Fanatizm Körlük mü?
'Fanatizm biraz da körlüktür' derdi İbrahim Tenekeci. Bulunduğu sosyal çevre, siyasi cenahı ve yakın çevrecilerin hatasını görmeyen görse bile bunu meşru ve normal kabul edilmişliğin körlüğüdür fanatizm.
14 Mayıs seçimleri öncesi, her iki tarafta da bunun çok bariz örneklerini görüyoruz. Bir cenah Erdoğan'ın yüceltirken, diğer bir kesim ise Kılıçdaroğlu'nun amansız müdafi olmuş durumda.
Bu tarafgirlik bazılarında siyasi bir tercih olmanın ötesinde karşı cenaha kin ve nefrete varan, bunu kalp kırmaya taşıyan bir fanatizm boyutuna ulaştırabiliyor. Oysa hiçbir kişi hele siyasetçi, kusursuz değildir. Yaptıkları güzel işler yanında eksik ve yanlış yaptıkları da vardır. Ya da bugün güzel temenniler ve projeler sunanların bunu hayata geçirmekle ilgili zorlukları vardır.
Bunların olması da doğal ve tabidir. Doğal olmayan şey, bu siyasileri dokunulmaz zırhına büründürmek ve onun dışında doğru görmemektir. İnsanların, eksiklerine ve kusurlarına rağmen bir siyasiyi desteklemeleri, onun kazanmasını ülke için daha doğru görmeleri ve ona oy vermelerinde hiç sorun yok. Sorun, kendi adayına oy verirken karşı tarafa oy verenlere yönelik ölçüsüz ithamlarda ve hakaretlerde bulunulması.
Oysa seçimlerden sonra yine yan yana gelinecek, yine ortak sosyal etkinlikler yapılacak, halı saha maçı yapılıp pikniklere gidilecek, okey partileri düzenlenecek, aynı düğünde halay çekilip, aynı cenazede hüzünlenilecek. Dostlukların zedelenmemesi ve üçüncü şahısların buna sebebiyet vermemeleri adına tercihe saygı duymak ve onu kınamamak ölçümüz olmalı. Fanatizm yok, ölçülü ve her fikre saygılı medeni bir tavır var.