HÜDAPAR'DAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
HÜDAPAR Elazığ İl Başkanı Yasin Kavaklı 'Asgari ücretin tanımı değişmelidir' dedi.
HÜDAPAR Elazığ İl Başkanı Yasin Kavaklı Asgari ücretle ilgili konuştu. Kavaklı, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
'İşçi ve işveren temsilcileri ile ilgili bakanlık yetkililerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere toplantı yapmaktadır. Milyonlarca çalışan, aileleri ile birlikte bu görüşmelerden çıkacak neticeyi merak ve heyecanla beklemektedir.
İşçilerin içerisinde bulundukları geçim şartları bakımından dünyada iki farklı yaklaşım mevcuttur. Birinci yaklaşım, geçim şartlarının belirlenmesinde işçinin ve ailesinin ihtiyaçlarını esas alarak asgari ücreti belirler. İkinci yaklaşım da ise yalnızca işçinin ihtiyaçlarına göre asgari ücreti belir.
Türkiye'nin kabul ettiği ve fiilen uyguladığı ikinci yaklaşımdır. Bu mevcut resmi tanımda adalet yoktur. Çünkü bu tanımın içinde işçinin ailesi yoktur.
Asgari ücretliler ve emeklilerin büyük çoğunluğu açlık sınırının altında bir gelirle hayatta kalmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan istihdamın yarısından fazlasını oluşturan hizmetler sektörü başta olmak üzere çeşitli iş kolları Covid-19 salgını nedeniyle ağır bir krizle karşı karşıyadır. Asgari ücret konusunu değerlendirirken bu iki husus göz ardı edilmemelidir.
Salgın hastalık döneminde özellikle hizmet sektörünün içinde bulunduğu zor durum nedeniyle işverenin yükünü artırmadan asgari ücretliye nefes aldırmak gerekir. Bundan dolayı Asgari ücretin tanımı değişmeli, geçim şartlarının belirlenmesinde işçinin ailesi ile birlikte esas alınmalıdır.
Asgari ücretin tamamı vergiden muaf tutulmalıdır. Asgari ücretin üzerindeki kazançların da gıda, giyim, barınma, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlar için gerekli miktar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı vergilendirilmelidir.
Yeterince kaynak oluşturmak için vergi mevzuatı gözden geçirilmelidir. Hiçbir üretim faaliyetine katılmadan ve risk de almadan sadece paradan para kazananlara tanınan vergi muafiyetlerine son verilmeli, faizden geçinenlerin vergi oranları artırılmalıdır. '
'İşçi ve işveren temsilcileri ile ilgili bakanlık yetkililerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere toplantı yapmaktadır. Milyonlarca çalışan, aileleri ile birlikte bu görüşmelerden çıkacak neticeyi merak ve heyecanla beklemektedir.
İşçilerin içerisinde bulundukları geçim şartları bakımından dünyada iki farklı yaklaşım mevcuttur. Birinci yaklaşım, geçim şartlarının belirlenmesinde işçinin ve ailesinin ihtiyaçlarını esas alarak asgari ücreti belirler. İkinci yaklaşım da ise yalnızca işçinin ihtiyaçlarına göre asgari ücreti belir.
Türkiye'nin kabul ettiği ve fiilen uyguladığı ikinci yaklaşımdır. Bu mevcut resmi tanımda adalet yoktur. Çünkü bu tanımın içinde işçinin ailesi yoktur.
Asgari ücretliler ve emeklilerin büyük çoğunluğu açlık sınırının altında bir gelirle hayatta kalmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan istihdamın yarısından fazlasını oluşturan hizmetler sektörü başta olmak üzere çeşitli iş kolları Covid-19 salgını nedeniyle ağır bir krizle karşı karşıyadır. Asgari ücret konusunu değerlendirirken bu iki husus göz ardı edilmemelidir.
Salgın hastalık döneminde özellikle hizmet sektörünün içinde bulunduğu zor durum nedeniyle işverenin yükünü artırmadan asgari ücretliye nefes aldırmak gerekir. Bundan dolayı Asgari ücretin tanımı değişmeli, geçim şartlarının belirlenmesinde işçinin ailesi ile birlikte esas alınmalıdır.
Asgari ücretin tamamı vergiden muaf tutulmalıdır. Asgari ücretin üzerindeki kazançların da gıda, giyim, barınma, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlar için gerekli miktar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı vergilendirilmelidir.
Yeterince kaynak oluşturmak için vergi mevzuatı gözden geçirilmelidir. Hiçbir üretim faaliyetine katılmadan ve risk de almadan sadece paradan para kazananlara tanınan vergi muafiyetlerine son verilmeli, faizden geçinenlerin vergi oranları artırılmalıdır. '