Halkın tercihi Cumhur İttifakı

Gezici, elindeki son ankete dair açıklamalarında şunları kaydetti: 'Türkiye'de şu an bir seçim olsa halen Cumhur İttifakı'nın seçimi kazandığını görebiliyoruz. Bu Pazar bir seçim olsa AK Parti yüzde 36,5, CHP yüzde 29,5, MHP yüzde 11,5 ve DEM Parti ise yüzde 9 oy alıyor. BBP gibi HÜDAPAR gibi partileri de üzerine eklediğimizde oran 50'nin üzerinde. Ben iktidarın yerinde olsam yarın bir seçim yaparım. Aslında iktidar şu anda seçim yapmak istemiyor. AK Parti istediği dönemde seçim yapmak istiyor, daha büyük bir oy oranı için orta ve uzun vadede bir planı var bence Sayın Erdoğan'ın.'

Murat Gezici'nin yaptırdığı anketin sonuçlarına göre yaptığı bu değerlendirme muhalefeti biraz üzecek ama bizim de bizzat müşahede ettiğimiz toplumdaki tablo ve görüntü de aynen böyle. Siz bakmayın muhalif kanallardaki ülke gitmiş her şey bitmiş edebiyatlarına…
Suriye ve Filistin konusundaki duruşu, baldıran zehri içme pahasına asgari ücret ve memur-emekli maaşlarında popülist davranmayıp makul zamlar yaparak enflasyonu dizginleyecek sıkı para politikasını uygulayıp ekonomik dengeleri yerine oturtma yönünde samimi bir gayret gösteren Erdoğan, yüzde 50'nin üzerindeki halkın hala tek ve vazgeçilmez umudu.

Halkın bazı kesimlerinin ısrarla dile getirdikleri tüm olumsuzluklara rağmen bu sorunların üstesinden gelecek lider olarak Erdoğan'ı görmesinde en büyük eksiklik, muhalefetin güven verememesi. Dahası bu sorunların üstesinden gelebilecek bir donanım ve irade görememesi…

İstanbul'u dahi yönetemeyen, ulaşım, trafik, altyapı gibi asli hizmetlerde havlu atıp az sayıda süt dağıtıp kreş açması ile öne çıkmaya çalışan İmamoğlu'nun, bölgesinde ateş çemberinde olan bir Türkiye'yi yönetebileceğine kimse inanmıyor. Hele hele kendi partisi içinde dahi tartışılan, eleştirilere tahammül göstermeyip teşkilat mensuplarının üzerine yürüyen Özgür Özel'e asla güvenmiyor.

İşte bu güvensizlik halkımızı tek umut ve güçlü lider olarak Erdoğan'a yönlendiriyor.