Hobi Olarak Başladı Elazığ'da Tek Olmaya Devam Ediyor

Deri ve deriye dair her şeye gönül vermiş olan Resul Çeşme: “Bir kamu kurumunda çalışıyorum aynı zamanda da hobi olarak deri el sanatlarıyla ilgileniyorum saraciye dikişcisi ve geleneksel dericilik çalışmaları yapıyorum. El yatkınlığım ve resme olan ilgim her zaman vardı. Geleneksel ok atmaya başlarken etrafımızda ki insanların deri aksesuarları vardı ve bizim yoktu. Yaşanan bu olaydan sonra kızımın deri bir botu vardı artık kullanmayacağını söyledi ben de o botla ilk olarak bir zighir ve bir bileklik yaptım. Matruşka Deri Sanat ve Tasarım Evi'ni açmaya karar verdim sonrası da gelmeye devam etti ve kendimi geliştirme çalışmalarım hala devam ediyor. İşin kısası başka bir hobim yeni bir hobimin oluşmasına neden oldu” dedi.

“HEDEFİMİZ İSE ELAZIĞ'IMIZIN DEĞERLERİNE DEĞERLER KATMAK”

“İnsanlık tarihinden bu yana deri, konfeksiyondan kıyafete, aksesuardan ayakkabıya kadar çok geniş bir yelpazede itibar görmüş bir üründür ve bundan sonra da değerini koruyacağını düşünüyorum. Bizim bu olaya başlarken sloganımız sanat ve zanaatı birleştirip günlük kullanılabilen objeler üretmekti. Bu amaçla çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Hedefimiz ise Elazığ'ımızın değerlerine değerler katmak ve Elazığ'dan bir marka çıkartmak. Yaptığım işler natürel tabaklamayla elde edilen bir deri türü bunun üzerine kraft çalışmaları yapmaktayız. Sadece bir çanta dikmek ya da tasarlamak değil amaç bunu sanatlarda buluşturup üzerine desen, motif, resim gibi sanatsal çalışmaları da etkileyerek yapmış olduğumuz ürüne daha bir anlam katmak. Hatta zaman zaman bunu kişiselleştirmek yani nadir de olsa yaptığım çalışmalar da portre de işledik. Piyasa da yönelik ürünler çıkartmaya çalıştık hazır fabrikasyon tabaklamayla dediğimiz derinlerden de bayanları tercih edebileceği çanta, takı veya aksesuar olarak kullanabilecekleri başka materyaller de çalışıyoruz. Talep edilen ürünler aslında fiyatla eş değer şeklinde ilerliyor. Çünkü yaşadığımız bölgenin sosyal ve ekonomik kültürel seviyesini göz önüne aldığımız zaman talebi en çok fiyat belirliyor. O yüzden işin sanatsal kısmı çok geride kalıyor. Fiyat olarak daha uygun ürünler talep görüyor. Mesela yapmış olduğumuz bayan çantaları günlük kullanıma uygun çapraz diye adlandırdığımız çantalar hem fiyat olarak uygun hem de çok pratik alıp pazara markete çıkabileceği şekilde tasarlanıyor” söyledi.

“TAMAMEN KİŞİYE ÖZEL TASARLANMIŞ ÜRÜNLER”

“Hediyelik eşya olarak kişi erkek arkadaşına ya da kız arkadaşına veya eşine cüzdan hediye edecek ama kişiselleştirmek istiyor, kendilerince anlam ifade eden motifler işlemek istiyorlar bunları da beraberinde yapıyoruz. Müşteri kitlemiz çok daha special ürünler isteyen kişilerden oluşuyor. Yaptığımız ürünlerin tamamı el yapımı olduğu için aynı modeli aynı kalıbı kullansanız bile renk tonları, dikiş hatları ve duruşu mutlaka farklılıklar vardır çünkü fabrikasyon değil. Birebir aynısını yapmak mümkün değil bu sebep den her yaptığımız ürün aslında tektir. Tamamen kişiye özel tasarlanmış ürünler” ifade etti.

“BU ÜRÜNLERİ BİR İNSAN ÖMRÜ ESKİTMEYE YETMEYECEKTİR”

“ Temel nokta olarak deri ürünlerinin en büyük özelliği bir kaç kuşak sonrasına hatıra olarak kalabilme özelliğine sahiptir. Çünkü yapmış olduğumuz bu ürünleri bir insan ömrü eskitmeye yetmeyecektir. Dolayısıyla bunlar torunlarımıza, onların çocuklarına kalabilecek ürünlerdir. Kesip ve yakılmadığı sürece tabi. Kalite ve sağlamlık açısından kullandığımız dikişler bile normal fabrika ürünlerinden farklı oluyor. Normal standartlar da almış olduğumuz çantalarda herhangi bir dikişin kopmuş olması muhakkak devamını getirecektir, ama saraycı dediğimiz çift iğneyle dikilen dikişlerde deri çantalara atılan düğümler gerdirilerek derinin dokusu içerisinde kalıyor ve görünmüyor. Sökülmesi durumunda her bir düğümün ayrı ayrı açtırılması gerekiyor hal böyle darbe yiyen ya da köşesi sökülen üründe olunca da dikişler de devamı gelen kopmalar olmuyor. İşte bu da ürünün uzun yıllar nesillere aktarılmasını neden oluyor. Deri ham şekilde elimize gelir biz boyamalar ve şekiller vererek sipariş edilen ürünü elde ediyoruz. Yaptığımız işin aslında parayla bir işi yok, bir ürüne vermiş olduğumuz emek yaklaşık 2 gün. Deri zaten tek başına pahalı bir ürün bunun yanında deri notaları ve aksesuarları baktığınız zaman para kazanamadığınız gibi emeğiniz ve zamanınızda zarar olarak gösterilebilir. Ama biz sevdiğimiz işi yapmak istiyoruz. Biz paranın ötesinde sanat ve zanaatı birleştirmek istiyoruz. Kişilerin nesiller boyu aktarabileceği anıları olsun istiyoruz. Yoksa birisinin benim çantaya ihtiyacım var düşünüp de çanta yaptırayım demesi hakikaten yazık olacaktır ona vereceği parayla Çin'den normal fiyatlardan çanta getirebilir. Kişi kendisini ödüllendirmek için böyle bir ürün almalı ve nesillere aktarmalı.İlk etapta hobi olarak başladı evet, bir dükkan da açtım ama ilk önceliğim hobi olarak hala devam etmesi, dediğim gibi para kazanayım düşüncesinde değiliz. Bilginin sınırının olmaması sanatta da aynı sanatın da bir sınırı yok sürekli öğrenme halindeyiz” şeklinde konuştu.

“DERİNİN KOKUSUNU DA SEVİYORUM DOKUSUNU DA”

Sosyal medya üzerinden kendi gruplarımız ve paylaşımlarımızdan yola çıkarak belirtiyorum, tabi ki teyit gerektiren bir bilgi ama Ankara'dan Kars'a kadar bu şekilde benim gibi çalışan yok. En yakın Gaziantep'ten bir kaç arkadaşımız var çalışan, onun dışında bu bölgede benim yaptığım gibi deriye resim işleyen başka kimse bildiğim kadarıyla yok. 9 yıldır deriyle ilgileniyorum, derinin kokusunu da seviyorum dokusunu da. Sevilmediği taktir de yapılacak bir iş değil. Para odaklı yaparsanız ciddi manada zarardasınız. Sevmekten geçiyor başka bir alternatifi yok” ifadelerine yer verdi.