Hüzün ve üzüm ayı
Eylül ayı hüzün biraz da üzüm ayı. Yerli üzümlerimiz tüm albenileri ile tezgâhları süslüyor. Özellikle siyah üzümün cazibesi bir başka.
Hiç hesapta ve niyette yokken işe doğru yürürken bir can, manavın önünden geçiyor ve gözüne o kehribar gibi siyah üzümler takılıyor.
Sıcak ekmek, tulum peyniri ve üzüm üçlüsünün hayaliyle az da olsa alınıyor ve özenle çantaya konuyor.
Sonra iş yerinde mesai arkadaşlarıyla ve hoş sohbetler eşliğinde Elazığ'ın klasiği ürünlerle kahvaltı yapılıyor.
Ne büyük bir şans ve ne güzel bir nimet diyerek şükrediliyor.
Hazır yerli üzümlerimiz çıkmışken ve enfes tulum peynirimiz ve açık tırnak ekmeğimiz varken, simit olmadan bile harika kahvaltılar yapılacağını uzaktan da olsa görüp iç çekiyorsunuz.
Neden mi? Ah bu şeker hastalığının gözü kör olsun…