Eylemci Erdoğan
Siyasete halkla birlikte başlayan ve halkla yürüyen, bu sebeple de girdiği her seçimi kazanan Erdoğan bu özelliğini bir kez daha gösterdi ve verilen sözlerin tutulmaması halinde halkı belediye binası önünde eyleme çağırdı. Bununla da kalmayan Erdoğan bu eyleme kendisinin katılarak oturma eylemi yapacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da Şehriban Hatun Camii'nin açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Erdoğan, sözlerinin sonunda vatandaşlara seslenerek kentsel dönüşüm projesine destek vermelerini istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bütün Burhaniye mahallesi sakinlerinden özellikle bir ricada bulunacağım. Diyorum ki buradaki tüm konutların, yolların bir an önce sıkıntılardan kurtulması için kentsel dönüşüm noktasında belediyemize, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza yardımcı olun. Bir an önce buralardaki dönüşümü yapalım." sözlerine vatandaşlardan birisi "Sayın Cumhurbaşkanım, Kirazlıtepe'de verilen sözleri burada vermiyorlar" sözleriyle yanıt verdi.
O anlarda diğer vatandaşlardan da yükselen seslere kulak veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kirazlıtepe'de kentsel dönüşüm projesi için verilen sözlerin o mahallede verilmediğini öğrendi. Erdoğan, "Hiç endişe etmeyin, her şey aynı olacak. Cumhurbaşkanı olarak ben burada söz veriyorum, tamamen aynı şartlar geçerli olacak." ifadelerini kullandı. Sonrasında Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'i kolundan tutup yanına çıkararak "Hilmi Bey bakın ne diyorlar?" diyerek mikrofonu uzatan Erdoğan, aynı sözü belediye başkanından da aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak vatandaşlara dönerek, "Eğer bu söz yerine gelmezse, Üsküdar Belediyesi'nin önüne gidip oturma eylemi yapın. Ben de sizin yanınıza geleceğim." dedi.
Yönettiği makamda ve kurumda bildiğini okuyan, yanlışını kabul etmeyen, yanlışlığa dikkat çeken vatandaşı azarlayan ve halka tepeden bakan bazı bürokratlara bir bakın bir de “sözler tutulmazsa oturma eylemi yapın ve beni de çağırın” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a.
Farkı biz, vatandaş ve tesadüfen de olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan görüyor ve anında tepkisini koyuyor ama danışman hazretleri, bakanlar ve bürokratlar hala burunlarından kıl aldırmıyorlar.
Haksızlığa uğrayan bir vatandaş, bu mağduriyetini yüksek sesle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a duyurmasa böyle bir sorunun olduğu Erdoğan tarafından bilinmeyecek bile. Ve her şeyin çok güzel gittiği ve vatandaşın da çok mutlu olduğunu zannedecek. Ama gerçek öyle değil ne yazık ki.
Bu tablo ve sahneler size çok tanıdık geliyor değil mi? Hiçbir sorun olmadığını ve herkesin çok mutlu ve huzurlu olduğunu duyduk bu şehirde değil mi en yetkili ağızlardan?
Üsküdar örneğinde olduğu gibi demek ki artık yönetici ve bürokratların insafı ve inisiyatifine sığınma dönemleri geçti. Sesimizi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a duyurmaktan başka çare bırakılmadı vatandaşa. Öyle ise, haksızlığa haykırmak ve yeri geldiği zaman oturma eylem yapmak Erdoğan'ın cevaz vermesi ile meşru hakkımız olmuştur. Artık söz de karar da sahne de bizim…