaşma adına her türlü görüşmeyi ve aksiyonu alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz.

KARAKUŞ: “HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI”
Toplantıya katılan Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Erhun Karakuş, ihaleye daha güçlü bir yapıyla girilmesi ile ilgili bir çalışma olup olmadığını sorarak şunları söyledi:

“3 aylık bir mücadelenin sonucunda gelmiş olduğumuz noktada 21 Nisan'da ihale yapılacak. Yürüyen bir mahkeme süreci var. Mahkemenin davanın kabulü ya da reddi yönünde nasıl bir karar vereceğini bilemiyoruz. Bu süre içerisinde herkes üzerine düşeni iyi ya da kötü bir şekilde yaptı. Önümüzdeki hafta Salı günü Elazığ Girişim Grubu adı altında, bu ihaleye katılabilecek miyiz? İkinci sorum ise basına yansıyan diğer bir konu olan Etikrom'u işleten firma, ‘ortak olmak istedik ama reddedildi' şeklinde bir açıklama yaptı. Bizim amacımız burada izabe flotasyon tesislerinin kurulmasını sağlamak. Gelmiş olduğumuz bu noktada, görünen o ki, bu ihale belirlenen yerlere gidecek. Biz bunun önüne geçebilmek adına, bugün Elazığlı bir firma olan ve Madencilik alanında faaliyet gösteren KOLİN İnşaat'tan tutun da Etikrom'u işleten Yılkrom firmasına kadar biz bunları, Elazığ Girişim Grubu çatısı altına alıp bu iki tesisin de Elazığ'da kurulmasını mecburi kılacak bir şekilde bir hukuki düzenle bu ihaleye girip alabilme durumumuz var mıdır, bu yönde bir çalışmanız var mıdır? 3 Aylık bir çalışma şu anda anladığım kadarıyla Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin vereceği bir karara bağlanmış durumda. Davanın reddi yönünde bir karar çıkması durumunda biz burada nasıl reaksiyon göstereceğiz?

Karakuş'un sorularına cevap veren ETSO Başkanı Arslan şunları söyledi:

“Elazığ Girişim Grubu olarak, bizim ihaleye girme statüsü kazanmamıza Sermaye Kurulu çok ortaklı yapı olduğumuzdan müsaade etmiyor. Bununla alakalı basına yansıyan bir konu vardı. Ne dedik, Elazığ Girişim Grubu tüzel kişilik kazanabilir, bu ihaleye girme özelliklerine haiz bir firma ile ortaklık yapabilir. Biz bu ortaklık yapısını oluşturmuş durumdayız. Ferrokrom'un sahibi Yüksek Yıldırım ile de bir görüşme yaptık. Yüksel Bey de aynı kanaatte. Toplantıda da bunu ifade ettim. Elazığ Girişim Grubuna ortak olmak isteyen herhangi bir kişiye biz engelleme yapmadık. Kim müracaat ettiyse kabul ettik ve kayıt altına aldık. Burası net, Yıldırımlar Holding ile bu şekilde görüşme olmadı. Ama Ankara'da bir telefon görüşmemiz oldu, üçlü bir telefon görüşmesi. Yüksel Yıldırım Bey de aynı düşüncede, bu ihale bu şartnamede olduğu sürece biz ihaleye 3-0 geride başlayacağız çünkü o bahsettiğimiz tesis şartı getirilmediği zaman, tesisi olan firma o olaya 7 Milyar TL önden giriyor. Ne yapacağız? Hadi gelin hep beraber yapalım. Adamın tesisi var. Flotasyonu kuracak, madeni alıp götürecek, çalışacak. Biz ise 7 Milyar TL'yi hemen harcamaya başlayacağız. İhaleyi aldın, imzayı attın, Bismillah diyeceksin ki 3 yılda tesisleri, 1 yılda da flotasyonu bitirip hızlı bir şekilde yetiştirebilesin. Bu mu adalet? Kısa vadeli bir çalışma değil, çok uzun vadeli bir çalışma. Otuz yıl, kırk yıl çalışacak ve belki de sahaları genişleyecek. O tesisler diğer sahalara da hizmet verecek yani belki elli yıl çalışacak. Çok komplike bir çalışma. Bunun için temelleri sağlam atılsın, MTA'nın raporu ek'e konulsun, sahanın gelişme ihtimaline karşı rödovans sistemi, gelir paylaşımı yöntemiyle ihale edilsin. Bizim istediğimiz hiçbir şartta, herhangi bir zümreye hizmet yok, bunu bilin. Ülke ve şehir menfaati var. Başka hiçbir zümreye ne su taşımak var ne de hizmet etmek var. Kişiye özel bir tane bile talebimiz yok. Yüksel Yıldırım, Lineer Grubun Yönetim Kurulu Başkanı, Koloğlu Holding, Öz Altın Gurubu, Türkerler aynı şeyi söylüyor, demek ki bu işte bir sıkıntı var. Nasıl rekabetçi olacağız diyorlar. Açık ifade ediyorum, bunların her biriyle görüşüldü. Elazığ'daki ve İstanbul'daki firmaların kahir ekseriyetiyle görüştüm. Açık toplantı yaptım, bakanları ziyaret ettim, gelin ortak olun dedim ve hiçbirine sınırlama getirmedim. Kim olursa olsun.
Elazığ Girişim Grubu olarak aldığımız talep rakam da belli. Onu bir çarpıyorum, ihale sonrası farklı olur, bir büyüklüğe ulaşırız, onu da öngörmem lazım. Bununla birlikte ortaklıkta alabileceğim bir pay var. Hadi konuşalım. Bir firma dışında herkes bu koşullara sahip. Size soruyorum varsa çözüm öneriniz yapalım. 7 milyarı nasıl eritiriz, eşit şartlara kavuşuruz?

AKIN: “KABLO ÜRETİM TESİSİ İLE BAŞARI SAĞLANABİLİR”
Toplantıda söz alan Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın ise, “Başkanım 7 milyar TL'den bahsetti. Aslında bu tutar, TL olarak büyük bir rakam ama dolar olarak düşük bir rakam. Dolara vurduğumuzda yaklaşık 500 milyon Dolar gibi bir rakam çıkıyor. Aslında bu izabe tesisi bir anlamda saflaştırma tesisi. Saf bakır elde etmek için yapılan hatta bakırın bir miktar kütlesini artırmaya yönelik yapılan kimyasal bir tesis. Bu bakırı saflaştırıp bakıra dayalı bir tesis kurabilirsek, buna yönelik bir plan program yapılabilirse bu 500 Milyon Dolar çok rahatlıkla elde edilir. Mesela bu saf bakırı alıp bir kablo tesisi veya katma değeri yüksek bir tesis kurulabilirse Allah'ın izniyle bu 500 milyon doların çok rahatlıkla karşılanabilir diye düşünüyorum” diyerek görüşlerini dile getirdi.

“KABLO DA DİJİTAL KART DA ÜRETİLİR”
Kurulacak tesislerde kablo da üretilir, dijital kart da üretilir, tel de üretilir, akü de üretilir, her şey de üretilir diyen ETSO Başkanı Arslan; “Bir rekabetten bahsediyoruz. Senle bir ringe çıkacağız, sen 90 kilosun, elinde güzel bir eldivenin var, ben çıplak elle 50 kiloyum. Maçın galibi şampiyon ilan edilecek. Mesele bu. Mesele sizin adınıza 7 milyar TL fazla para harcamayı ve bunun finansman modelini oluşturmayı göze almayı düşünüyoruz, düşünmüyor değiliz. Ticarete giriyorsanız, gözünüz kara olacak. Düşünmenin ötesinde hazırlığımız var. Ben beş diyeceğim, adam 6 diyecek, ben 5 diyeceğim, adam 10 diyecek. Çünkü altının üzerine ben 7 ekliyorum” dedi.