Gizli El mi Duyarlı Basın mı?

Gazeteci Nafiz Koca'nın “basın olarak bu konuda başından beri destek verdik, hangi gizli el bizlere baskı ile olumsuz haber yaptırabilir, açıklayın ki kıralım o gizli elleri” sorusuna Arslan; “onu en iyi siz bilirsiniz, o manşetleri kimler attırttı siz daha iyi bilirsiniz” diyerek medya mensuplarını zan ve töhmet altında bıraktı.

Sayın Arslan, süreçle ilgili kendisine yapılan ve haksız, yersiz ve merhametsiz diye nitelendirdiği eleştiriyi bizzat kendisi medya mensupları için yapmanın tenakuzuna ve çelişkisine düştü.

Tamam, zor ve sıkıntılı günler geçirildi, ruhen yıpranıldı belki ama bu siz kendinizde yapılmasını istemediğiniz, yapıldığı öngörüsü ile de sitem ettiğiniz yanlışı sizin de yapma yanlışını getirmemeliydi.

Sadece Hakimiyet adına değil tüm Elazığ medyası adına açıkça söylemeliyiz ki bu süreçte sizlerin en büyük destekçiniz basın oldu. Muvazaalı ve çok sırıtan bir şekilde ve biraz da amatörce oluşturulan “Elazığ halkı ETSO Başkanı Arslan'ı göreve davet” ediyor manipülatif haberi bile, safa yatıp yedik, yuttuk ve şehrin menfaatine sayıp hoşgördük.

Bu süreçte açılıp gazete ya da internet site arşivlerine bakılırsa en büyük desteğin medyadan geldiği görülecektir.

Süreç devam ederken, bu oluşumla ilgili bizleri arayıp olumsuz beyanlar ortaya koyan, oluşum için farklı iddialarda bulunan çok sayıda iş insanı, bürokrat ve halktan insanlar oldu. Hatta büyük bir öngörü ile bugünleri tıpa tıp anlatan ve bu sonucu gören insanlarımız da oldu. Ve ısrarla bunların yazılması konusunda gönül koyanlar da oldu. Ancak bizler, çıkılan bu sürece zarar vermeme ve kafaları bulandırmama adına bu tür beyan ve açıklamalara prim vermedik. Hatta sırf bu yüzden küsen, darılan arkadaşlarımız oldu.

Elazığ medyasını, şehrin çıkarına ve menfaatine olan böylesine önemli bir konuda sürecin başından ihale gününe kadar ortaya koyduğu bu net duruşa rağmen, meslek duyarlılığı sebebiyle ve belki de insani bir merakla “neden ihaleye girilmedi” diye bir soru sorduk diye basını “gizli el”lerin uşağı, payandası ve tetikçisi görmek ve ithamlara boğmak büyük bir itham, iftira ve haksızlıktır.

Eğer sizler ihaleden bir saat önce sosyal medya hesabınızdan ihaleye girmeme gerekçenizi iki cümle ile açıklasaydınız bizler de bu soruları sormak gereği duymamış olurduk.

Bir gazeteci duyarlılığı ve hassasiyeti ile “üç ay hazırlık yapılan bir ihaleye neden girilmedi” diye bir soru soramayacaksak ve tüm Elazığ'ın merak ettiği sorunun cevabını aramayacaksak o zaman bu mesleği neden yapıyoruz ki?

ETSO Başkanı Asilhan Arslan, nasıl hak etmediği ithamlar karşısında üzgün ve kırgınsa, Elazığ medyası da bu konuda başından beri ortaya koyduğu net duruş ve sonsuz desteğe rağmen, sorulması gereken en önemli bir soruyu sordu diye, gizli ellerin tetikçisi ithamıyla kırılmış ve büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır.

Biz de kendisi gibi hakkımızı helal ederiz ama özür şartıyla.