Görür'den önemli uyarı!

Elazığlı hemşehrimiz Prof. Dr. Naci Görür, Habertürk televizyonunda Fatih Altaylı'nın 'Teke Tek' programına katılarak deprem ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu ve Erzincan, Bingöl, Karlıova arasında Yedisu hattına dikkat çekti.

TAKİP ET

Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında soruları yanıtladı.

Prof.Dr. Görür, " Depremi bir gerçek olarak kabul edelim. Bu ülkede ebediyen yaşayacaksak deprem dirençli kentleri nasıl yaparız onu konuşalım. Benim kendimi adadığım nokta bu" diye konutu. Görür, ayrıca Erzincan-Bingöl arasındaki bölgedeki riske dikkat çekti.

"KAHRAMANMARAŞ'TAKİ DEPREMİ BEKLİYORDUK"

Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür,“ Ülkemizde yer bilimleri camiası hem sismologlar, hem jeologlar hem yer bilimciler. Araştırmanın içinde olanlar. Literatürü takip eden insanlarımızın mutabakat sağladıkları bir konuydu. Maraş depremi bizim için gelmekte olduğunu bağıran depremdi. Sebebi de ilk kez Elazığ depremi olduğu zaman 6.8 başka arkadaşlarım da söylemiştir. Ben ilk kez kendi medyamda, yani Twitter attım hem de çıktığım televizyonlarda 'Doğu Anadolu fayı uyandı' diye. Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu Fayı Bingöl Karlıova'da birleşiyor. İki fay da doğrultu atımlı karakterli. Birbirine sürtünerek hareket ediyorlar.”dedi.

TARİHİ DÖNEMLERDE ZİNCİRLEME DEPREMLER ÜRETTİĞİNİ BİLİYORUZ

Prof. Dr. Naci Görür, “Elazığ fayı uyandı dedim ve dikkatli olmak lazım. Elazığ fayının bir anlamda kardeşi Kuzey Anadolu Fayı, bütün enerjisini 20. asırda boşalttı, Marmara hariç. Jeolojik dönemlerde, tarihi dönemlerde zincirleme depremler ürettiğini biliyoruz. Doğu Anadolu Fayı'nda bir korkum olduğunu söyledim. Karlıova'dan başlayıp Akdeniz'e kıra kıra gidecek dedim. Doğu Anadolu'yu depreme boğup öyle enerjisini boşaltacak, dikkatli olalım dedim. Elazığ depremi, Maraş tarafına, Erkenek, Hatay tarafına enerji transfer etmiş olabilir. Mevcut biriken enerjiyi artırmış olabilir. Dolayısıyla deprem yaratabilir dedim. Bu uyarıyı ilk 2020'de yaptım. Her gün her ay ne zaman imkan olduysa söyledim. Bu ülkede gün geçmiyor ki, 4 veya 4'ün üzerinde deprem olmasın. Maraş'taki depremi bekliyorduk. Çok komplike düşünüp, bilim adamı pozlarına girmeye gerek yok. Doğrultu atımlı faylar enerjisini boşaltırken, yüzde 20'sini uca doğru enerjisini bir miktar gönderiyor.”dedi.

"DEPREM DİRENÇLİ KENTLERİ NASIL YAPARIZ?"

Prof. Dr. Naci Görür,“ Türkiye'de çok değerli yer bilimciler var. Uluslararası nitelikte olanlardan var. Kimi meslektaşlarım medyaya çıkıyorlar. Sanki orada deprem oldu sorun bitti, enerji boşaldı diye konuşuyorlar. Bu işi bilmemekten, mekanizmayı bilmemekten geçiyor. Demek ki jeolojiyi yeterince bilmiyorlar. Bu deprem doğrultu atımlı fay sistemini üreten deprem. Her iki blok birbirlerine sürtünerek devam eder. Sürtünmenin en fazla olup hareketi engellediği yerde atım meydana gelir. Depremi yöneten fay sol yönlü bir fay. Fayın asıl bloğu aşağıya güneye Hatay'a, Adana'ya doğru meydana geldi. Bu 4-5 metre gibi atım yaparsa, milyonlarca tonluk kütle güneyde bir yere bindiriyor. Orada şimdi anormal şekilde stres biriktirdi. O da muazzam bir basınç. Orada kırılmamış parçalar veya o fayın devamı olabilir. Kimi diyor ki, 'bir fayın diğer fayı tetiklemesi için geometrik ilişki olması lazım' diyor. Bu doğru değil, değmesi şart değil. Bu tetikleme için büyük strese ihtiyaç yok. Depremi bir gerçek olarak kabul edelim. Bu ülkede ebediyen yaşayacaksak deprem dirençli kentleri nasıl yaparız onu konuşalım. Benim kendimi adadığım nokta bu. Halkın korkmasını anlıyorum, ben de korkuyorum.”dedi.

GÖRÜR: “NE YAPACAĞIMIZ BELLİ”

Prof. Dr. Naci Görür,“ Ne yapacağımız belli. Deprem dirençli kentler yapmak zorundayız. Bundan sonra gelen hükümetlerin birinci önceliği yol, havalimanı olmamalı. Elbette onlar da yapılmalı. Ama birinci özelliği, halkın can güvenliğini sağlayacak deprem dirençli kentler yapmak. Deprem dirençli kentler yaratılabilir mi? Evet. Bakın Japonya, Kaliforniya, Meksika'ya. Çok basit. Kentin bileşenleri, yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekonomi. Bir kent bu altı parametrenin bir araya gelişiyle biz ona kent diyoruz. Bunları deprem dirençli hale getireceksin. Bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçeceğiz.”dedi.

“HALK, DEPREM ODAKLI EĞİTİLMELİ”

Halkın deprem konusunda eğitilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Naci Görür,“ İkinci parametre halktır. Bir halk düşünün ki deprem kentinde yaşıyor. Oranın deprem kenti olduğunu bilmiyor. Bir kadercilik anlayışı ile depremi başka şeylere bağlıyor. Deprem öncesinde, sırasında, sonrasında ne yapacağını bilmiyor. Halkı deprem odaklı eğiteceksin. Halka deprem kültürü kazandıracaksın. İlkokuldan eğitimle, töre ile babadan anneden görerek, nakledilerek kazanılabilir. Böyle bir deprem kültürü olmalı. Deprem kültürü olan toplum canının çektiği gibi evini döşemez. Yatak odasına neyi nereye koyacağını bilir.” dedi.

İSTANBUL DEPREMİ TÜRKİYE'Yİ DİZ ÜSTÜ ÇÖKERTİR

Prof. Dr. Naci Görür,“ Gaziantep ve Kahramanmaraş'ta ekonominin çarkları durdu. Gaziantep, Kahramanmaraş, Diyarbakır'da ekonomi çarklarını eski kapasitesinde ve hızlı çevirmek için birkaç sene bekleyeceğiz. Aynı şeyi İstanbul için söyleyelim. Biz eğer önlem almaz isek bu deprem tüm Türkiye'yi diz üstü çökertir. Yönetici kendi kentini tehdit eden tehlikenin boyutunu bilmesi lazım. Depremi tehdidi faylardan gelecek. Kendi kendinin fay sistemine yakınlığını, enini, boyunu, derinliğini, ne büyüklükte deprem üreteceğini, tekerrür periyodunu ayrıntılı olarak etüt ettirip, raporlayacak. Buna tehlike analizi diyoruz. Bu önünde olacak.”dedi.

YEDİSU FAYINA DİKKAT

Prof. Dr. Naci Görür,“ Burada her zaman depremler olabilir ama en ağırlıklı olarak Erzincan, Bingöl, Karlıova arasında Yedisu fayının bulunduğu yer var. En son 1790'larda olmuş. Burası yakında kırılır. Çok beklemeyeceğimizi düşünüyorum. Bir de Türkiye'nin güney batı yöresi de biraz sıkıntılı. Zaman zaman büyük depremler üretiyor. Bu aralar çok aktif, bu hareket; dalma batma Ege'de kuzey-güney gerilimi oluşturuyor. Ege'de irili ufaklı deniz içerisinde çok fay var irili ufaklı.”diye ifade etti.

Bakmadan Geçme