Hem Çiğköftecilik Hem Antikacılık Yapıyor
Melih Kuloğlu: Elazığ'da 17 yıldır çiğköftecilik yapan Ahmet Taş, antikalara olan ilgisini de mesleği ile birleştirdi. Çiğköfte salonunda antika eşyalara yer veren Taş'a, müşterileri tarafından da antika eşyalar hediye ediliyor.
Hem kültürümüzde büyük yer alması, hem pratikliği hem de lezzeti ile çiğköfte günümüzde sıkça tüketilen yemekler arasında. Elazığ'da 17 senedir çiğköftecilik yapan Ahmet Taş, dükkanının oturma salonunu hayatı boyunca topladığı antikalar ile dizayn etti. İnsanlar onun çiğköftecisini sadece yemek için değil antikalara ilgi duydukları ve incelemek istedikleri için de gidiyor.
'Antika eşyalara küçüklükten beri meraklıyım'
Antika toplama ve koleksiyon işine yeni başlamayan ve aksine küçüklüğünden beri bu işi yapan Taş kendisini tanıtarak, mesleğine nasıl başladığını şöyle anlatıyor: 'İsmim Ahmet Taş, 1984 doğumluyum, evliyim, bir çocuğum var. Bu işi 2002'den beri yapıyorum. 17 sene oldu, arada tabii askerlik falan var. Antikaya olan merakım aslında çok küçüklükten beri var. Eşyalarımı atmazdım, eski eşyalarımı hep saklardım, hala eski oyuncaklarım falan duruyor. Pek oyuncağımız yoktu ama var yine birkaç tane. Burada da tabi konsept çiğköfteye yatkın olduğu için, birde Elazığ'ın tarihi, kültürü çok zengin olduğu için bu da müşterinin dikkatini çekiyor. Bu işi burada bu şekilde devam ettirebildik. 'Bu eşyaları satıyor musunuz? Antikacılık yapıyor musunuz? ' diye soranlar da var.'
Çiğköfte ve Antika Kültürümüzle Uyumlu İki Unsur
Antikaları neden çiğköfte dükkanında sergilediğini açıklayan Taş: 'Dediğim gibi Elazığ'ın kültürü çok zengin. Geçmişi, Harput… Yani kürsü başından gelen şeyler var. O yüzden bu kültür ile çiğköftenin çok uyumlu olduğunu düşündüm. Zaten merakım da olduğu için bulduğum her şeyi topladım. Eskicilerden, gittiğim eski evlerden, her yerden bulduğum her şeyi topladım' şeklinde açıklamalarda bulundu.
Antika Hediye Edenler Var
Dükkana gelen halkın antikalara yoğun ilgi gösterdiğini belirten Taş: 'Halkın ilgisi çok iyi; antikaları soranlar, satın almak isteyenler hatta bazılarını kendileri bile getirdi. 'Biz ya eskiciye vereceğiz ya atacağız, onun yerine size hediye edelim' diyerek çoğu şeyi de müşteriler getirdi. Yani halk çok ilgili bu konuya, eski antikalara çok merakı olanlar var, gelip inceleyenler, fotoğraf çekmek isteyenler çok.' şeklinde konuştu.
Ahmet Taş son olarak merdivenaltı çiğköfte satışı yapan yerlere değinerek: 'Merdiven altı çiğköfteciler, ruhsatsız, belgesiz çalışanlar oldukça fazla. Devlet bizi daha çok denetliyor, onlarla ilgili bir yaptırımları yok. Buna daha dikkat edilse iyi olur sektörümüz için.' sözleriyle konuşmasını noktaladı.
'Antika eşyalara küçüklükten beri meraklıyım'
Antika toplama ve koleksiyon işine yeni başlamayan ve aksine küçüklüğünden beri bu işi yapan Taş kendisini tanıtarak, mesleğine nasıl başladığını şöyle anlatıyor: 'İsmim Ahmet Taş, 1984 doğumluyum, evliyim, bir çocuğum var. Bu işi 2002'den beri yapıyorum. 17 sene oldu, arada tabii askerlik falan var. Antikaya olan merakım aslında çok küçüklükten beri var. Eşyalarımı atmazdım, eski eşyalarımı hep saklardım, hala eski oyuncaklarım falan duruyor. Pek oyuncağımız yoktu ama var yine birkaç tane. Burada da tabi konsept çiğköfteye yatkın olduğu için, birde Elazığ'ın tarihi, kültürü çok zengin olduğu için bu da müşterinin dikkatini çekiyor. Bu işi burada bu şekilde devam ettirebildik. 'Bu eşyaları satıyor musunuz? Antikacılık yapıyor musunuz? ' diye soranlar da var.'
Çiğköfte ve Antika Kültürümüzle Uyumlu İki Unsur
Antikaları neden çiğköfte dükkanında sergilediğini açıklayan Taş: 'Dediğim gibi Elazığ'ın kültürü çok zengin. Geçmişi, Harput… Yani kürsü başından gelen şeyler var. O yüzden bu kültür ile çiğköftenin çok uyumlu olduğunu düşündüm. Zaten merakım da olduğu için bulduğum her şeyi topladım. Eskicilerden, gittiğim eski evlerden, her yerden bulduğum her şeyi topladım' şeklinde açıklamalarda bulundu.
Antika Hediye Edenler Var
Dükkana gelen halkın antikalara yoğun ilgi gösterdiğini belirten Taş: 'Halkın ilgisi çok iyi; antikaları soranlar, satın almak isteyenler hatta bazılarını kendileri bile getirdi. 'Biz ya eskiciye vereceğiz ya atacağız, onun yerine size hediye edelim' diyerek çoğu şeyi de müşteriler getirdi. Yani halk çok ilgili bu konuya, eski antikalara çok merakı olanlar var, gelip inceleyenler, fotoğraf çekmek isteyenler çok.' şeklinde konuştu.
Ahmet Taş son olarak merdivenaltı çiğköfte satışı yapan yerlere değinerek: 'Merdiven altı çiğköfteciler, ruhsatsız, belgesiz çalışanlar oldukça fazla. Devlet bizi daha çok denetliyor, onlarla ilgili bir yaptırımları yok. Buna daha dikkat edilse iyi olur sektörümüz için.' sözleriyle konuşmasını noktaladı.