HAYSİYET CELLATLARI İŞ BAŞINDA!
Seçmen şantajlara, kavgalara, dedikodulara artık itibar etmiyor
Seçmen şantajlara, kavgalara, dedikodulara artık itibar etmiyor. Kavgalı üslûb siyaseti, siyasetçiyi değersizleştiriyor.
Hizmetle anılan siyasetçi, tiksinti, nefret ve düşmanlık kaynağına dönüşürken, Paralel yapının ortaya attığı çirkin dedikodu da ülkem insanını bir anda yine çileden çıkarıyor.
Eski bakanlardan MHP'li Meral Akşener hakkında ortaya atılan çirkin iddia, söyleyenin ve söyletenin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Türkiye işte bu zeminde siyaset yapıyor. İnsanların mahremini ortaya atıp siyaset yaptığını zannedenlerin mahşerdeki hesaplaşması hep ağır oluyor.
Pensilvanya'nın verdiği emri yerine getirmeye çalışanların 7 Haziran öncesi bel altı vuruşlarını zaten bizler bekliyorduk, ancak böyle edep dışı bir söylentinin siyasetle aynı iz düşüm üzerinde gitmesi tiksindirici değil mi?
Meral Akşener ile ilgili ortaya atılanlar siyasette adeta nefret düşmanlığına dönüştü. İlk kez ibret olsun diye, her kesimden tepkiler geldi.
Evet, siyasetin dili eleştiri olmalı, ancak küfür ve belden aşağı olmamalı. Hele intikam almak için insanların mahremine girilmemeli.
Bu kadar çalkantının içinde siyasetçiler başarısız olduk demiyor. Ama, 'Biz Bu zeminde siyaset yapıyoruz. Çok bile hizmet etmişiz' diyemez mi?
Paralel yapının başlattığı düşmanca konsept, 'Bunların işlemeyeceği günah yoktur' diyen Cumhurbaşkanını adeta haklı çıkardı.
Montajlarla dolu bu yöntem 7 Haziran öncesi geniş kitleleri yine vurmaya başladı.
Eski Paralelci Latif Erdoğan'ın Meral Aşener için, 'O kaseti olan birisidir ve şu an esaret altındadır. Paralelcilerin elinde bir kadın için hiç de yakışmayacak kasetler var. O artık bir esire durumundadır. Ne derlerse yaptırırlar. Şu an acınacak halde. Bu kesin… Bunu ben bilgi olarak söylüyorum'
Demesi sizce ne ?
Günlük hayatımızdaki bazı yanlışların, gafların affı olur, telafisi olur. Ama, namuslu bir kadının şerefine gölge düşürmenin telafisi asla olamaz.
Evet… Sayın Cumhurbaşkanı aylar önce, 'seçimlerden önce Paralel yapı boş durmayacak' sözünü yeniden hatırlatmak isterim.
Meral Akşener konusuna sevinen mutlu azınlık, olup bitenlerin dönen dolapların farkında olsa bile kendi davalarından uzaklaşmıyor. Bu da ayrı bir tez konusu olacak galiba.
Davalarından uzaklaşmayanların gerçeği kavradığı gün, belki iş işten geçmiş olacak.
Evet.,Meral Akşener 1995'li yıllarda Bakan seçildikten sonra yaşanan 28 Şubat sürecinde dik duran, korkmayan ender insanlardan biri olarak bilinir.
Bakınız bu konuya HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bile tepki göstererek Meral Akşener'e desteğini katıksız olarak verdi.
Bu çirkin söylentilere dürüst siyasetçiler, 'Meral Akşener'in namusu namusumuzdur' zaten diyor ama,
Hasiyet cellatlığı yapan Paralel yapı mensuplarına karşı Türk yargısı da sesiz kalmamalı.
Herkesim Meral Akşener'e sahiplenmeli. Ona sahiplenmek ve savunmak insanlık borcu değil mi?
Hizmetle anılan siyasetçi, tiksinti, nefret ve düşmanlık kaynağına dönüşürken, Paralel yapının ortaya attığı çirkin dedikodu da ülkem insanını bir anda yine çileden çıkarıyor.
Eski bakanlardan MHP'li Meral Akşener hakkında ortaya atılan çirkin iddia, söyleyenin ve söyletenin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Türkiye işte bu zeminde siyaset yapıyor. İnsanların mahremini ortaya atıp siyaset yaptığını zannedenlerin mahşerdeki hesaplaşması hep ağır oluyor.
Pensilvanya'nın verdiği emri yerine getirmeye çalışanların 7 Haziran öncesi bel altı vuruşlarını zaten bizler bekliyorduk, ancak böyle edep dışı bir söylentinin siyasetle aynı iz düşüm üzerinde gitmesi tiksindirici değil mi?
Meral Akşener ile ilgili ortaya atılanlar siyasette adeta nefret düşmanlığına dönüştü. İlk kez ibret olsun diye, her kesimden tepkiler geldi.
Evet, siyasetin dili eleştiri olmalı, ancak küfür ve belden aşağı olmamalı. Hele intikam almak için insanların mahremine girilmemeli.
Bu kadar çalkantının içinde siyasetçiler başarısız olduk demiyor. Ama, 'Biz Bu zeminde siyaset yapıyoruz. Çok bile hizmet etmişiz' diyemez mi?
Paralel yapının başlattığı düşmanca konsept, 'Bunların işlemeyeceği günah yoktur' diyen Cumhurbaşkanını adeta haklı çıkardı.
Montajlarla dolu bu yöntem 7 Haziran öncesi geniş kitleleri yine vurmaya başladı.
Eski Paralelci Latif Erdoğan'ın Meral Aşener için, 'O kaseti olan birisidir ve şu an esaret altındadır. Paralelcilerin elinde bir kadın için hiç de yakışmayacak kasetler var. O artık bir esire durumundadır. Ne derlerse yaptırırlar. Şu an acınacak halde. Bu kesin… Bunu ben bilgi olarak söylüyorum'
Demesi sizce ne ?
Günlük hayatımızdaki bazı yanlışların, gafların affı olur, telafisi olur. Ama, namuslu bir kadının şerefine gölge düşürmenin telafisi asla olamaz.
Evet… Sayın Cumhurbaşkanı aylar önce, 'seçimlerden önce Paralel yapı boş durmayacak' sözünü yeniden hatırlatmak isterim.
Meral Akşener konusuna sevinen mutlu azınlık, olup bitenlerin dönen dolapların farkında olsa bile kendi davalarından uzaklaşmıyor. Bu da ayrı bir tez konusu olacak galiba.
Davalarından uzaklaşmayanların gerçeği kavradığı gün, belki iş işten geçmiş olacak.
Evet.,Meral Akşener 1995'li yıllarda Bakan seçildikten sonra yaşanan 28 Şubat sürecinde dik duran, korkmayan ender insanlardan biri olarak bilinir.
Bakınız bu konuya HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bile tepki göstererek Meral Akşener'e desteğini katıksız olarak verdi.
Bu çirkin söylentilere dürüst siyasetçiler, 'Meral Akşener'in namusu namusumuzdur' zaten diyor ama,
Hasiyet cellatlığı yapan Paralel yapı mensuplarına karşı Türk yargısı da sesiz kalmamalı.
Herkesim Meral Akşener'e sahiplenmeli. Ona sahiplenmek ve savunmak insanlık borcu değil mi?