GENÇLER DİNDEN UZAKLAŞIYOR
KONDA ARAŞTIRMA ŞİRKETİNİN GENÇLER ÜZERİNDE YAPTIĞI ARAŞTIRMADA İLGİNÇ SONUÇLARA ULAŞILDI. DİNDAR NESİL SÖYLEMLERİNE RAĞMEN GENÇLER DİNİ YAŞANTIDAN UZAKLAŞIYOR
Ülkemizin köklü ve saygın araştırma şirketlerinden olan KONDA, gençler üzerinde yaptığı anket ile, gençlerin dine olan yakın ve uzaklıklarını belirledi.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, yaptıkları araştırmada gençlerde oruç tutanların oranının yüzde 74'ten yüzde 58'e düştüğünü, düzenli olarak namaz kılarım diyenlerin ise yüzde 27'den yüzde 24'e gerilediğini söyledi.
YALNIZ YAŞA, GEÇ EVLEN
Anket sonuçlarına göre gençler ailesinden ayrı ve yalnız yaşamayı seviyor, daha geç evleniyorlar. İnanç seviyeleri ölçümünde 'dindarım' diyenler azalıyor. Buna karşın 'ateistim' diyenler 10 yılda yüzde 1'den yüzde 4'e çıkmış.
BAŞINI ÖRTENLER AZALIYOR
Araştırmaya göre geçmiş yıllara oranla başını örtenlerin sayısı azalıyor. Bu oran yüzde 57-58'den 50'ye düşmüş durumda. Başörtü ile kapandığı halde İslami ölçüleri hiçe sayıp kıyafet giyen gençler de bu orana dhil edilirse gerçek anlamda tesettürlü genç sayısı oldukça azalıyor.
MUHAFAZAKARLIK DÜŞÜYOR MODERNLİK YÜKSELİYOR
Araştırma sonuçlarına göre; gençler arasında kendini 'geleneksel muhafazakr' olarak tanımlayanların oranının yüzde 45'ten 43'e, 'dindar muhafazakr' olarak tanımlayanların yüzde 25'ten 15'e, 'modern' olarak tanımlayanların oranının ise yüzde 29'dan 42'ye yükselmiş durumda.
KENTLİLEŞME İLE GELEN SONUÇ
Türkiye'nin sosyal hayatta 'geç bir modernleşme' yaşadığını gerçeğinin ortaya çıktığı araştırmada; 'Türkiye geç kalınmış kentli pratiklerin içinde ve bundan da en çok gençler etkileniyor. Çünkü gençler sokakta sinema veya tiyatroda. Kitap okuma oranı yükselmiş. Bu somut değişim onların zihin dünyasını da değiştiriyor.
MAHALLE BASKISI YOK
Yapılan araştırmada şu görüşlere yer verildi: 'Metropollerde gündelik hayat pratikleri içinde ibadete kasabada yaşadığınız kadar kolay zaman ayıramıyorsunuz. Metropollerdeki ahlaki ve kültürel referansların çoğunluğu artık din değil. Metropollerde mahalle baskısı çalışmıyor. Kasabadaki aynı 'ayıp-günah' algıları metropolde yok'
GENÇLERİN HAYATI TEKNOLOJİ İLE DEĞİŞTİ
Türkiye'deki gençlerin önceki kuşaktan farklı olduğunu ve bunun doğdukları çağ ile ilgili olduğu belirtilen araştırma sonuçlarında şu görüşlere yer verildi.
'Hem metropolleşen hem de teknoloji ile hayatın ritminin tümüyle değiştiği bir zaman aralığında doğdu bu gençler. Bir önceki nesil monolitik bir kültürle doğdu ama yeni nesil direkt teknoloji ile doğdu. Dolayısıyla onların birçok konudaki tanımı faklı. Günümüz gençliği, daha çoğulcu bir hayatın içerisinde birçok şeyi bir arada yapıyorlar. Bilgi edinme biçimleri, deneyim aktarma biçimleri faklı, dolayısıyla ilişki formatı, ahlaki ve kültürel formları ile önceki kuşaklardan çok farklı bir yerdeler'
GELECEK KORKUSU YAŞIYORLAR
Araştırmada ortaya çıkan bir sonuç da genç nüfusta üniversite mezun oranının 10 yılda kadın ve erkeklerde paralel bir şekilde yüzde 22'ye ulaştığı ancak 19 milyon gencin 4'te 1'i iş güvencesi ve gelecek güvencesi korkusu yaşadığı ortaya çıktı.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, yaptıkları araştırmada gençlerde oruç tutanların oranının yüzde 74'ten yüzde 58'e düştüğünü, düzenli olarak namaz kılarım diyenlerin ise yüzde 27'den yüzde 24'e gerilediğini söyledi.
YALNIZ YAŞA, GEÇ EVLEN
Anket sonuçlarına göre gençler ailesinden ayrı ve yalnız yaşamayı seviyor, daha geç evleniyorlar. İnanç seviyeleri ölçümünde 'dindarım' diyenler azalıyor. Buna karşın 'ateistim' diyenler 10 yılda yüzde 1'den yüzde 4'e çıkmış.
BAŞINI ÖRTENLER AZALIYOR
Araştırmaya göre geçmiş yıllara oranla başını örtenlerin sayısı azalıyor. Bu oran yüzde 57-58'den 50'ye düşmüş durumda. Başörtü ile kapandığı halde İslami ölçüleri hiçe sayıp kıyafet giyen gençler de bu orana dhil edilirse gerçek anlamda tesettürlü genç sayısı oldukça azalıyor.
MUHAFAZAKARLIK DÜŞÜYOR MODERNLİK YÜKSELİYOR
Araştırma sonuçlarına göre; gençler arasında kendini 'geleneksel muhafazakr' olarak tanımlayanların oranının yüzde 45'ten 43'e, 'dindar muhafazakr' olarak tanımlayanların yüzde 25'ten 15'e, 'modern' olarak tanımlayanların oranının ise yüzde 29'dan 42'ye yükselmiş durumda.
KENTLİLEŞME İLE GELEN SONUÇ
Türkiye'nin sosyal hayatta 'geç bir modernleşme' yaşadığını gerçeğinin ortaya çıktığı araştırmada; 'Türkiye geç kalınmış kentli pratiklerin içinde ve bundan da en çok gençler etkileniyor. Çünkü gençler sokakta sinema veya tiyatroda. Kitap okuma oranı yükselmiş. Bu somut değişim onların zihin dünyasını da değiştiriyor.
MAHALLE BASKISI YOK
Yapılan araştırmada şu görüşlere yer verildi: 'Metropollerde gündelik hayat pratikleri içinde ibadete kasabada yaşadığınız kadar kolay zaman ayıramıyorsunuz. Metropollerdeki ahlaki ve kültürel referansların çoğunluğu artık din değil. Metropollerde mahalle baskısı çalışmıyor. Kasabadaki aynı 'ayıp-günah' algıları metropolde yok'
GENÇLERİN HAYATI TEKNOLOJİ İLE DEĞİŞTİ
Türkiye'deki gençlerin önceki kuşaktan farklı olduğunu ve bunun doğdukları çağ ile ilgili olduğu belirtilen araştırma sonuçlarında şu görüşlere yer verildi.
'Hem metropolleşen hem de teknoloji ile hayatın ritminin tümüyle değiştiği bir zaman aralığında doğdu bu gençler. Bir önceki nesil monolitik bir kültürle doğdu ama yeni nesil direkt teknoloji ile doğdu. Dolayısıyla onların birçok konudaki tanımı faklı. Günümüz gençliği, daha çoğulcu bir hayatın içerisinde birçok şeyi bir arada yapıyorlar. Bilgi edinme biçimleri, deneyim aktarma biçimleri faklı, dolayısıyla ilişki formatı, ahlaki ve kültürel formları ile önceki kuşaklardan çok farklı bir yerdeler'
GELECEK KORKUSU YAŞIYORLAR
Araştırmada ortaya çıkan bir sonuç da genç nüfusta üniversite mezun oranının 10 yılda kadın ve erkeklerde paralel bir şekilde yüzde 22'ye ulaştığı ancak 19 milyon gencin 4'te 1'i iş güvencesi ve gelecek güvencesi korkusu yaşadığı ortaya çıktı.