Erol: Bakanlığın Almış Olduğu Kararlar Mağduriyeti Gidermedi
Milletvekili Erol, yaptığı açıklamada; 'Çevre ve Şehircilik Bakanlığının deprem sonrası almış olduğu kararlar ve uygulamalar vatandaşın mağduriyetini gidermediği gibi yeni mağduriyetler yaratmaya devam etmektedir'
Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklamada bulunan Elazığ CHP Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ halkının telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına uğradığı gerçeği ile karşı karşıyayız' dedi.
Elazığ'da meydan gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde birçok bina har görürken 37 vatandaşta hayatını kayıp etti. Ağır hasarlı binaların yıkılmasının başlamasının ardından vatandaşın mağdur olduğunu dile getiren CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının deprem sonrası almış olduğu kararlar ve uygulamalar vatandaşın mağduriyetini gidermediği gibi yeni mağduriyetler yaratmaya devam etmektedir sözlerini kullandı.
24 Ocak gecesi Elazığ'da yaşanan acı deprem sonrası çok şükür ki depremin şiddeti ile orantılı olarak çok daha fazla can kaybı olmadığını aktaran Elazığ CHP Milletvekili Gürsel Erol, 'Fakat alınan kararlar ve uygulamalarla ilgili Elazığ halkının telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına uğradığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının deprem sonrası almış olduğu kararlar ve uygulamalar vatandaşın mağduriyetini gidermediği gibi yeni mağduriyetler yaratmaya devam etmektedir. Bunları maddeler halinde sıralamak istiyorum;
1.Bayındırlık birim fiyatına göre 2020 yılı m2 inşaat maliyeti müteahhit karı içinde olmak üzere 1450TL iken TOKİ eliyle yapılan ihalelerde bu rakamın çok üzerine çıkılmıştır.
2.Orta hasar durumu her açıdan konut sahibinin aleyhine sonuçlar doğuruyor. Hiçbir mühendis ve mimarın onaylamadığı 'orta hasar' raporu verilen konutlara ödenecek 27.000TL faizsiz kredi ile güçlendirme yapılması mümkün değildir.
3.Orta hasar raporu verilen binalara röntgen uygulaması yapılması halinde bu binaların en az yarısının ağır hasara dönüşeceği gerçektir. Özellikle Nailbey, Rüstempaşa vb eski mahallerde şuan ayakta duran 1999 deprem yönetmeliğinden önce yapılan binaların çoğu karot alınması veya röntgen alınması durumunda ağır hasara dönüşecektir. Bu nedenle yük ağırlaşacağından bu çalışmayı kimse yapmamaktadır. Neticede gözlemsel tespitle alınan 'orta hasar' raporları kesinlikle gerçeği yansıtmamakta, gözlemsel tespit yerine karot ve röntgenle bilimsel tespitler yapılmalıdır.
4.Deprem sonrası yapılan kontroller 'gözle muayene' olarak yapıldığından bir standart oluşturmamakta, aynı konuta farklı ekipler tarafından yapılan kontrollerde %30'a varan değişimler yaşanmaktadır. Bundan sonraki itirazlar hukuk yoluyla yapılabileceğinden birçok vatandaşın buna gücü yetmeyecektir.
5.Şu dönemde beton kalitesi olarak C-25 ve üzeri beton standardı kullanılırken demir olarak nervürlü demir temel şartken; bizim orta hasarlı eski binalarımızın çoğunda C-10 kalitesi bile yokken, demir olarak çoğunda düz demir kullanılmıştır. Gelecekte yaşanacak olası bir depremde bu binaların çoğunun yıkılması kaçınılmazdır.
6.Köylerde yapılacak konutların' evini yapana yardım' E.Y.Y.seçeneği ortadan kaldırılarak TOKİ eliyle prefabrik (çelik konstrüksiyon) olarak yapılacağı Çevre Müdürü tarafından açıklanmış olup, betonarme binaların köylere daha uygun olacağı bilinmelidir. Köylümüzün müteahhidini seçme şansı elinden alınmayarak Çevre Müdürlüğü'nün kontrolünde daha ucuza ev sahibi olabilmesinin önü açılmalıdır.
7.Yıkımı gerçekleştirilen binaların kamu malı olmayıp şahıs malı olması nedeniyle yıkımlardan elde edilen hurda gelirinin hak sahiplerine nakden ödenmesi sağlanmalıdır.
8.Birden fazla tapusu olan ve mülkiyet hakkı olan hak sahibi olduğu tüm taşınmazlarla ilgili ayrı ayrı mülkiyet hakkı korunmalıdır.
9.Hasarlı ticari meskenlerde zarar tespiti yapılarak bu zararlar telafi edilmelidir. Ayrıca halen ödemesi yapılmayan kira ve eşya yardımları tespit edilerek bunlar yapılmalıdır. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi ve takibi ile ilgili önerimiz Elazığ Belediyesi, Elazığ Fırat Üniversitesi, Elazığ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Elazığ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü üyelerinden oluşacak ortak bir komisyon kurarak bu sürecin ve itirazların yeniden değerlendirilmesi ve açıklanması sağlanmalıdır' diye konuştu.
Milletvekili Erol, 'Elektrik ve doğalgaz ödemelerindeki erteleme Elazığ genelini kapsamalıdır'
26 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan kanunlara gösteren Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, '7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara Dair Kanun'a eklenen madde 2 ile 01 Ocak 2020 tarihinden itibaren afet hallerinde ilgili bölgelerde elektrik ve doğalgaz faturaları, bir yıla kadar ertelenebilecekti. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecekti. Kısa sürede çıkacak olan yönetmeliğe göre yalnızca 'evi yıkılan ve evi orta hasarlı olanlar' yararlanabilecektir. Düzenleme ile Elazığ ımız için yeni bir mağduriyet oluşmaktadır. Elektrik ve doğalgaz ödemelerindeki erteleme Elazığ genelini kapsamalıdır' sözle
Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklamada bulunan Elazığ CHP Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ halkının telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına uğradığı gerçeği ile karşı karşıyayız' dedi.
Elazığ'da meydan gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde birçok bina har görürken 37 vatandaşta hayatını kayıp etti. Ağır hasarlı binaların yıkılmasının başlamasının ardından vatandaşın mağdur olduğunu dile getiren CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının deprem sonrası almış olduğu kararlar ve uygulamalar vatandaşın mağduriyetini gidermediği gibi yeni mağduriyetler yaratmaya devam etmektedir sözlerini kullandı.
24 Ocak gecesi Elazığ'da yaşanan acı deprem sonrası çok şükür ki depremin şiddeti ile orantılı olarak çok daha fazla can kaybı olmadığını aktaran Elazığ CHP Milletvekili Gürsel Erol, 'Fakat alınan kararlar ve uygulamalarla ilgili Elazığ halkının telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına uğradığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının deprem sonrası almış olduğu kararlar ve uygulamalar vatandaşın mağduriyetini gidermediği gibi yeni mağduriyetler yaratmaya devam etmektedir. Bunları maddeler halinde sıralamak istiyorum;
1.Bayındırlık birim fiyatına göre 2020 yılı m2 inşaat maliyeti müteahhit karı içinde olmak üzere 1450TL iken TOKİ eliyle yapılan ihalelerde bu rakamın çok üzerine çıkılmıştır.
2.Orta hasar durumu her açıdan konut sahibinin aleyhine sonuçlar doğuruyor. Hiçbir mühendis ve mimarın onaylamadığı 'orta hasar' raporu verilen konutlara ödenecek 27.000TL faizsiz kredi ile güçlendirme yapılması mümkün değildir.
3.Orta hasar raporu verilen binalara röntgen uygulaması yapılması halinde bu binaların en az yarısının ağır hasara dönüşeceği gerçektir. Özellikle Nailbey, Rüstempaşa vb eski mahallerde şuan ayakta duran 1999 deprem yönetmeliğinden önce yapılan binaların çoğu karot alınması veya röntgen alınması durumunda ağır hasara dönüşecektir. Bu nedenle yük ağırlaşacağından bu çalışmayı kimse yapmamaktadır. Neticede gözlemsel tespitle alınan 'orta hasar' raporları kesinlikle gerçeği yansıtmamakta, gözlemsel tespit yerine karot ve röntgenle bilimsel tespitler yapılmalıdır.
4.Deprem sonrası yapılan kontroller 'gözle muayene' olarak yapıldığından bir standart oluşturmamakta, aynı konuta farklı ekipler tarafından yapılan kontrollerde %30'a varan değişimler yaşanmaktadır. Bundan sonraki itirazlar hukuk yoluyla yapılabileceğinden birçok vatandaşın buna gücü yetmeyecektir.
5.Şu dönemde beton kalitesi olarak C-25 ve üzeri beton standardı kullanılırken demir olarak nervürlü demir temel şartken; bizim orta hasarlı eski binalarımızın çoğunda C-10 kalitesi bile yokken, demir olarak çoğunda düz demir kullanılmıştır. Gelecekte yaşanacak olası bir depremde bu binaların çoğunun yıkılması kaçınılmazdır.
6.Köylerde yapılacak konutların' evini yapana yardım' E.Y.Y.seçeneği ortadan kaldırılarak TOKİ eliyle prefabrik (çelik konstrüksiyon) olarak yapılacağı Çevre Müdürü tarafından açıklanmış olup, betonarme binaların köylere daha uygun olacağı bilinmelidir. Köylümüzün müteahhidini seçme şansı elinden alınmayarak Çevre Müdürlüğü'nün kontrolünde daha ucuza ev sahibi olabilmesinin önü açılmalıdır.
7.Yıkımı gerçekleştirilen binaların kamu malı olmayıp şahıs malı olması nedeniyle yıkımlardan elde edilen hurda gelirinin hak sahiplerine nakden ödenmesi sağlanmalıdır.
8.Birden fazla tapusu olan ve mülkiyet hakkı olan hak sahibi olduğu tüm taşınmazlarla ilgili ayrı ayrı mülkiyet hakkı korunmalıdır.
9.Hasarlı ticari meskenlerde zarar tespiti yapılarak bu zararlar telafi edilmelidir. Ayrıca halen ödemesi yapılmayan kira ve eşya yardımları tespit edilerek bunlar yapılmalıdır. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi ve takibi ile ilgili önerimiz Elazığ Belediyesi, Elazığ Fırat Üniversitesi, Elazığ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Elazığ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü üyelerinden oluşacak ortak bir komisyon kurarak bu sürecin ve itirazların yeniden değerlendirilmesi ve açıklanması sağlanmalıdır' diye konuştu.
Milletvekili Erol, 'Elektrik ve doğalgaz ödemelerindeki erteleme Elazığ genelini kapsamalıdır'
26 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan kanunlara gösteren Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, '7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara Dair Kanun'a eklenen madde 2 ile 01 Ocak 2020 tarihinden itibaren afet hallerinde ilgili bölgelerde elektrik ve doğalgaz faturaları, bir yıla kadar ertelenebilecekti. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecekti. Kısa sürede çıkacak olan yönetmeliğe göre yalnızca 'evi yıkılan ve evi orta hasarlı olanlar' yararlanabilecektir. Düzenleme ile Elazığ ımız için yeni bir mağduriyet oluşmaktadır. Elektrik ve doğalgaz ödemelerindeki erteleme Elazığ genelini kapsamalıdır' sözle