GÖRECE FAKİRLİK Mİ?
İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Bölgesel Sonuçlarını paylaşmış.
Türkiye'de yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri 2019 yılında 28 bin 522 TL iken, gerin en yüksek olduğu bölge 40 bin 749 TL ile TR1 (İstanbul) olmuş.
Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise yüzde 4,6 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli), yüzde 5,8 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) ve yüzde 8,0 ile TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) olarak hesaplanmış.
Yoksulluğun görelisi nasıl olur bilmeyiz ama bu şehir yoksulluğu dibine kadar yaşıyor.
Depremle birlikte yıkılan, pandemi ile çarkları stop eden bir şehrin göreli ya da göresiz bir fakirlik yaşayacağı ve geçmişte hali vakti yerinde olsa bile her bir fert ve ailenin durumunun içler acısı olduğunu hem görüyor hem bizzat yaşıyoruz.
Devletin resmi istatistikleri de gösteriyor ki fakirleşiyoruz ve şehir olarak küçülüyoruz. Bu rakamlar, teşvikte 6. Bölgeden 4. Bölgeye düşürülme ihtimal ve tehdidinin olduğu bu dönemde milletvekillerimizin konuyu üst makamlara izah etmeleri için de önemli bir delil, koz ve argüman.
Bu göstergeler de bir şehrin yavaş yavaş yok oluşunu ve tükenişini haykırıyor. Üstelik yapılan bu araştırma 2019 yılının göstergeleri. 2020'yi düşünemiyoruz ve hayal bile edemiyoruz.
Bir şehrin, hem de Elazığ gibi zor zamanların güçlü kalesi bir şehrin çöküşü ve tükenişi, birileri için çok anlam ifade etmiyorsa ve etmeyecekse, bu halkın da bugüne kadar hep yücelttikleri ve destekledikleri oluşumun akıbeti de çok bir anlam ifade etmeyecektir.
Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise yüzde 4,6 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli), yüzde 5,8 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) ve yüzde 8,0 ile TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) olarak hesaplanmış.
Yoksulluğun görelisi nasıl olur bilmeyiz ama bu şehir yoksulluğu dibine kadar yaşıyor.
Depremle birlikte yıkılan, pandemi ile çarkları stop eden bir şehrin göreli ya da göresiz bir fakirlik yaşayacağı ve geçmişte hali vakti yerinde olsa bile her bir fert ve ailenin durumunun içler acısı olduğunu hem görüyor hem bizzat yaşıyoruz.
Devletin resmi istatistikleri de gösteriyor ki fakirleşiyoruz ve şehir olarak küçülüyoruz. Bu rakamlar, teşvikte 6. Bölgeden 4. Bölgeye düşürülme ihtimal ve tehdidinin olduğu bu dönemde milletvekillerimizin konuyu üst makamlara izah etmeleri için de önemli bir delil, koz ve argüman.
Bu göstergeler de bir şehrin yavaş yavaş yok oluşunu ve tükenişini haykırıyor. Üstelik yapılan bu araştırma 2019 yılının göstergeleri. 2020'yi düşünemiyoruz ve hayal bile edemiyoruz.
Bir şehrin, hem de Elazığ gibi zor zamanların güçlü kalesi bir şehrin çöküşü ve tükenişi, birileri için çok anlam ifade etmiyorsa ve etmeyecekse, bu halkın da bugüne kadar hep yücelttikleri ve destekledikleri oluşumun akıbeti de çok bir anlam ifade etmeyecektir.