Hakimiyetin 13. Yılı
Hakimiyet Gazetemiz 13. kuruluş yıldönümünü kutluyor bu günlerde. Gazetemizin kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayınlanan kutlama mesajlarına sonsuz minnettarız.
Bizleri ve çalışanlarımıza yönelik güzel cümleleri açıklama mesajlarında yer veren, sosyal medya hesaplarından bizleri mahcup edercesine övgülerini dile getiren, bizzat ziyaret ederek mutluluğumuzu paylaşan, telefonla arayarak düşüncelerini ileten tüm siyasilerimize, yöneticilerimize, STK başkanı ve vefasını ve ilgisini bizlerden esirgemeyen tüm okurlarımıza teşekkür ediyoruz.
Hakimiyet, yayın hayatında öyle sözde ve klasik ifadeler olsun diye değil, özde ve tüm varlığı ile halkın ve haklının yanında durdu.
Yaşadığımız deprem ve ardından hepimize zor zamanlar ve aylar geçirten pandemi döneminde sessiz yığınların sesi ve nefesi olmaya gayret ettik.
Sesimiz ne kadar duyuldu ya da ne kadar etkili oldu bilemiyoruz. Bildiğimiz şey şu ki Hakimiyet'in oluşturduğu gündem ve aksaklıklar, halkımızın da gündemini teşkil etti.
Hakimiyet'in sadece sorunu dile getirip felaket tellallığı yapmak gibi bir yayın anlayışı asla olmadı. Sorunla birlikte çözüm önerilerini de sundu. Her bir problem çözümünün çok kolay ve basit olduğunu “yeter ki bu sorun, yetkililer tarafından dert edinilsin” tezini savunageldi.
Bizlerin tek amacı ve derdi vardı, halkın yaşadığı problemlere ayna tutmak ve çözümüne katkı sunmak.
Ne siyasilerle ne de il yöneticileriyle bir husumetimiz ve hasmane tutumumuz olmadı, olmayacak. Her biri şehrimizin insanı olan ve bu şehrin sokaklarında büyümüş ve sorunlarına vakıf olan milletvekillerimizin elinin güçlenmesi ve yaşanan sorunların kamuoyunda ciddi bir şekilde dile getirilmesinin gücünü arkalarına alarak bu sorunların Ankara'da çözülmesine katkı sunalım istedik.
Bizlerin bu yapıcı ve kendilerinin işlerini kolaylaştırıcı yayınlarımız zaman zaman yanlış anlaşıldı ve olumsuz algı yapmak ithamına muhatap olduk ama sırf şehrin hatırına tüm ithamları yuttuk.
İl yöneticilerimizin bol ve sık toplantılı ancak sorun çözmeyen “paylaşım yapalım” merkezli toplantılarını dile getirdik ve süreç değil sonuç merkezli çalışılması gerektiğine hep vurgu yaptık.
İdarecilerin, yaşanan bir sorunun dile getirilmesi karşında onu çözmek yerine sorunu yok saymaları, yıkım ihalelerindeki usulsüzlükler örneğinde olduğu gibi daha büyük sorunların yaşanmasına ve sonunda görevden alınmalarına kadar gitti ve kaybeden yine Elazığ oldu.
Söylememiz şudur ki, bizler bu şehirde gazeteciliği ne doğrudan temin ihaleleri koparmak, ne bu mesleği kullanarak kurumlardan özel imtiyazlar elde etmek ne de bu mesleği rant kapısı olarak gördük. Tek önceliğimiz ve tek hassasiyetimiz, Elazığ ve hemşerilerimiz oldu.
Bu yayın ilkelerimizle geçirdiğimiz yıllarımızda çok saygıdeğer okurlarımız her zaman yanımızda oldu. Onların takdirleri yanında zaman zaman yaptıkları eleştiriler de rehberimiz ve yol göstericimiz oldu.
Son söz: 13. kuruluş yıl dönümünde bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlara sonsuz teşekkürler… Hep var olun…