ERKEK DEĞİL, ADAM OLMAK ÖNEMLİ!
JANDARMA BU OLAYI ORTAYA ÇIKARDI!
Yaşandığı iddaa edilen akıl almaz olay, 2013 yılında iki köy arasındaki sınır anlaşmazlığı nedeni ile görev yapan Jandarma
JANDARMA BU OLAYI ORTAYA ÇIKARDI!
Yaşandığı iddaa edilen akıl almaz olay, 2013 yılında iki köy arasındaki sınır anlaşmazlığı nedeni ile görev yapan Jandarma tarafından tesadüfen ortaya çıkarılmıştı. Jandarma iki köy arasında nöbet tutarken, sohbet ettiği köylülerden bazıları cinsel istismar olayından söz etti. Bu olay Jandarma Astsubayın dikkatini çekti. Jandarma astsubay başka köylülerle de sohbet edince, olayın boyutunu anladı. Jandarma olayla yakından ilgilenerek gizli tanıkların ifadesi doğrultusunda soruşturma başlattı. S.A ifadesinde aralarında ağabeyi ve 70 yaşındaki G.E'nin de bulunduğu yaklaşık 20 kişinin ismini vererek, başına gelenleri detaylı bir şekilde anlattı. Jandarmanın soruşturma kapsamında, cinsel istismarda bulundukları tespit edilen 7 kişiyi gözaltına almasıyla olay yargıya taşınmış oldu.
ÖĞRETMENLER UYARDI!
S. A., ifadesinde ilkokul 2. sınıfta iken köy halkından olan K.E.'nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu durumu okuldaki öğretmenlerine anlatması üzerine bu kişinin öğretmenler tarafından okula çağrılıp uyarıldığını söyledi. S.A., uyarının ardından K. E.'nin kendisinden bir süre uzak durduğunu 6. sınıfa geçtiğinde kendisini evine çağırıp zorla tecavüz ettiğini anlattı. 6 gün sonra verdiği ifadesinde korktuğu için isimlerini söylemediği kişiler olduğunu belirtip ifadesinde yaşadığı diğer tecavüzleri de anlattı. Ağabeyinin sanıklardan K. E.'den para istemeye zorlandığını anlatan S.A, M. A.' da 'F.B. ile birlikte olmuşsun' diyerek kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. M. A.'nın durumu anlatması üzerine F.A.'nın da mağdure S.A'yı tehdit ederek cinsel ilişkiye girdiğini F. A.'nın yaşadıklarını kardeşi M. A.'ya anlatması üzerine bu kişi tarafından da tecavüze uğradığını anlattı.Hiç bir cinsel münasebeti kendi rızasıyla yaşamadığını, saymış olduğu tüm bu isimlerin kendisine baskı yaptıklarını ve tehdit ettiklerini beyan etti.
TECAVÜZÜN GİZLİ TANIKLARI ANLATTI
Tecavüze tanık olanların da iddianamede gizli tanık olarak ifadelerine yer verildi. Olaya ilişkin olarak dinlenen Yeşil kod adlı gizli tanık 21 Nisan 2013'de verdiği ifadede yaklaşık 20 gün önce bir cuma günü sabah saat 07:00 sıralarında yol üzerinde bulunan ahırda mağdur ile şüpheli K.E.'nin elbiselerini düzeltirken gördüğünü söyledi.
Ayrıca mağdur hakkında hazırlanan ön raporda beden ve ruh sağlığının bozulduğu tespit edildi. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından önümüzdeki günlerde sanıkların yargılanmasına başlanacak.
Ayrıca geçtiğimiz gün ilk duruşması yapılan davada adı geçen 19 sanık hakkında her hangi bir tutuklama kararı çıkmaz iken Temmuz'da yapılacak duruşmaya 10 ilin barosundan avukatın katılacağı belirtildi.
Tecavüze uğradığı iddaa edilen S.A ise devlet korumasına alındı.
NEREYE KOŞUYORUZ?
Şehrimizde böylesine çirkin bir olayın yaşanması ve bilindiği halde köy halkı tarafından duruma müdahale edilmemesi ahlaki erozyon konusunda geldiğimiz nokta olarak düşündürücü ve tehlike verici boyutlara ulaşmış durumda. Yetkililerin, ahlaki gelişim konusunda yeni projeleri hayata geçirip benzer vakaların önüne geçmesi konusunda daha duyarlı ve dikkatli olmaları gerekiyor.
Yaşandığı iddaa edilen akıl almaz olay, 2013 yılında iki köy arasındaki sınır anlaşmazlığı nedeni ile görev yapan Jandarma tarafından tesadüfen ortaya çıkarılmıştı. Jandarma iki köy arasında nöbet tutarken, sohbet ettiği köylülerden bazıları cinsel istismar olayından söz etti. Bu olay Jandarma Astsubayın dikkatini çekti. Jandarma astsubay başka köylülerle de sohbet edince, olayın boyutunu anladı. Jandarma olayla yakından ilgilenerek gizli tanıkların ifadesi doğrultusunda soruşturma başlattı. S.A ifadesinde aralarında ağabeyi ve 70 yaşındaki G.E'nin de bulunduğu yaklaşık 20 kişinin ismini vererek, başına gelenleri detaylı bir şekilde anlattı. Jandarmanın soruşturma kapsamında, cinsel istismarda bulundukları tespit edilen 7 kişiyi gözaltına almasıyla olay yargıya taşınmış oldu.
ÖĞRETMENLER UYARDI!
S. A., ifadesinde ilkokul 2. sınıfta iken köy halkından olan K.E.'nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu durumu okuldaki öğretmenlerine anlatması üzerine bu kişinin öğretmenler tarafından okula çağrılıp uyarıldığını söyledi. S.A., uyarının ardından K. E.'nin kendisinden bir süre uzak durduğunu 6. sınıfa geçtiğinde kendisini evine çağırıp zorla tecavüz ettiğini anlattı. 6 gün sonra verdiği ifadesinde korktuğu için isimlerini söylemediği kişiler olduğunu belirtip ifadesinde yaşadığı diğer tecavüzleri de anlattı. Ağabeyinin sanıklardan K. E.'den para istemeye zorlandığını anlatan S.A, M. A.' da 'F.B. ile birlikte olmuşsun' diyerek kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. M. A.'nın durumu anlatması üzerine F.A.'nın da mağdure S.A'yı tehdit ederek cinsel ilişkiye girdiğini F. A.'nın yaşadıklarını kardeşi M. A.'ya anlatması üzerine bu kişi tarafından da tecavüze uğradığını anlattı.Hiç bir cinsel münasebeti kendi rızasıyla yaşamadığını, saymış olduğu tüm bu isimlerin kendisine baskı yaptıklarını ve tehdit ettiklerini beyan etti.
TECAVÜZÜN GİZLİ TANIKLARI ANLATTI
Tecavüze tanık olanların da iddianamede gizli tanık olarak ifadelerine yer verildi. Olaya ilişkin olarak dinlenen Yeşil kod adlı gizli tanık 21 Nisan 2013'de verdiği ifadede yaklaşık 20 gün önce bir cuma günü sabah saat 07:00 sıralarında yol üzerinde bulunan ahırda mağdur ile şüpheli K.E.'nin elbiselerini düzeltirken gördüğünü söyledi.
Ayrıca mağdur hakkında hazırlanan ön raporda beden ve ruh sağlığının bozulduğu tespit edildi. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından önümüzdeki günlerde sanıkların yargılanmasına başlanacak.
Ayrıca geçtiğimiz gün ilk duruşması yapılan davada adı geçen 19 sanık hakkında her hangi bir tutuklama kararı çıkmaz iken Temmuz'da yapılacak duruşmaya 10 ilin barosundan avukatın katılacağı belirtildi.
Tecavüze uğradığı iddaa edilen S.A ise devlet korumasına alındı.
NEREYE KOŞUYORUZ?
Şehrimizde böylesine çirkin bir olayın yaşanması ve bilindiği halde köy halkı tarafından duruma müdahale edilmemesi ahlaki erozyon konusunda geldiğimiz nokta olarak düşündürücü ve tehlike verici boyutlara ulaşmış durumda. Yetkililerin, ahlaki gelişim konusunda yeni projeleri hayata geçirip benzer vakaların önüne geçmesi konusunda daha duyarlı ve dikkatli olmaları gerekiyor.