Göze vurur özgürlüğün ışığı
61 Yıllık Baas Rejmi, küresel güçlerin şeytani planları, kıyımıza vuran Aylan Bebek, yakılmış yıkılmış şehirler, kimyasal gazlarla bir anda yok olan minik bedenler, dünyanın dört bir yanına en çok da ülkemize sığınan milyonlarca mülteci.
Hangi kelimeler anlatır Suriye'de yıllarca yaşanan zulmü bilmiyoruz ama bu yaşananlar her aklıma geldiğinde, çok şükür mültecilere bugüne kadar şahsi olarak çok keskin bir bakış açısı bulundurmayan biri olsam da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan mahcubiyetimi bir kez daha hatırlatıyorum. Seçime çok kısa bir süre kala yaptığı konuşma ve bazıları petrolün doğalgazın derdine düşerken biz insanlığımızın derdindeydik açıklaması benim Suriyeliler konusunda düşündüklerim konusunda hiçbir zaman pişman olmamamı sağladı.
Karadeniz gazını ilk keşfettiğimiz zamanlarda Erdoğan Suriye konusunda; biz petrol, doğalgaz ve kendi çıkarlarımızın peşinde koşmadık ve bugün bunun mükfatını aldık derken bizler ilahi gücün mükfatlarının bununla sınırlı kalmayacağından çok emindik.
Bugün de geleceğe dair Türkiye'nin emin adımlarla yürüdüğü son olayları görünce bu tezimizden de haklı bir şekilde sonuç alacağımızdan artık eminiz.
Yine birileri Suriye'de kimin kazanım sağladığını, kimin en fazla menfaat elde edeceğini tartışadursun, biz olayın farklı bir tarafına bakıyoruz. Sık sık karşılaştığımız işinde uzman bir Suriyeli tanıdığımızın bugün gözlerinde gördüğümüz özgürlük ışığından.
Bu arkadaşımızla son 1 yılda farklı teknik sorunların onarımı için belki onlarca kez karşılaştık. Konuştuk. Çok derin meselelere inemesek de insanların anlattıklarından çok davranışlarından analiz yapan biri olarak onun gözlerindeki mahcubiyeti ve tutsaklığı zihnimden bugüne kadar atamamıştım.
Ne kadar işinde usta olsa, sığınacak bir yeri, çalışacak bir işi ve güvenle yaşadığı, adı kimine göre mülteci, kimine göre sığınmacı kimine göre göçmen olan bir ülke olsa da gözlerindeki o tutsaklığın yerini bugün parıltılı bir özgürlüğe bıraktığını gördüm.
Bu özgürlük iki kez mutlu etti beni. İlk olarak bugüne kadar tanıştığım konuştuğum hiçbir misafirimize ne bakışlarımla ne de sözlerimle bu tutsaklığı hissettirmemenin güzel duygusu.
İkinci olarak da özgürlüğüne yeniden kavuşan bir gencin sevincinin düşüncelerimize yansıması.
Bu tutsaklığın sona ermesi eminim benim gibi sizlerin de zihninizde bulunan bazı esir kötü düşüncelerin dışarı çıkmadan sonlanmasını sağladı.
Şimdi bu arkadaşımız on güne kadar ülkesine döneceğini söylüyor. Memleketi Deyrizor. Bir kısmı hl özgür değil. En zor bölgelerden biri. ABD ve İsrail'in maşası PKK/YPG kontrolünde olan yerlerin özgürleşmesi ve ülkenin yeniden inşasıyla yakında daha hızlı geri dönüşlere tanıklık edeceğiz.
Ve tam da bu noktada şimdiden düşünülmesi ve acil eylem planlarının hazırlanması gereken konu: Bu insanlar gittiğinde yerlerine çalışacak işgücünü nereden bulacaksınız?