HARPUT TELEFERİK
Harput'umuzun böğründe tarihi ihtişam ve görkemi sembolize ederek Harput'u bize onurlu ve meşakkat
Harput'umuzun böğründe tarihi ihtişam ve görkemi sembolize ederek; Harput'u bize onurlu ve meşakkatli insanlık tarihi ile teslim eden, kitaplara sığmayacak serüveni ile tarihi miğferimiz Balak Gazi'nin Harput'ta sadece bir heykelden ibaret olmadığını biliyoruz elbet.
Artuk hanedanına mensup, adaleti ile temayüz etmiş, Oğuz'ların Kayı boyuna dayanan 1112 yılında genç yaşta Harput Hükümdarı olarak, Harput'tan Mardin ve Halep'e kadar uzanan geniş bir devlet kuran Balak Gazi…
Haçlılarla amansız savaşlar vererek, Urfa Kontu'nu kurtarmaya gelen Kudüs Kralı'nı esir alıp, Harput kalesinde hapsederek; Büyük Selçuklu Sultanı tarafından Müslüman Orduları Başkumandanı olarak tayin edilip, gazi unvanını almıştır.
Tarihçilerce ittifakı ile bilinir ki; ömrünü gaza ve cihat içinde geçirmiş, dindar ve mütevazı bir emir olan Balak Gazi haklı olarak yöremiz tarihinin en kahraman ismidir.
Balak Gazi'nin dedesi olan Artuk Bey, Sultan Alp Arslan'ın kumandanlarındandı, tarihçiler Artuk Bey'den bahsederken, 'iki hasım ordudan onun taraf olduğu ordu hep galip gelmiştir diye bahsederler'
Demem o ki, tarihler dolusu şanı ve şerefi ile insanlık tarihini günümüze taşıyan Harput; Elazığ şehrimizin dışarıya açılış kapısı.
Kültürel birikime sahip HARPUT niye yeni ufuklara açılmasın ki.
İnsan ruhuna özel olarak tılsımlı his veren, her türlü değerleri ve özgün iklimi ile yüksek rakımlı Harput'umuza;
Gün olmuş yaya, gün olmuş kağnıyla, atla, eşekle çıkılmış, günümüzde de model model araçlarla çıkıyoruz, niye teleferikle de çıkılmasın ki.
Çocukluğumuzdan kalma cansız altla tarihi miraçlara açılacak seferler, gelecek yüz binlerce yerli ve yabancı turistin gezi adresi olarak beldemizin örnek olması, düş olmaktan çıkıp icraata dönüşecektir belki de.
Bu çalışmalar elbet sırf eğlenceye matuf değil, düşünün bir Amerikalı, bir Fransız ve diğerleri gelip, tarihi komşuluğumuzu hatırlayarak, memleketlerine, insanlarına yöreyi kaset kaset, kare kare fotoğraflarla taşıyacaklardır.
Balak Gazi belki de teleferik peronu olacak.
Elbet bu işleri yapmanın yazmak kadar kolay olmadığını da biliyoruz.
Zaten kolay olsa ben de belediye başkanı seçilirdim.
Yap-işlet-devret gibi yapı modelleri mevcut.
Albert Einstein der ki düş bilgiden daha değerlidir.
Düşlüyoruz işte…
Artuk hanedanına mensup, adaleti ile temayüz etmiş, Oğuz'ların Kayı boyuna dayanan 1112 yılında genç yaşta Harput Hükümdarı olarak, Harput'tan Mardin ve Halep'e kadar uzanan geniş bir devlet kuran Balak Gazi…
Haçlılarla amansız savaşlar vererek, Urfa Kontu'nu kurtarmaya gelen Kudüs Kralı'nı esir alıp, Harput kalesinde hapsederek; Büyük Selçuklu Sultanı tarafından Müslüman Orduları Başkumandanı olarak tayin edilip, gazi unvanını almıştır.
Tarihçilerce ittifakı ile bilinir ki; ömrünü gaza ve cihat içinde geçirmiş, dindar ve mütevazı bir emir olan Balak Gazi haklı olarak yöremiz tarihinin en kahraman ismidir.
Balak Gazi'nin dedesi olan Artuk Bey, Sultan Alp Arslan'ın kumandanlarındandı, tarihçiler Artuk Bey'den bahsederken, 'iki hasım ordudan onun taraf olduğu ordu hep galip gelmiştir diye bahsederler'
Demem o ki, tarihler dolusu şanı ve şerefi ile insanlık tarihini günümüze taşıyan Harput; Elazığ şehrimizin dışarıya açılış kapısı.
Kültürel birikime sahip HARPUT niye yeni ufuklara açılmasın ki.
İnsan ruhuna özel olarak tılsımlı his veren, her türlü değerleri ve özgün iklimi ile yüksek rakımlı Harput'umuza;
Gün olmuş yaya, gün olmuş kağnıyla, atla, eşekle çıkılmış, günümüzde de model model araçlarla çıkıyoruz, niye teleferikle de çıkılmasın ki.
Çocukluğumuzdan kalma cansız altla tarihi miraçlara açılacak seferler, gelecek yüz binlerce yerli ve yabancı turistin gezi adresi olarak beldemizin örnek olması, düş olmaktan çıkıp icraata dönüşecektir belki de.
Bu çalışmalar elbet sırf eğlenceye matuf değil, düşünün bir Amerikalı, bir Fransız ve diğerleri gelip, tarihi komşuluğumuzu hatırlayarak, memleketlerine, insanlarına yöreyi kaset kaset, kare kare fotoğraflarla taşıyacaklardır.
Balak Gazi belki de teleferik peronu olacak.
Elbet bu işleri yapmanın yazmak kadar kolay olmadığını da biliyoruz.
Zaten kolay olsa ben de belediye başkanı seçilirdim.
Yap-işlet-devret gibi yapı modelleri mevcut.
Albert Einstein der ki düş bilgiden daha değerlidir.
Düşlüyoruz işte…