Hala mı Özgüven Patlaması?
Geçtiğimiz günlerde siyaseti gençlere bırakacağına dair açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, anket çalışmaları yürüttüklerini belirterek toplumun nabzını tutmaya çalıştıklarını söyledi.
Özhaseki yaptıkları çalışmalarda toplumun AK Parti'ye kırgınlık nedenlerini incelediklerini belirterek, "Antalya, Ankara, Adana, İstanbul ve Mersin gibi büyükşehirlerde, ‘AK Parti'ye neden kırgınsınız?' diye sorduk.
İstanbul'da birinci sırada Suriyeli sığınmacılar, ikinci sırada ekonomik meseleler,
Ankara'da da birinci sırada ekonomik, ikinci sırada Suriyelilerle ilgili meseleler çıktı. Biz şimdi bunları birebir takip ediyoruz.
‘Ben artık AK Parti'den vazgeçtim' diyen yok. ‘Ümidiniz yok mu AK Parti'den? Vaz mı geçtiniz?' diye soruyoruz, asla ‘evet' cevabı yok.
‘Bu sorunları kim çözecek' diye soruyoruz, yüksek oranda ‘AK Parti çözecek' diyorlar, Yüzde 50'yi çok rahat geçebiliyoruz” demiş.
Bu araştırmayı kim yapmış, bu araştırmanın sahadaki sonuçları Ak Parti Genel Merkezine gidecek kadar kaç elden geçmiş ve kaç düzeltme görmüş bilmiyoruz ama sokağın nabzı çok da Özhaseki'nin dediği gibi atmıyor.
Tespit edilen sorunlar doğru ama özellikle “Ak Parti'den giden yok” sonucu, özgüven patlamasından da öte çok iddialı bir tespit olmuş.
Ankete gerek yok, milletvekillerini gruplar halinde dinlesinler ve onlara sokağın nabzını ve Ak Partiye halkın bakışını sorsunlar. Onlar da samimiyetle halkın duygularını ve görüşlerini yansıtsınlar.
Bu görüşmeden sonra 20 yıldan beri Ak Partiye oy ve destek vermesiyle kamuoyunda bilinen ve tanınan 50 kişiyle görüşsünler ve onlardan gelen cevaplara baksınlar.
Özhaseki bir konuda haklı. Ak Parti'den bir uzaklaşma ve kopma yok gibi gözükse de aslında var. Ancak, bu kesim başka partilere de gitmiyor. Çünkü ülke sorunlarını onların çözeceğine inanmıyor. Ama aynı kesim, Ak Parti'nin de bu anlayış ve kadroyla devamına onay da vermek istemiyor. Hatta bunu, kötülüklere vesile olma açısından vebal olarak görüyor.
Ak Parti eğer, “Sorunları bizden başkası çözemez” gibi bir rehavete kapılırsa, vatandaşlar da problemleri kimin çözüp çözemeyeceğine bakmadan, “Bunlar bir gitsin de kim gelirse gelsin” gibi bir noktaya savrulur ki bundan da en büyük zararı Ak Parti görür.