Hizmetti, Hezimet Oldu

24 Ocak depremi sonrası ilk saatlerden itibaren şehrimize gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önemli çalışmalar yapmış ve gerekli talimatları vermişlerdi.

Depremden iki gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da ilimize gelerek yapılması gereken tüm çalışmaların kısa sürede yapılması talimatını verdi.

ÇALIŞMALAR ANINDA BAŞLADI
Arama-kurtarma faaliyetlerinin ardından başlatılan enkaz kaldırma çalışmaları ve eş zamanlı olarak TOKİ tarafından hem deprem anında yıkılan binaların yerine hem de rezerv alanı olarak belirlenen bölgelerde konut yapılması ile ilgili çalışmalar süratle yapıldı.

TOKİ, beklenen de hızlı bir şekilde konut inşaatlarına başladı ve değişik bölgelerde yapılacak 20 bin konut için ihale süreçlerini başlattı.

180 GÜNDE TESLİMAT
TOKİ, depremde mağdur olan hemşerilerimizin bir an önce kendi konutlarına yerleşmesi amacıyla gerçekleştirdiği ihalelerde 180 iş günü süre koyarak inşaatın hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağladı. İhalelerin yüklenici firmaların zaafiyetlerinden kaynaklı aksamaya uğramaması için de güçlü firmalar davet edildi ve gerçekten de bu firmalar herhangi bir aksaklığa meydan vermeden çoğunlukla belirlenen süre içerisinde konutları teslim ettiler.

YÖRESEL YAŞAM KÜLTÜRÜ DİKKATE ALINMADI
TOKİ, vatandaşları bir an önce konutlarına kavuşarak huzur içinde oturmalarında gösterdiği gayret ve hassasiyeti, bölge halkının yaşam kültürü ve konut kullanım alışkanlıkları konusunda göstermedi.

Hem riskli alan edilen Mustafapaşa, Abdullahpaşa, Rüstempaşa ve Sürsürü Mahallelerinde vatandaşın kendi evi üzerinden yapılan konutlarda hem de rezerv alan edilen bölgelerde yaptığı konutlarda vatandaşın beklentisi ve taleplerini göz önünde bulundurmadı.

YERİNDE DÖNÜŞÜMDE BÜYÜK HAKSIZLIK
TOKİ'nin en büyük haksızlığı, riskli alan olarak ilan edilen Mustafapaşa, Abdullahpaşa, Rüstempaşa ve Sürsürü Mahallelerinde gerçekleştirdiği yerinde dönüşüm projelerinde yaptı.
Vatandaşın daha önce 150-160 metrekare olan evlerinin yerine 70-80 metrekare 2+1 ev veren TOKİ, bununla da kalmayarak evlerin iç mimarisini ise kullanıma elverişsiz bir şekilde yaparak vatandaşlara teslim etmeye hazırlanıyor.

İMAR PLANLARI YOK SAYILDI
TOKİ, özellikle Rüstempaşa, Abdullahpaşa ve Mustafapaşa mahallelerinde mevcut imar planını da yok sayarak yol ve caddeleri daraltıp konut yapma gibi bir yanlışın içine düştü. İmar planında 15 metre olan sokaklar 7 metreye düşürüldü.

Deprem öncesi binaların çok yakın olması yönünde eleştiri alan, deprem sonrası planda 10 metre geri çekilmesi gereken yeni yapılaşma, TOKİ'nin sorumsuzluğu sebebiyle üst geçide eskisinden daha yakın olarak inşa edildi.

TOPLU KURA GAREBETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanların talimatları ve yakın takibine karşın TOKİ, Van depreminde edindiği tecrübe ve şuan ciddi anlamda uğraş verdiği hukuki süreçlerden herhangi bir ders almadan “en iyisini ben bilirim” edasıyla hayata geçirdiği uygulamalar ile halktan tepki toplamaya devam ediyor.

Ortaya konan projeler ve bunların kısa süre içerisinde hak sahiplerine teslim edilmesi yönünde gayret gösteren TOKİ, küçük dokunuşlar ve halkın beklentilerine cevap verebilecek bina iç mimari projeleri ile takdir görme ve dua almayı elinin tersiyle iterek, tepki almak suretiyle yapılan hizmeti hezimete çevirmeyi başardı.

Bunun en son örneği ise 4.700 hak sahibi için çekilen toplu ve karma kura oldu.

Bu kura ile hem haksızlıklar hem de vatandaşı istemediği ve hiç görmediği alanlarda zorunlu ikamete tabi tutmakla eşdeğer bir cezaya çaptırıldı.

Şehrin demografik yapısı, yaşam kültürü ve yetiştiği muhit ve mahalle ile bu çerçevede oluşan müşterek değerleri yok sayan toptancı bir mantıkla çekilen toplu kura ile yeni dramlar ve yeni sorunlar oluşturuldu.

BASİRETSİZLİKTE SINIR TANINMIYOR
TOKİ'nin hayata geçirdiği projelerin bin bir problemi ile karşı karşıya kalan vatandaşlar, toplu kura ile kendilerinin ve görüşlerinin yok sayıldığını, bu konular ile ilgili görevlendirilmiş bulunan AFAD İl Müdürlüğü'nün vatandaşı memnun etmek yerine kendi kolayına gelecek ve bir an önce yapıp kurtulacağı uygulamaların yanlışlığının yargıdan döneceğini ifade eden uzmanlar, bu hususta başta muhtarlar ve hak sahiplerinin görüşlerinin alınmadığını belirtiyorlar.

SİYASET DUYARSIZ MI?
Konutların iç planı ile konumları, cadde ve sokakların da oluşu gibi problemlere müdahale edip düzeltilmesi yönünde irade ortaya koyamayan, aynı tip konut ve aynı sorunların yaşanacağını bildikleri halde TOKİ'nin aynı tip projelerle ihaleye çıkmalarını bir yıldan beri izleyen siyaset kurumu, vatandaşta infial uyandıran toplu kura konusunda ise hala bir yorum yapmadı.
TOKİ'nin kısa sürede çok sayıda konut yaptığını her fırsatta gururla anlatan siyasilerimiz, halkın tepki verdiği toplu kura konusunda hala bir görüş ortaya koyup yorum yapmadı.
Kabaran öfkeyi gören siyasiler, AFAD il Müdürü Osman Pıhtılı'yı halkın karşısına çıkarıp olayın içinden sıyrılmanın sözde akıllı siyasetini yapmayı tercih ettiler.

FATURASI SİYASETE ÇIKACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanların şahsi gayret ve kurumların fedakarça çalışmaları sayesinde ortaya çıkan hizmetlerin, siyasilerimizin duyarsızlığı ve ilgisizliği sebebiyle harcanan onca bütçeye rağmen hükümete artı değer kazandırmak yerine olumsuz yansıdığını, bunun faturasının da siyaset kurumuna kesileceğini belirten vatandaşlar, siyasiler tarafından yetkililere yerinde ve zamanında yapılmayan uyarı ve tekliflerin olmaması sebebiyle ortaya çıkan tablodan en çok kendilerinin etkileneceğini belirtiyorlar.