GARANTÖR ÜLKEYİZ KARPAZ'I VERİRSEK KIBRIS'I VERMİŞ OLURUZ
Türkiye Başkanlık sistemi ve Anayasa değişikliği ile yatıp kalkarken, Rum basını sadece 'Karpaz' konusuna kilitlendi
Türkiye Başkanlık sistemi ve Anayasa değişikliği ile yatıp kalkarken, Rum basını sadece 'Karpaz' konusuna kilitlendi.
Kadim bir dost ve Çocukluk arkadaşım olan Petrol Mühendisi Tamer Aşut, Yıllarca Dünya nın bir çok ülkesinde çeşitli firmalarda çalışan ODTÜ Mezunu vatansever bir Elazığlı. Endişelerini ve kaygılarına aynen şöyle dille getiriyor :
' Karpaz-İskenderun arası petrol/gaz kaynıyor, Rumlar '' Karpaz' daki kiliseyi istiyor. Türkiye verirse Doğu Akdeniz'deki tüm petrol Rum'un eline geçecek, zaten o kadar para ile zenginleştiler mi ilk işleri gene soydaşlarımızı kesmek olur, ikincisi de Anadolu'ya saldırmak olur. Rum basınındaki haritalarda Karpaz Maviye boyanmış, 1. Annan anlaşmasında aynı numarayı çektiler, orada petrol olduğunu bildiğimiz için reddedildi. Buradaki petrol hem KKTC'ye hem de TC'ye yetecek kadar fazla' diyor konunun uzmanı. Tespitlere katılmamak mümkün değil.
Evet, bana göre Kıbrıs sorunu egemenliğimizi tehdit eden Türkiye'nin acil ve kalıcı çözüm bekleyen hayati meselelerinden birisidir. Anayasa değişikliği terör derken bu konu, uzatmaya, savsaklamaya ve geciktirmeye uluslararası kurum ve kuruluşların insafına bırakılmaya gelmez.
Her ne pahasına olursa olsun Kıbrıs'ı Rumların ve, BM rin, ve diğer güçlerin irade ve otoritesine terk etmek, Türkiye vatandaşlarının 1000 yıl sonra Anadolu'dan Orta Asya'ya geri çekilmesinin istenmesi gibi, geri dönüşü olmayan bir yoldur.
Türkiye Nasıl ki, hepimizin, canıdır, vatanıdır. Kıbrıs da öyle…
Vücudumuzun bir parçası gibidir.
Rum basınında çıkan haritalarda Karpaz'ın Maviye boyanmasına sesiz kalmamalıyız. Rumların Karpaz da ki Kilise için talepte bulunmasını beklemek kabul edilir şey değil.
Garantör ülke olarak, Türkiye'yi bu konu birinci derece ilgilendirmektedir. Türkiye Başkanlık sistemi, Anayasa değişikliği gibi konularla oyalanırken, Coğrafi açıdan Anadolu'nun bir uzantısı doğu Akdeniz ve Ortadoğunun kontrol kulesi niteliğinde olan bu ada ve özellikle Karpaz yabancı güçlerin eline bırakılamaz.
Türkiye'siz bir Kıbrıs düşünülemez. Anadolu'nun bağrına saplanmış bir süngü gibidir Kıbrıs.
Kıbrıs, Ekonomik bağlarımız olan Kuzey Afrika, Ortadoğu gibi ülkelerine bir sıçrama tahtasıdır.
Evet, Kıbrıs'ı bu kadar önemli kılan kuşkusuz Kıbrıs adasının Ortadoğu petrollerine yakınlığı ve Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının ortasında kilit bir jeopolitik konumda oluşudur.
AB'yle müzakereleri yürüten heyetin başkanı Yorgos Vasiliu'ya konuyu açarak Rumların Karpaz'ı istemelerini önermesi düşündürücüdür, ve yukarıda ismini zikir ettiğim Petrol Mühendisi arkadaşımın tespitlerinin doğru olduğunun gösterir derecede manidardır.
Evet bu Aziz Millet bir taraftan PKK-FETÖ bir yandan küresel güçlerin saldırısı ile uğraşırken, önemli Petrol kaynaklarının olduğu Karpaz'ı unutmamamız gerekir. Rum Basınının daha şimdiden bölgeyi Mavi ile boyanmasına seyirci kalmamalıyız.
Selam ve Dua ile.
Kadim bir dost ve Çocukluk arkadaşım olan Petrol Mühendisi Tamer Aşut, Yıllarca Dünya nın bir çok ülkesinde çeşitli firmalarda çalışan ODTÜ Mezunu vatansever bir Elazığlı. Endişelerini ve kaygılarına aynen şöyle dille getiriyor :
' Karpaz-İskenderun arası petrol/gaz kaynıyor, Rumlar '' Karpaz' daki kiliseyi istiyor. Türkiye verirse Doğu Akdeniz'deki tüm petrol Rum'un eline geçecek, zaten o kadar para ile zenginleştiler mi ilk işleri gene soydaşlarımızı kesmek olur, ikincisi de Anadolu'ya saldırmak olur. Rum basınındaki haritalarda Karpaz Maviye boyanmış, 1. Annan anlaşmasında aynı numarayı çektiler, orada petrol olduğunu bildiğimiz için reddedildi. Buradaki petrol hem KKTC'ye hem de TC'ye yetecek kadar fazla' diyor konunun uzmanı. Tespitlere katılmamak mümkün değil.
Evet, bana göre Kıbrıs sorunu egemenliğimizi tehdit eden Türkiye'nin acil ve kalıcı çözüm bekleyen hayati meselelerinden birisidir. Anayasa değişikliği terör derken bu konu, uzatmaya, savsaklamaya ve geciktirmeye uluslararası kurum ve kuruluşların insafına bırakılmaya gelmez.
Her ne pahasına olursa olsun Kıbrıs'ı Rumların ve, BM rin, ve diğer güçlerin irade ve otoritesine terk etmek, Türkiye vatandaşlarının 1000 yıl sonra Anadolu'dan Orta Asya'ya geri çekilmesinin istenmesi gibi, geri dönüşü olmayan bir yoldur.
Türkiye Nasıl ki, hepimizin, canıdır, vatanıdır. Kıbrıs da öyle…
Vücudumuzun bir parçası gibidir.
Rum basınında çıkan haritalarda Karpaz'ın Maviye boyanmasına sesiz kalmamalıyız. Rumların Karpaz da ki Kilise için talepte bulunmasını beklemek kabul edilir şey değil.
Garantör ülke olarak, Türkiye'yi bu konu birinci derece ilgilendirmektedir. Türkiye Başkanlık sistemi, Anayasa değişikliği gibi konularla oyalanırken, Coğrafi açıdan Anadolu'nun bir uzantısı doğu Akdeniz ve Ortadoğunun kontrol kulesi niteliğinde olan bu ada ve özellikle Karpaz yabancı güçlerin eline bırakılamaz.
Türkiye'siz bir Kıbrıs düşünülemez. Anadolu'nun bağrına saplanmış bir süngü gibidir Kıbrıs.
Kıbrıs, Ekonomik bağlarımız olan Kuzey Afrika, Ortadoğu gibi ülkelerine bir sıçrama tahtasıdır.
Evet, Kıbrıs'ı bu kadar önemli kılan kuşkusuz Kıbrıs adasının Ortadoğu petrollerine yakınlığı ve Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının ortasında kilit bir jeopolitik konumda oluşudur.
AB'yle müzakereleri yürüten heyetin başkanı Yorgos Vasiliu'ya konuyu açarak Rumların Karpaz'ı istemelerini önermesi düşündürücüdür, ve yukarıda ismini zikir ettiğim Petrol Mühendisi arkadaşımın tespitlerinin doğru olduğunun gösterir derecede manidardır.
Evet bu Aziz Millet bir taraftan PKK-FETÖ bir yandan küresel güçlerin saldırısı ile uğraşırken, önemli Petrol kaynaklarının olduğu Karpaz'ı unutmamamız gerekir. Rum Basınının daha şimdiden bölgeyi Mavi ile boyanmasına seyirci kalmamalıyız.
Selam ve Dua ile.