Göçü Yönetebilmek

Türkiye'de yaşama süresi uzadıkça "Suriye'ye dönerim" diyenlerin sayısının ciddi oranda azaldığı görüldü. 2017'de "Suriye'ye dönmem" diyenlerin yüzde 17'yken bu oran 2019'da yüzde 52'ye, 2020'de ise yüzde 78'e kadar çıktı.

Bu rakamlar, bir gerçeği ve bu gerçekle hükümetin yüzleşmek zorunluluğunu ortaya koyuyor.

Sebebi ne olursa olsun Suriyeliler, gün geçtikçe memleketlerine dönmek yerine daha çok oranda Türkiye'de kalmak istiyorlar.

Göç ve göçmen sorunu tüm dünyanın bir problemi olarak gözükmekle birlikte bunun en büyük bedelini ve faturasını Türkiye ödüyor.

Suriyeli göçmenlere harcanan paralar kadar, bu kesimden sadır olan olumuz olaylara karşı kamuoyunda da bir tepki var. Yapılanlar doğru yada yanlış ama böylesi bir gerçeği var Türkiye'nin.

Eğer göçe ve göçmen nüfusun indirilmesinde muvaffak olmuyorsanız o zaman bu göçü ve sorunu yönetmek durumundasınız. Görünen o ki bu mesele, bir genel müdürlükle yürütülemeyecek ve çözülemeyecek kadar önemli ve büyük bir mesele haline gelmiş durumda.

Göçmenlerin istihdamı, başarılı oldukları ve uzmanı oldukları alanlarda üretime yönlendirilmesi, özellikle güneydoğu illerimizin potansiyellerinin değerlendirilmesinde göçmenlere roller verilmesi, uyum, adaptasyon ve yaşadıkları ülkenin insanlarına ve değerlerine saygı gibi sosyal ve kültürel politikaları oluşturup bunu hayata geçirecek bir Göçmen Politikaları Bakanlığı kurulması artık elzem olmuştur.

Kontrolsüz güç, güç değilse ki öyledir, bu gücü kontrolsüz ve başıboş bırakmak yerine koordine edip hem ekonomik kalkınma hem de toplumda tepki çeken nahoş olayların önüne geçilebilir. Bu yapılmadığı takdirde hem huzursuzluklar artar hem de bunun hem ekonomik hem de siyasi sonuçları olur. Her durumda da kaybeden Türkiye olur.