Gece Operasyonları
Geçtiğimiz Cuma gününü Cumartesine bağlayan gece, bakanlık ve üst düzey bürokraside birçok değişimin yaşandığı uzun bir gece oldu.
Resmi Gazete'nin Cuma gecesinde yayımlanan kararlara göre; Adalet Bakanlığı'ndan affını istediğini belirten Abdülhamit Gül'ün yerine Bekir Bozdağ atandı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sait Erdal Dinçer'i görevden aldı, yerine ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcısı Erhan Çetinkaya atandı.
Gecenin üçüncü görevden alınma ve yeni ataması ise Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz görevinden alınıp yerine eski Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın atanması oldu.
Türkiye Cumartesine gününe, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile öteden beri tartışma ve fikir ayrılıkları yaşayan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün bakanlıktan istifası yanında yine tartışmaların odağında olan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu kuruma almayan TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer ile yine aldığı 180 bin TL maaşla gündeme gelip bunun yanlış olduğunu dile getirip “60 bin alıyorum” açıklamasını yapan Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz oldu.
Adalet Bakanlığı görevini başarıyla yürüten Abdulhamit Gül'ü bu olaylardan bağımsız düşünürsek bu görevden almalar ve yeni atamalar da gösteriyor ki kamu işleyişinde bazı problemler var. Ve bu problemleri çözemeyecek kadar anlamsız yönetici atamaları var. Çünkü atamalar ne yazık ki ehliyet ve liyakate göre değil, Külliye'ye yakın derin lobiler ve çıkar çevrelerinin öneri ve yanlış enforme edilişleri ile yapılıyor.
TCDD'ye büyük bir kurtarıcı edasıyla ve yine bu çıkar odaklarınca atanması yaptırılan ancak bir haftada Erdoğan tarafından görevden alınan Genel Müdür Ali İhsan Uygun örneğinde olduğu gibi, ataması yapılan bürokratlar, ciddi ve samimi bir ekip tarafından araştırılmıyor.
Birileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “bu işin uzmanı bu isim” diye lanse ediyor, Erdoğan da bu beyana ve bu beyanı ifade eden sözde sadık ve samimi kişilere güvenerek atamayı yapıyor. Ve asıl gerçek de ya yolsuzluk ya da iş bilmezlik ile ortaya çıkıyor ve işin en iyi uzmanı diye atanan kişi bu kez görevden alınıyor ve sonrasında da “bana haksızlık yaptılar” diyerek azılı bir Ak Parti düşmanı oluyor.
Anlayacağınız bu kısır döngüde; hem ülke, hem bürokrat hem de Ak Parti kaybediyor. Bu döngünün tek kazanan kesimi ise “o başaramadı ama bu isim bu işi çok güzel yapar” diyerek yeni bir ismi överek Erdoğan'a sunan ve o bürokratlarla “tamamen duygusal” ilişkileri bulunan ve Külliyeye yakın duran çıkar lobisi….