'FIRAT ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİ, YÖNETİM ZAAFİYETİNİ AŞAMAMIŞTIR'
Fırat Üniversitesi Rektör Adayı Prof
Fırat Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, seçim çalışmaları çerçevesinde Fırat Üniversitesinin sorunlarının tespitine yönelik proje açıklamalarına devam ediyor. Prof. Dr. Gençer, son olarak İlahiyat Fakültesinin sorunlarını dile getirerek, İlahiyat Fakültesinin mevcut binasının yıkılmaya yüz tuttuğuna ve oturulamaz raporuna sahip olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, yöneticilerin asli görevinin şartlar ne olursa olsun karşısındaki kişiyi düşünmek ve onun başarısına katkıda bulunmak için her türlü düzenlemeyi yapmakla yükümlü olduğunu ifade ederek, Fırat Üniversitesi yönetiminin, uygun olamayan fiziksel şartların iyileştirilmelerinin sağlanmasında yönetim zafiyetini aşamadığını söyledi. Prof. Dr. Gençer, 'Marcus Buckingham 'Bilmeniz Gereken Tek Şey' adlı kitabında şöyle der: 'Şartlar ne olursa olsun bir yöneticinin yapması gereken ilk iş, karşısındaki kişiyi düşünmek ve onun başarıya katkıda bulunması için gereken her türlü düzenlemeyi yapmaktır.' Üniversite yönetimleri, öğrencilerin ve çalışanların çalışma ortamlarında pozitif davranış şekilleri geliştirebilmelerini, bulundukları kuruma bağlı bağlılıklarının olmasını, yani aldıkları hizmetten tatmin olmalarını hedeflemelidir. Hem çalışanlara, hem de öğrencilere hazırlanacak ortamın, pozitif ve negatif davranış şekilleri geliştirebilmelerinde, önemli bir faktör olduğu bilincinde hareket etmeleri gerekmektedir. Yapılan geniş kapsamlı literatür çalışmaları, fiziki çalışma şartlarında yapılacak iyileştirmelerin, çalışan ve öğrencilerin iş tatminlikleri (bir çalışanın uğraştığı işle meşgul iken işinden ne kadar zevk aldığını gösteren bir ölçüt), motivasyonları ve örgütsel bağlılıkları üzerinde olumlu yönden etki yaptıklarını göstermiştir. Fırat Üniversitesi yönetimi, uygun olamayan fiziksel şartların iyileştirilmelerinin sağlanmasında yönetim zafiyetini aşamayarak, bu konuda yetersiz kalmış, öğrenci ve çalışanların oluşturabilecekleri memnuniyet skalasının üniversiteye getiri potansiyellerini göz ardı etmiştir' dedi.
OTURULAMAZ RAPORU OLAN BİNA, HİZMET VERMEYE DEVAM EDİYOR!
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin yaklaşık 22 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, köklü geçmişe sahip bir fakültenin halihazırda altyapı ve memnuniyet eksikliğinin göze çarptığının altını çizdi. Mevcut binanın oturulamaz raporuna sahip olmasına rağmen, bu tehlike görmezden gelinerek binanın hala hizmet verdiğine vurgu yapan Prof. Dr. Gençer, 'Fırat Üniversitesi'nin bu hususta, fakülte ve bölüm profilini ana hatlarıyla ele alacak olursak, yaklaşık 22 yıllık bir geçmişe sahip olan, İlahiyat Fakültesinin altyapı ve memnuniyet eksikliği göze çarpmaktadır.
1980'li yıllarda jandarma karakolu olarak hizmet veren ve o yıllardan günümüze değin üzerinde hiçbir değişim ve gelişim çalışmasının yürütülmediği bina, şu an oturulamaz raporuna sahiptir. Binanın üst katlarında bulunan derslikler rapor gereğince kilitlenmiş, ancak kilitli odaların hemen alt katında asistanlar küçücük ve elverişsiz odalarda üçer, dörder kişilik ekipler halinde faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Duvarları derin ve büyük çatlaklarla kaplı bu riskli binanın sağ kolundaki 2 kat ise aktif halde öğretim üyelerine hizmet vermektedir. Öğretim üyelerinin de ikili ve üçlü gruplar halinde aynı odalarda birlikte çalışmalarını sürdürmeleri elverişsiz olan binanın, ofis sayısı bakımından yetersizliğini göstermektedir. İlaveten, binadaki izolasyon probleminin üniversite yönetimleri tarafından çözümünün sağlanamaması, hocaların bireysel olarak kendi imkanları ile çözüm üretmelerine sebebiyet vermiştir' dedi.
ÇALIŞANLARIN VE ÖĞRENCİLERİN SERZENİŞİNİ YÖNETİM DUYMAMIŞ
Özellikle son yıllarda bina üzerindeki riskin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, 'Fakülte çalışanlarının ve öğrencilerinin serzenişine kulak tıkayan yönetimin herhangi bir olumsuzluk halinde bu kadar kişinin vebalini kime verecektir?' diye sordu. Prof. Dr. Gençer, 'Özellikle son yıllarda bina üzerindeki riskin artması ve Elazığ'ın depremselliğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine yönelik Fakültenin serzenişlerine, kulaklarını tıkayan üniversite yönetimi, herhangi bir olumsuzluk halinde, hesabını kime verecektir? Günümüzde 3 bin öğrencisine hizmet vermeye çalışan, ancak sorunlar noktasında kendisine muhatap bulamayan bu Fakülteden, günümüze değin yaklaşık 30 donanımlı hoca ilişiğini kesmiştir. Başta da belirttiğim gibi, üniversitelerin en önemli müşterileri öğrenciler, akademik ve idari kadro çalışanlarıdır' dedi.
İLAHİYAT FAKÜLTESİ ARTIK SEÇİM BONUSU OLARAK GÖRÜLMEK İSTEMİYOR!
Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, İlahiyat Fakültesi'nin aciliyetle gerçekçi çözümlere ihtiyaç duyduğunu kaydederek, artık kendilerinin seçim bonusu olarak kullanılmalarını istemediklerini söyledi. Prof. Dr. Gençer, 'Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi artık kendisine gerçekçi çözümler sunan ve sorunlarını görmezden gelmeyen bir yönetime ihtiyaç duymaktadır. Fakülte artık seçim bonusu olarak görülmek istememektedir. Söz konusu yönetimin ivedi olarak Fakültenin bina, derslik, öğretim üyesi, yayın, kütüphane, bütçe vb. sıkıntılarına çözüm getirerek, bu çözümleri de en kısa sürede hayata geçirmesi gerekmektedir. Aksi halde nice 30'ar öğretim üyeleri kaybedilmeye, üniversitemizdeki beyin göçleri sayılarını gün geçtikçe arttırmaya devam edeceklerdir' dedi.
Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, yöneticilerin asli görevinin şartlar ne olursa olsun karşısındaki kişiyi düşünmek ve onun başarısına katkıda bulunmak için her türlü düzenlemeyi yapmakla yükümlü olduğunu ifade ederek, Fırat Üniversitesi yönetiminin, uygun olamayan fiziksel şartların iyileştirilmelerinin sağlanmasında yönetim zafiyetini aşamadığını söyledi. Prof. Dr. Gençer, 'Marcus Buckingham 'Bilmeniz Gereken Tek Şey' adlı kitabında şöyle der: 'Şartlar ne olursa olsun bir yöneticinin yapması gereken ilk iş, karşısındaki kişiyi düşünmek ve onun başarıya katkıda bulunması için gereken her türlü düzenlemeyi yapmaktır.' Üniversite yönetimleri, öğrencilerin ve çalışanların çalışma ortamlarında pozitif davranış şekilleri geliştirebilmelerini, bulundukları kuruma bağlı bağlılıklarının olmasını, yani aldıkları hizmetten tatmin olmalarını hedeflemelidir. Hem çalışanlara, hem de öğrencilere hazırlanacak ortamın, pozitif ve negatif davranış şekilleri geliştirebilmelerinde, önemli bir faktör olduğu bilincinde hareket etmeleri gerekmektedir. Yapılan geniş kapsamlı literatür çalışmaları, fiziki çalışma şartlarında yapılacak iyileştirmelerin, çalışan ve öğrencilerin iş tatminlikleri (bir çalışanın uğraştığı işle meşgul iken işinden ne kadar zevk aldığını gösteren bir ölçüt), motivasyonları ve örgütsel bağlılıkları üzerinde olumlu yönden etki yaptıklarını göstermiştir. Fırat Üniversitesi yönetimi, uygun olamayan fiziksel şartların iyileştirilmelerinin sağlanmasında yönetim zafiyetini aşamayarak, bu konuda yetersiz kalmış, öğrenci ve çalışanların oluşturabilecekleri memnuniyet skalasının üniversiteye getiri potansiyellerini göz ardı etmiştir' dedi.
OTURULAMAZ RAPORU OLAN BİNA, HİZMET VERMEYE DEVAM EDİYOR!
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin yaklaşık 22 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, köklü geçmişe sahip bir fakültenin halihazırda altyapı ve memnuniyet eksikliğinin göze çarptığının altını çizdi. Mevcut binanın oturulamaz raporuna sahip olmasına rağmen, bu tehlike görmezden gelinerek binanın hala hizmet verdiğine vurgu yapan Prof. Dr. Gençer, 'Fırat Üniversitesi'nin bu hususta, fakülte ve bölüm profilini ana hatlarıyla ele alacak olursak, yaklaşık 22 yıllık bir geçmişe sahip olan, İlahiyat Fakültesinin altyapı ve memnuniyet eksikliği göze çarpmaktadır.
1980'li yıllarda jandarma karakolu olarak hizmet veren ve o yıllardan günümüze değin üzerinde hiçbir değişim ve gelişim çalışmasının yürütülmediği bina, şu an oturulamaz raporuna sahiptir. Binanın üst katlarında bulunan derslikler rapor gereğince kilitlenmiş, ancak kilitli odaların hemen alt katında asistanlar küçücük ve elverişsiz odalarda üçer, dörder kişilik ekipler halinde faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Duvarları derin ve büyük çatlaklarla kaplı bu riskli binanın sağ kolundaki 2 kat ise aktif halde öğretim üyelerine hizmet vermektedir. Öğretim üyelerinin de ikili ve üçlü gruplar halinde aynı odalarda birlikte çalışmalarını sürdürmeleri elverişsiz olan binanın, ofis sayısı bakımından yetersizliğini göstermektedir. İlaveten, binadaki izolasyon probleminin üniversite yönetimleri tarafından çözümünün sağlanamaması, hocaların bireysel olarak kendi imkanları ile çözüm üretmelerine sebebiyet vermiştir' dedi.
ÇALIŞANLARIN VE ÖĞRENCİLERİN SERZENİŞİNİ YÖNETİM DUYMAMIŞ
Özellikle son yıllarda bina üzerindeki riskin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, 'Fakülte çalışanlarının ve öğrencilerinin serzenişine kulak tıkayan yönetimin herhangi bir olumsuzluk halinde bu kadar kişinin vebalini kime verecektir?' diye sordu. Prof. Dr. Gençer, 'Özellikle son yıllarda bina üzerindeki riskin artması ve Elazığ'ın depremselliğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine yönelik Fakültenin serzenişlerine, kulaklarını tıkayan üniversite yönetimi, herhangi bir olumsuzluk halinde, hesabını kime verecektir? Günümüzde 3 bin öğrencisine hizmet vermeye çalışan, ancak sorunlar noktasında kendisine muhatap bulamayan bu Fakülteden, günümüze değin yaklaşık 30 donanımlı hoca ilişiğini kesmiştir. Başta da belirttiğim gibi, üniversitelerin en önemli müşterileri öğrenciler, akademik ve idari kadro çalışanlarıdır' dedi.
İLAHİYAT FAKÜLTESİ ARTIK SEÇİM BONUSU OLARAK GÖRÜLMEK İSTEMİYOR!
Prof. Dr. Berrin Tarakçı Gençer, İlahiyat Fakültesi'nin aciliyetle gerçekçi çözümlere ihtiyaç duyduğunu kaydederek, artık kendilerinin seçim bonusu olarak kullanılmalarını istemediklerini söyledi. Prof. Dr. Gençer, 'Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi artık kendisine gerçekçi çözümler sunan ve sorunlarını görmezden gelmeyen bir yönetime ihtiyaç duymaktadır. Fakülte artık seçim bonusu olarak görülmek istememektedir. Söz konusu yönetimin ivedi olarak Fakültenin bina, derslik, öğretim üyesi, yayın, kütüphane, bütçe vb. sıkıntılarına çözüm getirerek, bu çözümleri de en kısa sürede hayata geçirmesi gerekmektedir. Aksi halde nice 30'ar öğretim üyeleri kaybedilmeye, üniversitemizdeki beyin göçleri sayılarını gün geçtikçe arttırmaya devam edeceklerdir' dedi.