GERÇEK BİR AYDIN KABAKLI HOCA
Geçen hafta Çarşamba günü YURT-KUR İl Müdürlüğü ile Belediye Başkanlığının birlikte düzenlediği bir panelle, ilimizin her açıdan iftihar etti
Geçen hafta Çarşamba günü YURT-KUR İl Müdürlüğü ile Belediye Başkanlığının birlikte düzenlediği bir panelle, ilimizin her açıdan iftihar ettiği büyük fikir adamı, gönül abidesi kültür elçisi, edebiyatçı, Ahmet Kabaklı Hoca anıldı. Panelin başkanı Yard.Doç.Dr. Hayrettin Ayaz bey, konuşmacılar ise Kabaklı Hoca'nın yeğeni Cemil Kabaklı bey ve bizdik. Kabaklı Hoca'nın 'Fikri Yapısı' üzerine cizane bir değerlendirme yaptık.
Panelde de ifade etmiştik Kabaklı Hoca esasen çok yönlü biridir. O hem edebiyatçı, hem tarihçi hem de sosyologdur. Bu sonucu yazdığı onlarca eserden, gazetelerde yazdığı on binlerce makale ve fıkra yazısından pek ala çıkarabiliriz. Kabaklı Hoca'nın bu yönü belki birçok panel ve konferansta gündeme getirilmiştir. Fakat Kabaklı Hoca'nın özellikle yakın tarihimizle ilgili birçok kripto belge ve bilgiyi gündeme getirdiği çok az kişi tarafından bilinir. Onun Temellerin Duruşması adlı iki ciltlik eseri, denebilir ki yakın tarihe bir başka açıdan bakmış ender eserlerdendir. Kitabı okuduğunuzda çok çarpıcı hatıra ve anekdotlarla karşılaşıyorsunuz.
Bir fikir adamı olarak Kabaklı Hocayla bizim neslin yolunun kesişmesi yetmişli yılların sonuna rastlar. Kabaklı Hoca o yıllarda Tercüman gazetesinde yazardı. Yaşı ellinin üzerinde olanlar hatırlayacaklardır, Tercüman gazetesi yetmişli yılların iki önemli ideolojik yapısından biri olan sağ kesimin fenomen gazetelerindendi. Sağ kesimin o zaman Ahmet Kabaklı Hoca, Taha Akyol, Ergun Göze gibi önemli isimleri burada yazarlardı. Biz de gençlik yıllarının heyecanıyla zaman zaman Tercüman gazetesi alır ve hassaten de Kabaklı Hoca'nın yazılarını okurduk.
Ahmet Kabaklı Hoca Tercüman Gazetesindeki yazılarıyla gençleri aydınlatmaya, onlara yeni ufuklar kazandırmaya çalışırdı. Milletin derdini kendine dert edinirdi. Ülkedeki sıkıntılara kayıtsız kalmazdı. Onun fikir adamlığı klasik bir fikir adamlığı duruşundan öteydi. Haksızlığa asla tahammül etmez, doğruyu korkmadan dile getirirdi. Özellikle yakın tarihte olup biteni eğrisiyle doğrusuyla yeni nesillere aktarmaya çalışırdı. Onun Temellerin Duruşması adlı eseri de bu bağlamda değerlendirilmesi gereken bir eserdir.
Kabaklı Hoca yakın tarih ile ilgili birçok gerçeği çekinmeden korkmadan büyük bir cesaretle bu eserde dile getirirdi dedik. Askeri ve sivil darbelerin, post modern darbelerin etkili olduğu dönemlerde bile gerçekleri dile getirmekten çekinmemiştir. Yeni nesilleri aydınlatmak için kimsenin cesaret etmediği kendisinin büyük bir cesaretle dile getirdiği bir çok konuyu dik durarak ortaya koymuş ve bu bağlamda milletin gönlünde taht kurmuş gerçek bir aydındır.
Şimdiki neslin kanaatimizce çıkmazı şudur: Geçmişten bu güne her şey süt liman bilinir. Ne yazık ki şimdiki nesil geçmişimizden bihaber. Kendilerinden önceki nesillerin yaşadıkları sıkıntıları acıları, yoklukları pek bilmiyorlar ve geçmişi, tarihi özellikle yakın tarihi de okumuyorlar. Kabaklı Hoca'nın Temellerin Duruşması adlı eserini işte bunun için özellikle genç nesillere tavsiye ediyoruz.
Panelde de ifade etmiştik Kabaklı Hoca esasen çok yönlü biridir. O hem edebiyatçı, hem tarihçi hem de sosyologdur. Bu sonucu yazdığı onlarca eserden, gazetelerde yazdığı on binlerce makale ve fıkra yazısından pek ala çıkarabiliriz. Kabaklı Hoca'nın bu yönü belki birçok panel ve konferansta gündeme getirilmiştir. Fakat Kabaklı Hoca'nın özellikle yakın tarihimizle ilgili birçok kripto belge ve bilgiyi gündeme getirdiği çok az kişi tarafından bilinir. Onun Temellerin Duruşması adlı iki ciltlik eseri, denebilir ki yakın tarihe bir başka açıdan bakmış ender eserlerdendir. Kitabı okuduğunuzda çok çarpıcı hatıra ve anekdotlarla karşılaşıyorsunuz.
Bir fikir adamı olarak Kabaklı Hocayla bizim neslin yolunun kesişmesi yetmişli yılların sonuna rastlar. Kabaklı Hoca o yıllarda Tercüman gazetesinde yazardı. Yaşı ellinin üzerinde olanlar hatırlayacaklardır, Tercüman gazetesi yetmişli yılların iki önemli ideolojik yapısından biri olan sağ kesimin fenomen gazetelerindendi. Sağ kesimin o zaman Ahmet Kabaklı Hoca, Taha Akyol, Ergun Göze gibi önemli isimleri burada yazarlardı. Biz de gençlik yıllarının heyecanıyla zaman zaman Tercüman gazetesi alır ve hassaten de Kabaklı Hoca'nın yazılarını okurduk.
Ahmet Kabaklı Hoca Tercüman Gazetesindeki yazılarıyla gençleri aydınlatmaya, onlara yeni ufuklar kazandırmaya çalışırdı. Milletin derdini kendine dert edinirdi. Ülkedeki sıkıntılara kayıtsız kalmazdı. Onun fikir adamlığı klasik bir fikir adamlığı duruşundan öteydi. Haksızlığa asla tahammül etmez, doğruyu korkmadan dile getirirdi. Özellikle yakın tarihte olup biteni eğrisiyle doğrusuyla yeni nesillere aktarmaya çalışırdı. Onun Temellerin Duruşması adlı eseri de bu bağlamda değerlendirilmesi gereken bir eserdir.
Kabaklı Hoca yakın tarih ile ilgili birçok gerçeği çekinmeden korkmadan büyük bir cesaretle bu eserde dile getirirdi dedik. Askeri ve sivil darbelerin, post modern darbelerin etkili olduğu dönemlerde bile gerçekleri dile getirmekten çekinmemiştir. Yeni nesilleri aydınlatmak için kimsenin cesaret etmediği kendisinin büyük bir cesaretle dile getirdiği bir çok konuyu dik durarak ortaya koymuş ve bu bağlamda milletin gönlünde taht kurmuş gerçek bir aydındır.
Şimdiki neslin kanaatimizce çıkmazı şudur: Geçmişten bu güne her şey süt liman bilinir. Ne yazık ki şimdiki nesil geçmişimizden bihaber. Kendilerinden önceki nesillerin yaşadıkları sıkıntıları acıları, yoklukları pek bilmiyorlar ve geçmişi, tarihi özellikle yakın tarihi de okumuyorlar. Kabaklı Hoca'nın Temellerin Duruşması adlı eserini işte bunun için özellikle genç nesillere tavsiye ediyoruz.