GÖRENİN YAPAMADIĞINI, GÖRMEDEN YAPIYOR
Anne ve babasının 5 kardeşiyle birlikte kendisini terk etmesi sonucu babaannesi ile dedesi tarafından büyütülen Feride Öktan, 19 yaşında beyindeki urdan dolay
Anne ve babasının 5 kardeşiyle birlikte kendisini terk etmesi sonucu babaannesi ile dedesi tarafından büyütülen Feride Öktan, 19 yaşında beyindeki urdan dolayı gözlerini ve bir kulağının duyma yetisini kaybetti. Doğuştan yüzde 90 görme engelli Ali Öktan ile evlenen ve bir çocuk sahibi olan 56 yaşındaki Feride Öktan, hayata Kur-an' ı Kerim okuyup, el işi yapıp ve saz çalarak bağlandı.
Terk edilmişliğin verdiği üzüntü ile oğlu ve eşine daha çok bağlanan anne Öktan, boş zamanlarında yaptığı kaza, patik gibi örgüleri arkadaşlarına hediye ederek paylaşmayı da öğretiyor.
ÖLÜMDEN KURTULDUM, GÖZLERİMİ KAYBETTİM
Anne ile babasının ayrıldığında 4 yaşında olduklarını ve 5 kardeşiyle her iki tarafından da terk edildiklerini anlatan Öktan,' Bizi babaanne ve dedem büyütmüş. Ellerinden geldikçe eğitim gördürmüşler. 19 yaşıma geldiğimde küçükken darbeden veya üzüntüden belli olmayan ur oluşmuş. Büyük bir ihtimdigere travmatik olduğu söylendi. Amcam İstanbul Cerrahpaşa'ya götürdü. Orada ameliyat oldum, ölümden kurtuldum. Hiçbir doktor masadan kalkamaz derken o sadece bana gözlerimin gideceğini söyledi ve gözlerimi kaybettim' dedi.
Görmemesi nedeniyle hayata tekrardan çok zor başladığını vurgulayan Öktan, 'O döneme kadar zaten çok fazla anne baba sevgisi veya aile sıcaklığı görmemiştim. Ama daha sonra tamamen yalnız kaldım. 8 sene akrabalarda kaldım. Kör bir insanın başarılı olabileceği aklıma gelmezdi. Sonra bir şekilde arkadaşlardan görme engelliler için rehabilitasyon merkezinin olduğunu öğrendim. Oraya gittim ve 34 kişinin önünde ön sırada yer alırken kendime biraz daha güvenim arttı' dedi.
SAZ ÇALIYOR, EL İŞİ YAPIYOR, KUR'AN-I KERİM OKUYOR
Rehabilitasyon merkezinde, ev içerisinde kendisini rahat geçindirebilecek konular hakkında eğitim gördüğünü ve kabartma yazıyı okumayı öğrendiğini anlatan Öktan, hiçbir şey yapamaz gibi htiği için örgü örmeyi denemeyerek yeni hayatına başladığını aktardı.
Bir çok kursa giderek kendisin geliştirmeye çalıştığını anlatan Öktan,' Bilgisayar kursuna gittim ve kullanmayı öğrendim. Telefonları, bilgisayarları, konuşma programları sayesinde yapabiliyoruz. Kursta aldığımız kabartma yazı kursundan sonra oradaki kısaltmalardan yola çıkarak Arapça Kur'an-ı Kerim öğrendim. Kur-an-ı Kerim öğrenmek çok zor olmadı. Çünkü yıllardık çok istiyordum. Ama böyle bir şeyin mümkün olabileceğini hiç düşünmüyordum. Çok isteyince Allah verir derler ya benimkide öyle oldu. Kabartma yazımız kısıtlı ama yinede elime geçen yazıları okuyorum. İyi oluyor insan hayata bağlanıyor' diye konuştu.
Saz çalmasını öğrenip Türkü de okumaya başladığını dile getiren Öktan, aile mutlu bir yaşam sürmeye çalıştıklarını da kaydetti.
Normal bir aile gibi yaşadıklarını anlatan Feride Öktan'ın görme engelli eşi Ali Öktan, insanın her şeyi öğrenmesinin güzel bir şey olduğunu ve eşiyle gurur duyduğunu vurguladı. Hiç bir şey yapmamanın kötü bir durum olduğunu bildiğini de ifade eden Ali Öktan,'. İnsan ne yaparsa kendisi ve herkes için yapar. El, zihinsel beceri olsun her açıdan istediğini yapabilirsin yeter ki yeteneklerinizi keşfedin' diyerek eşini anlattı.
Terk edilmişliğin verdiği üzüntü ile oğlu ve eşine daha çok bağlanan anne Öktan, boş zamanlarında yaptığı kaza, patik gibi örgüleri arkadaşlarına hediye ederek paylaşmayı da öğretiyor.
ÖLÜMDEN KURTULDUM, GÖZLERİMİ KAYBETTİM
Anne ile babasının ayrıldığında 4 yaşında olduklarını ve 5 kardeşiyle her iki tarafından da terk edildiklerini anlatan Öktan,' Bizi babaanne ve dedem büyütmüş. Ellerinden geldikçe eğitim gördürmüşler. 19 yaşıma geldiğimde küçükken darbeden veya üzüntüden belli olmayan ur oluşmuş. Büyük bir ihtimdigere travmatik olduğu söylendi. Amcam İstanbul Cerrahpaşa'ya götürdü. Orada ameliyat oldum, ölümden kurtuldum. Hiçbir doktor masadan kalkamaz derken o sadece bana gözlerimin gideceğini söyledi ve gözlerimi kaybettim' dedi.
Görmemesi nedeniyle hayata tekrardan çok zor başladığını vurgulayan Öktan, 'O döneme kadar zaten çok fazla anne baba sevgisi veya aile sıcaklığı görmemiştim. Ama daha sonra tamamen yalnız kaldım. 8 sene akrabalarda kaldım. Kör bir insanın başarılı olabileceği aklıma gelmezdi. Sonra bir şekilde arkadaşlardan görme engelliler için rehabilitasyon merkezinin olduğunu öğrendim. Oraya gittim ve 34 kişinin önünde ön sırada yer alırken kendime biraz daha güvenim arttı' dedi.
SAZ ÇALIYOR, EL İŞİ YAPIYOR, KUR'AN-I KERİM OKUYOR
Rehabilitasyon merkezinde, ev içerisinde kendisini rahat geçindirebilecek konular hakkında eğitim gördüğünü ve kabartma yazıyı okumayı öğrendiğini anlatan Öktan, hiçbir şey yapamaz gibi htiği için örgü örmeyi denemeyerek yeni hayatına başladığını aktardı.
Bir çok kursa giderek kendisin geliştirmeye çalıştığını anlatan Öktan,' Bilgisayar kursuna gittim ve kullanmayı öğrendim. Telefonları, bilgisayarları, konuşma programları sayesinde yapabiliyoruz. Kursta aldığımız kabartma yazı kursundan sonra oradaki kısaltmalardan yola çıkarak Arapça Kur'an-ı Kerim öğrendim. Kur-an-ı Kerim öğrenmek çok zor olmadı. Çünkü yıllardık çok istiyordum. Ama böyle bir şeyin mümkün olabileceğini hiç düşünmüyordum. Çok isteyince Allah verir derler ya benimkide öyle oldu. Kabartma yazımız kısıtlı ama yinede elime geçen yazıları okuyorum. İyi oluyor insan hayata bağlanıyor' diye konuştu.
Saz çalmasını öğrenip Türkü de okumaya başladığını dile getiren Öktan, aile mutlu bir yaşam sürmeye çalıştıklarını da kaydetti.
Normal bir aile gibi yaşadıklarını anlatan Feride Öktan'ın görme engelli eşi Ali Öktan, insanın her şeyi öğrenmesinin güzel bir şey olduğunu ve eşiyle gurur duyduğunu vurguladı. Hiç bir şey yapmamanın kötü bir durum olduğunu bildiğini de ifade eden Ali Öktan,'. İnsan ne yaparsa kendisi ve herkes için yapar. El, zihinsel beceri olsun her açıdan istediğini yapabilirsin yeter ki yeteneklerinizi keşfedin' diyerek eşini anlattı.