HIRSIZDAN MÜSLÜMAN OLMAZ
Yazı hayatımda hiçbir zaman dini konulara girmedim
Yazı hayatımda hiçbir zaman dini konulara girmedim. Çünkü ben din adamı değilim. Dini konularda söz hakkının din adamlarımızda olduğuna inanırım.
Ne yazık ki son senelerde din adamlarımızda siyasetin puslu havasına girdiler. Vaazlarında Yüce Allah'ın emirlerine değil de siyasetin ilkeleri içerisinde yer aldılar.
Vaizde kaybetti,
Camide kaybetti,
Cemaatte kaybetti.
Ve…
Toplum içerisinde çıkılmaz bir döneme girdi.
Hırsıza 'hırsız' haine 'hain' denilemeyen günlere geldik.
Sapla saman biri birine karıştı. Gel de çıkıver işin içinden.
Oysa cemiyette faydalı bir insan olmanın tek şartı güzel ahlaka sahip olmaktır. Güzel ahlakın olmadığı bir yerde hiçbir şey güzel değildir.
***
Her ne kadar biz 'Ben ancak güzel ahlkı tamamlamak üzere gönderildim' diyen bir peygamberin ümmeti isek de o yüce peygamberin izinde olan bir millet değiliz.
Güzel ahlak güzelliğini çoktan yitirdi.
Yalan bizde, yolsuzluk bizde,
İftira bizde, emanete ihanet, vatana, millete ihanet bizde.
Samimiyet kayboldu, güven kayboldu.
Gel de çıkıver işin içinden.
***
Bildiğiniz gibi Yüce Peygamber'imizin bir ismi de 'Güvenilir Muhammed' anlamına gelen 'Muhammedül Emin'dir.
İşte bu yüce peygamber torunu Hazreti Hasan la birlikte kendisine emanet edilen beytülmala ait hurmaların bulunduğu bir yerde iken Hazreti Hasan'ın bir hurmayı ağzına attığını görüyor ve hemen parmağıyla o hurmayı yutmadan torunun ağzından çıkarıp alıyor ve torununa diyor ki!
'Ey gözümün nuru sevgili torunum. O hurma beytül mala aittir onu yiyemezsin haramdır.' Diyor.
Peki o yüce peygamberin ümmeti ne yapıyor?..
'(Beytülmal) Devlet malı deniz yemeyen keriz diyor.
Şimdi biz o Yüce Peygamberin ümmeti miyiz?..
***
Cenap Şahabettin 'Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür.' Diyor.
Ne kadar doğru bir söz demek ki biz ne okulda ne camide nede cemiyette doğru düşünmüyor, doğru söyleyemiyor veya doğruları kabullenemiyoruz.
Caddelere sokaklara hendekler kazan kendi polisine askerine kurşun sıkan ve bu eylemlere eliyle ve diliyle destek verenlerde doğruluğun kırıntısını bulmak mümkün müdür?
Bunların bünyesinde her şey barınır ama temiz ahlak ve doğruluk barınamaz.
Demek ki bunlar doğruları görmeyen, doğruları, söylemeyen vatana ve millete ihanet içerisindeki yaratıklardır.
Bunlara insan demek bile doğru değildir.
***
Hazreti Ali Efendimiz ise 'Haramı mide hazmetse de vicdan hazmetmez' diyor.
Gelinde bu sözleri birlikte tahlil edelim.
Ticarette yalan yere yemin eden, ettiği yeminle alıcısını aldatan esnafta,tartıda terazide hile yapan tüccarda, insanların alın terini 'Sizlere ev yapacağım' diyerek çalan müteahhitlerde, yanında çalıştırdığı işçisinin alın terini çalan patronlarda vicdan arayabilir miyiz?..
Arasanız da bulabilir misiniz?..
Bulamazsınız çünkü 'Hırsızdan, namussuzdan Müslüman olmaz.
***
Ömer Hayyam bir rubaisinde:
**
'Bir elde kadeh bir elde Kur'an,
Bir işimiz helal, bir işimiz haram.
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz ne tam Müslüman'….Diyor.
**
Çokta doğru söylüyor.
Müslüman'ın bir elinde kadeh bir elinde Kur'an olamaz.
Müslüman adam öldüremez, yalan söyleyemez, haram yiyemez.
Vatanına, milletine ihanet edemez.
Müslüman Allah adını anarak insanları kandıramaz. Kandırırsa zaten Müslüman olamaz.
Yalancı olur, sahtekr olur, münafık olur, hırsız olur.
Yalandan da DOĞRU, hırsızdan da MÜSLÜMAN olmaz.
Ne yazık ki son senelerde din adamlarımızda siyasetin puslu havasına girdiler. Vaazlarında Yüce Allah'ın emirlerine değil de siyasetin ilkeleri içerisinde yer aldılar.
Vaizde kaybetti,
Camide kaybetti,
Cemaatte kaybetti.
Ve…
Toplum içerisinde çıkılmaz bir döneme girdi.
Hırsıza 'hırsız' haine 'hain' denilemeyen günlere geldik.
Sapla saman biri birine karıştı. Gel de çıkıver işin içinden.
Oysa cemiyette faydalı bir insan olmanın tek şartı güzel ahlaka sahip olmaktır. Güzel ahlakın olmadığı bir yerde hiçbir şey güzel değildir.
***
Her ne kadar biz 'Ben ancak güzel ahlkı tamamlamak üzere gönderildim' diyen bir peygamberin ümmeti isek de o yüce peygamberin izinde olan bir millet değiliz.
Güzel ahlak güzelliğini çoktan yitirdi.
Yalan bizde, yolsuzluk bizde,
İftira bizde, emanete ihanet, vatana, millete ihanet bizde.
Samimiyet kayboldu, güven kayboldu.
Gel de çıkıver işin içinden.
***
Bildiğiniz gibi Yüce Peygamber'imizin bir ismi de 'Güvenilir Muhammed' anlamına gelen 'Muhammedül Emin'dir.
İşte bu yüce peygamber torunu Hazreti Hasan la birlikte kendisine emanet edilen beytülmala ait hurmaların bulunduğu bir yerde iken Hazreti Hasan'ın bir hurmayı ağzına attığını görüyor ve hemen parmağıyla o hurmayı yutmadan torunun ağzından çıkarıp alıyor ve torununa diyor ki!
'Ey gözümün nuru sevgili torunum. O hurma beytül mala aittir onu yiyemezsin haramdır.' Diyor.
Peki o yüce peygamberin ümmeti ne yapıyor?..
'(Beytülmal) Devlet malı deniz yemeyen keriz diyor.
Şimdi biz o Yüce Peygamberin ümmeti miyiz?..
***
Cenap Şahabettin 'Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür.' Diyor.
Ne kadar doğru bir söz demek ki biz ne okulda ne camide nede cemiyette doğru düşünmüyor, doğru söyleyemiyor veya doğruları kabullenemiyoruz.
Caddelere sokaklara hendekler kazan kendi polisine askerine kurşun sıkan ve bu eylemlere eliyle ve diliyle destek verenlerde doğruluğun kırıntısını bulmak mümkün müdür?
Bunların bünyesinde her şey barınır ama temiz ahlak ve doğruluk barınamaz.
Demek ki bunlar doğruları görmeyen, doğruları, söylemeyen vatana ve millete ihanet içerisindeki yaratıklardır.
Bunlara insan demek bile doğru değildir.
***
Hazreti Ali Efendimiz ise 'Haramı mide hazmetse de vicdan hazmetmez' diyor.
Gelinde bu sözleri birlikte tahlil edelim.
Ticarette yalan yere yemin eden, ettiği yeminle alıcısını aldatan esnafta,tartıda terazide hile yapan tüccarda, insanların alın terini 'Sizlere ev yapacağım' diyerek çalan müteahhitlerde, yanında çalıştırdığı işçisinin alın terini çalan patronlarda vicdan arayabilir miyiz?..
Arasanız da bulabilir misiniz?..
Bulamazsınız çünkü 'Hırsızdan, namussuzdan Müslüman olmaz.
***
Ömer Hayyam bir rubaisinde:
**
'Bir elde kadeh bir elde Kur'an,
Bir işimiz helal, bir işimiz haram.
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz ne tam Müslüman'….Diyor.
**
Çokta doğru söylüyor.
Müslüman'ın bir elinde kadeh bir elinde Kur'an olamaz.
Müslüman adam öldüremez, yalan söyleyemez, haram yiyemez.
Vatanına, milletine ihanet edemez.
Müslüman Allah adını anarak insanları kandıramaz. Kandırırsa zaten Müslüman olamaz.
Yalancı olur, sahtekr olur, münafık olur, hırsız olur.
Yalandan da DOĞRU, hırsızdan da MÜSLÜMAN olmaz.