GELİŞMEMİŞ ÜLKE GÖRÜNTÜLERİ
Ülkemiz, şu an gelişmişlik açısından dünyadaki diğer gelişmiş ülkelere göre nerde duruyor diye baktığımızda, çok da
Ülkemiz, şu an gelişmişlik açısından dünyadaki diğer gelişmiş ülkelere göre nerde duruyor diye baktığımızda, çok da iç acıcı bir görüntüyle karşılaşamıyoruz ne yazık ki. Gelişmişlik göstergesi olan normlara göre ülkemiz hala birçok açıdan bir kısım üçüncü dünya ülkesi gibi gerilerde.
Gelişmiş ülkelerde; bilim, teknoloji, endüstri, sanayi gibi alanlarda ciddi bir gelişmişlik trendi var. Bunun yanında Batıda bir de sosyal hayatta bir gelişmişlik var ki, günlük hayatın dizaynı en üst seviyede bir medeniyeti içermektedir. Batıda yaşayan insanların, birbirlerinin haklarına riayetten tutun da ülke haklarına riayete kadar birçok alanda oluşturdukları saygı platformuna imrenmemek içten değil. Kimse kimsenin hakkını ihlal etmiyor. En azından bunun için büyük bir itina gösteriliyor. Kurdigerara uyma noktasında azami bir dikkat söz konusu. Deyim yerindeyse gelişmişlik göstergesi olan medeni hayat Batıda tıkır tıkır işliyor. Cadde ve sokak düzeni, ışıklandırma, güvenlik, çevre temizliği, trafik akışı ve daha birçok şey bir düzen ve intizam içerisinde.
Bizdeki duruma bir de göz atalım isterseniz. Düzensiz karmakarışık şehir yerleşimleri, ciddi boyutlarda çevre ve gürültü kirliliği, insanların can güvenliği olmadığı için içinden geçemedikleri karanlık sokaklar, içinden çıkılmaz bir trafik akışı, karşısındaki insana saygısı olmayan kimi magandaların ya maç sonrası ya da düğün merasimlerinde rast gele ateş etmelerinden dolayı kaybedilen insanların cenaze görüntüleri ve daha birçok görüntü ülkemizin gelişmişlik trendini hala istenilen düzeyde yakalayamadığı izlenimini vermektedir.
Ülkemizde, meydana gelen en az on beş yirmi kişinin öldüğü trafik kazalarının meydana gelmesi, neredeyse koca bir mahdigereyi yutacak yangınların çıkması ve bu yangınlara müdahaleye giden görevlilere saldırmalar, itfaiyelerin yanlış park eden araçlar yüzünden yangına müdahalede geç kalmaları, sel felaketleri, üç beş damla yağmurdan sonra evlerin sular altında kalmaları gelişmemiş toplum özelliği göstermiyor mu? Kimse kızmasın bu tür görüntüler daha çok Hindistan, Bangladeş, Pakistan gibi Asya ülkeleriyle, bazı Afrika ülkelerinde meydana gelen görüntülerdir. Ama ne yazık ki bizim ülkemizde de bu tür görüntüler hala var.
Demek ki biz de, gelişmişlik noktasında daha çok yol almalıyız. Avrupa Birliği sürecinde hukuki, sosyal ve ekonomik düzenlemeler yapılırken yukarıda genel olarak yakındığımız kusurlarımızın da giderilmesi noktasında gerek birey olarak, gerekse toplum olarak uymamız gereken kural ya da yapmamız gereken ne varsa göz ardı etmeden ve milletimize has 'bi şey olmaz' felsefesinden acilen vazgeçerek uygulamalıyız. Bu anlamda önce kural olarak konulan her ne varsa insan olarak bizim lehimize konulduğunun şuurunda olarak ve daha sonra da o kurdigerarı içselleştirerek ahlaki boyuta taşırsak her açıdan gelişerek medeni ülkeler seviyesine kısa bir süre içerisinde ulaşabiliriz. Hızlı tren, üst geçitler, havaalanları, boğaz köprüleri gibi yapısal olarak bazı atılımları elbette inkar etmek söz konusu değil. Fakat bu yapısal gelişme adımlarını hayatın diğer alanlarına da taşımak zorundayız. Bunu ertelemeden en kısa süre içerisinde uygulamaya koyup başkalarına da örnek olalım ne dersiniz.
Gelişmiş ülkelerde; bilim, teknoloji, endüstri, sanayi gibi alanlarda ciddi bir gelişmişlik trendi var. Bunun yanında Batıda bir de sosyal hayatta bir gelişmişlik var ki, günlük hayatın dizaynı en üst seviyede bir medeniyeti içermektedir. Batıda yaşayan insanların, birbirlerinin haklarına riayetten tutun da ülke haklarına riayete kadar birçok alanda oluşturdukları saygı platformuna imrenmemek içten değil. Kimse kimsenin hakkını ihlal etmiyor. En azından bunun için büyük bir itina gösteriliyor. Kurdigerara uyma noktasında azami bir dikkat söz konusu. Deyim yerindeyse gelişmişlik göstergesi olan medeni hayat Batıda tıkır tıkır işliyor. Cadde ve sokak düzeni, ışıklandırma, güvenlik, çevre temizliği, trafik akışı ve daha birçok şey bir düzen ve intizam içerisinde.
Bizdeki duruma bir de göz atalım isterseniz. Düzensiz karmakarışık şehir yerleşimleri, ciddi boyutlarda çevre ve gürültü kirliliği, insanların can güvenliği olmadığı için içinden geçemedikleri karanlık sokaklar, içinden çıkılmaz bir trafik akışı, karşısındaki insana saygısı olmayan kimi magandaların ya maç sonrası ya da düğün merasimlerinde rast gele ateş etmelerinden dolayı kaybedilen insanların cenaze görüntüleri ve daha birçok görüntü ülkemizin gelişmişlik trendini hala istenilen düzeyde yakalayamadığı izlenimini vermektedir.
Ülkemizde, meydana gelen en az on beş yirmi kişinin öldüğü trafik kazalarının meydana gelmesi, neredeyse koca bir mahdigereyi yutacak yangınların çıkması ve bu yangınlara müdahaleye giden görevlilere saldırmalar, itfaiyelerin yanlış park eden araçlar yüzünden yangına müdahalede geç kalmaları, sel felaketleri, üç beş damla yağmurdan sonra evlerin sular altında kalmaları gelişmemiş toplum özelliği göstermiyor mu? Kimse kızmasın bu tür görüntüler daha çok Hindistan, Bangladeş, Pakistan gibi Asya ülkeleriyle, bazı Afrika ülkelerinde meydana gelen görüntülerdir. Ama ne yazık ki bizim ülkemizde de bu tür görüntüler hala var.
Demek ki biz de, gelişmişlik noktasında daha çok yol almalıyız. Avrupa Birliği sürecinde hukuki, sosyal ve ekonomik düzenlemeler yapılırken yukarıda genel olarak yakındığımız kusurlarımızın da giderilmesi noktasında gerek birey olarak, gerekse toplum olarak uymamız gereken kural ya da yapmamız gereken ne varsa göz ardı etmeden ve milletimize has 'bi şey olmaz' felsefesinden acilen vazgeçerek uygulamalıyız. Bu anlamda önce kural olarak konulan her ne varsa insan olarak bizim lehimize konulduğunun şuurunda olarak ve daha sonra da o kurdigerarı içselleştirerek ahlaki boyuta taşırsak her açıdan gelişerek medeni ülkeler seviyesine kısa bir süre içerisinde ulaşabiliriz. Hızlı tren, üst geçitler, havaalanları, boğaz köprüleri gibi yapısal olarak bazı atılımları elbette inkar etmek söz konusu değil. Fakat bu yapısal gelişme adımlarını hayatın diğer alanlarına da taşımak zorundayız. Bunu ertelemeden en kısa süre içerisinde uygulamaya koyup başkalarına da örnek olalım ne dersiniz.