GENÇ YENGEÇTİR ''DOĞRU YÜRÜYEMEZ''
Bordo-Beyazlı 'duygumuz', belki de mağlup olduğu zaman vicdan azabına yöneldiğimiz Vartaş Elazığspor, PTT 1
Bordo-Beyazlı 'duygumuz', belki de mağlup olduğu zaman vicdan azabına yöneldiğimiz Vartaş Elazığspor, PTT 1.Lig'in 13.Haftasına Cuma günü start verdi. ''Genç hocasıyla ilk yenilgisine vermiş olduğu start'' gibi… Güney Doğu Anadolu Bölgesinin emektar stadyumunda, iki dişli takım karşı karşıya geldi. Oyun heyecanlı, istekli bir futbol ile başladı. Vartaş Elazığspor, ilk 20 dakika Gaziantep BB Spor karşısında hızlı koşan, mesafeyi daraltan, pas dirillerini çok iyi sahaya yayan takımdı. Gaziantep BB Spor'lu futbolcular, öyle ki bir an 'bu akşam işin zor Hakan Kutlu' diyerek hafif buhranlı bunalıma girdi. Fakat dakika 30 'da gelen 'göstere göstere gol' heyecanımızı, futbolcularımızı ve Teknik Heyetimizin moralini bozdu…
Ne kadar da kulüp başkanımız, 'geriye düştüğümüz maçlarda demolize' olduğumuzu kabullenmese de dakika 30 da yediğimiz golün ardından savuruk oyun formatı yüklendi futbolcularımıza… Yediğimiz ilk gole gelince Kojic, çok jenerik bir gol attı. Lakin topun geçine izin veren Binya, yine her zaman ki gibi stoperde 'canlı bomba' olduğunu bize ispatladı. Golün ardından savurgan yapısıyla Elazığspor, dakika 42'de Mehet Yiğit'in genç ve deneyimsiz oluşunun defosunu kırmızı kart ile süsledi. Mehmet Yiğit, son 12 haftadır sahanın en iyilerindendi. Ben şahsen bir maç ile kıyaslamam futbolcuyu, lakin Mehmet Yiğit'in güçlü rakip Alanyaspor karşısında olmaması beni anksiyeteye boğdu… Pozisyona gelince TV de ofsayt olduğu kamera açılarının darlığından görülmemişti ama maç sonunda fotoğraf çekimlerinde ve de stadyumda izleyen izleyicilerin gördüğü kadarıyla ofsayt… Hakem hatasının kurbanı mı olduk ? derseniz Hayır !!! Hakan Kutlu'nun maç sonunda söylediği gibi sabaha kadar oynansaydı maç, Gaziantep BB Spor'undu….
İkinci golden sonra oyun momentumundan kopan ve ipleri rakibe veren Elazığspor, İbrahim Üzülmez'in genç ve deneyimsiz oluşundan ötürü Gaziantep deplasmanından eli boş döndü… Taraftar'ın ve birçok Elazığspor seveninin genç çalıştırıcı geldiği zaman tepki göstermesi işte bu sebepten ötürüydü… ''Genç Yengeçtir, Doğru Yürüyemez'' diyor ya Aristoteles, İbrahim Hoca gençliğinin ve kazanma hırsının kurbanı oldu… Sahaya çıkan 11'e bakacak olursak rakibi analiz eden analizatör'ün bariz hatasını görebiliyoruz… Gökhan Sazdağ'ının elini kolunu sdigerayarak sol kanadı 'Bağdat yoluna' çevirdiğini gördük. Hakeza Onur Güney, başka bir dert… Ofansta bir katkısı olmayan, defansta da hasbelkader topa ahenk uydurmaya çalışan Onur Güney'in yerine artık çok yönlü bir alternatif üretilmeli… Binya'nın stoperde değil de ön liberoda, yerine Murat Kalkan ve ön liberoda ki Treore'nin de asıl memleketi olan sol kanatta oynatılması zorlu rakipler için daha 'korkutucu' olurdu…
Anlaşıldı ki bu oyuncu portföyü ile şampiyonluk yarışında olan rakipleri mağlup edemeyeceğiz… Takımımız iyi mi ? Evet, 1.Bölgede ve 2.Bölge de çok iyi, lakin 3.Bölgede(hucumda) yok !!! Evet yok… Ümit Tütünci ile Kenan Şahin ile ne yazık ki şampiyonluğa oynayamayacağız bu aşikardır… Nimetten Usta ayaklarımız kanatlarda ön liberoda varda lig'in orta gücünde bulunan takımları mağlup edebiliyoruz… Devre arasına kadar toplayabildiğimiz puanları toplamakta fayda var. Hem İbrahim Üzülmez'in ligi tanıması, 'pişmesi' için, hem de şu müzmin santrafor bölgesine ayakları üstüne basan bir futbolcu bulana kadar…
Ne kadar da kulüp başkanımız, 'geriye düştüğümüz maçlarda demolize' olduğumuzu kabullenmese de dakika 30 da yediğimiz golün ardından savuruk oyun formatı yüklendi futbolcularımıza… Yediğimiz ilk gole gelince Kojic, çok jenerik bir gol attı. Lakin topun geçine izin veren Binya, yine her zaman ki gibi stoperde 'canlı bomba' olduğunu bize ispatladı. Golün ardından savurgan yapısıyla Elazığspor, dakika 42'de Mehet Yiğit'in genç ve deneyimsiz oluşunun defosunu kırmızı kart ile süsledi. Mehmet Yiğit, son 12 haftadır sahanın en iyilerindendi. Ben şahsen bir maç ile kıyaslamam futbolcuyu, lakin Mehmet Yiğit'in güçlü rakip Alanyaspor karşısında olmaması beni anksiyeteye boğdu… Pozisyona gelince TV de ofsayt olduğu kamera açılarının darlığından görülmemişti ama maç sonunda fotoğraf çekimlerinde ve de stadyumda izleyen izleyicilerin gördüğü kadarıyla ofsayt… Hakem hatasının kurbanı mı olduk ? derseniz Hayır !!! Hakan Kutlu'nun maç sonunda söylediği gibi sabaha kadar oynansaydı maç, Gaziantep BB Spor'undu….
İkinci golden sonra oyun momentumundan kopan ve ipleri rakibe veren Elazığspor, İbrahim Üzülmez'in genç ve deneyimsiz oluşundan ötürü Gaziantep deplasmanından eli boş döndü… Taraftar'ın ve birçok Elazığspor seveninin genç çalıştırıcı geldiği zaman tepki göstermesi işte bu sebepten ötürüydü… ''Genç Yengeçtir, Doğru Yürüyemez'' diyor ya Aristoteles, İbrahim Hoca gençliğinin ve kazanma hırsının kurbanı oldu… Sahaya çıkan 11'e bakacak olursak rakibi analiz eden analizatör'ün bariz hatasını görebiliyoruz… Gökhan Sazdağ'ının elini kolunu sdigerayarak sol kanadı 'Bağdat yoluna' çevirdiğini gördük. Hakeza Onur Güney, başka bir dert… Ofansta bir katkısı olmayan, defansta da hasbelkader topa ahenk uydurmaya çalışan Onur Güney'in yerine artık çok yönlü bir alternatif üretilmeli… Binya'nın stoperde değil de ön liberoda, yerine Murat Kalkan ve ön liberoda ki Treore'nin de asıl memleketi olan sol kanatta oynatılması zorlu rakipler için daha 'korkutucu' olurdu…
Anlaşıldı ki bu oyuncu portföyü ile şampiyonluk yarışında olan rakipleri mağlup edemeyeceğiz… Takımımız iyi mi ? Evet, 1.Bölgede ve 2.Bölge de çok iyi, lakin 3.Bölgede(hucumda) yok !!! Evet yok… Ümit Tütünci ile Kenan Şahin ile ne yazık ki şampiyonluğa oynayamayacağız bu aşikardır… Nimetten Usta ayaklarımız kanatlarda ön liberoda varda lig'in orta gücünde bulunan takımları mağlup edebiliyoruz… Devre arasına kadar toplayabildiğimiz puanları toplamakta fayda var. Hem İbrahim Üzülmez'in ligi tanıması, 'pişmesi' için, hem de şu müzmin santrafor bölgesine ayakları üstüne basan bir futbolcu bulana kadar…