FETÖ'YE KARŞI ÇOK DAHA DİKKATLİ OLMALIYIZ

Değerli okurlarımız malumunuz ülkemiz ciddi bir süreçten geçiyor ve bu süreçte ülke olarak yaşadıklarımızın kolay kolay hafızalardan silinmesi mümk&uum

TAKİP ET
Değerli okurlarımız malumunuz ülkemiz ciddi bir süreçten geçiyor ve bu süreçte ülke olarak yaşadıklarımızın kolay kolay hafızalardan silinmesi mümkün değil.

 

Aslında 15 Temmuz millet adına bir ilk olsa da,  cuntacılar adına bir ilk değildi.

 

1960'da ve 1980'de tereyağından kıl çeker gibi yapılan darbelerin toplum üzerinde bıraktığı tokat daha taze iken akabinde 28 Şubat dediler ve tankları meydanlarda gezdirdiler.

 

Buda yetmedi muhtıra adı altında bir yazı ile siyaseti ve toplumu dizayn etmeye çalıştılar. Yani her adımları milletin milli irade ile seçtiği yöneticileri dizayn etmek ve Anadolu tabiri ile kaba kuvvet ile istedikleri şekle sokmaktı.

 

1960 ve 1980 ihtildigererine bakıldığında Türkiye ciddi anlamda yara almış ve ülkenin kaderi postdigerar altında ezilmişti. Hele ki 1960 ihtilalinde bu milletin vergileri ile maaş alan postdigerı katiller halkın milli iradesi ile seçilmiş bir başbakanı ve iki bakanı idam ederek adeta milleti postdigerarın baskısı ile susturmaya çalışmışlardı.

 

İşte o postdigerarın baskısı belki o gün için felekten günler yaşamışsa da toplumun ahını almaktan geri kalmamıştır.

 

Sonra 12 Eylül 1980 ihtilali.  Ardından 28 Şubat ve 17 Nisan e muhtıra… 

 

Gelelim 15 Temmuz 2016 darbe girişimine. Diğer iki darbe ve darbe teşebbüsünden  çok farklı olduğu aşikr. Dış güçlerin köpekliğini yapan bir grup teröristin başlattığı ve başarıya ulaşmadan millet tarafından durdurulmuş bir girişim.

 

Peki bu darbe girişimi neden bu kadar amatörce yapıldı işte birazda bunun üzerine kafa yormak gerek.

 

Ben olaya daha farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Tabi biraz dünya gerçeğini görerek bu konuya bakmakta fayda var.

 

Darbe girişimlerinin ardında ABD olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. Peki darbeler konusunda gayet başarılı ve uzman olan ABD'nin neden böyle Çin malı bir darbe kalkışmasına rehberlik etti.

 

İşte tam da burada bölgemizde yaşanan gelişmeleri okumamız gerekmez mi?

 

Önce Irak ile başlayan süreçte devrik lider Saddam Hüseyin'i deviren ABD, ellerinde korkudan titreyen Irak halkının çiçekleri ile karşılandı. Sonra demokrasi getiriyoruz diye kandırılan Irak halkı ölüm, acı, kan ve gözyaşı ile bırakıldı. Ardından Mısır, Libya, Suriye…

 

Saydığım tüm ülkelerde yaşayan halklar bir bir ya ABD'ye eyvdigerah çekti ve alkışladı, ya da taşeron örgütlerin katliamları ile ülkelerini bırakıp kaçtı.

 

İşite tamda bu noktada Türkiye'de olası bir savaş durumunda halkın tavrı ne olurdu diye bilimsel bir çalışma ABD için önemli bir veri olacaktı.

 

Çanakkale'de yedi düvele kafa tutmuş bir milletin torunları zamanla değişime mi uğradı, yoksa yine aynı ruhu damarlarındaki asil kanda taşıyor mu bunun cevabı ABD için elbette ki çok önemliydi.

 

İşte tamda burada en uygun taşeron Fethullahçı Terör Örgütü üyeleri ve onların elebaşı olan ABD uşağı Fethullah Gülen'di.

 

15 Temmuz akşamı başlatılan kalkışma bir anda Çanakkale şehitlerinin torunları tarafından durduruldu. Bir anda bir millet tek yürek oldu ve ayrım yapmadan her kesim aynı payda etrafında toplandı.

 

Özellikle Cumhur, kendi seçtiği Cumhurbaşkanı'na adeta bir kalkan oldu ve milli iradenin gücünü dosta ve düşmana gösterdi.

 

Tabi bu kalkışmanın püskürtülmesi ABD'ye Türkiye'nin kolay lokma olmadığını bilimsel olarak kanıtladı. Adeta tanka, uçağa kafa tutarak bu millet Ortadoğu'ya milli bir ders vermiştir.

 

Peki bu dersin karşılığı ne olacaktır. İşte burada yeni oyunlar ile karşı karşıya kalacağımızı unutmamamız lazım.

 

Değerli okurlarımız bu saatten sonra daha dikkatli olunmalıdır. Özellikle birliğimizi bozacak çalışmaların yapılacağı aşikardır. Kardeşi kardeşe kırdıracakları o tehlikeli oyunlar iyi hesaplayarak, kardeşlerin gücü ile düşmana karşı koymalıyız.

 

 

Bakmadan Geçme