ERDOĞAN'DAN SONRASI
Artıbir Araştırma Şirketi'nin hazırladığı Ağustos ayı 'Türkiye'nin Gündemi' araştırmasında AK Parti seçmenine 'Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra AK Parti'nin başına kim geçmeli?' sorusu yöneltilmiş. 26 ilde telefonla anket metodu ile yapılan araştırmaya katılanların yüzde 38.2'si Cumhurbaşkanı, Koronavirüs süreci döneminde performansla dikkatleri üzerine çeken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın partinin başına geçmesini isteyenlerin oranı ise yüzde 17.8 olmuş.
Ankette Hazine Bakanı Berat Albayrak diyenlerin oranı 5.8, Numan Kurtulmuş diyenlerin oranı 3.2, Binali Yıldırım diyenlerin oranı ise 2.9.
Anketin en ilginç yönü ise 'hiçbiri' diyenlerin oranının yüzde 21 gibi yüksek bir rakam olması ve grafikte ikinci sırada olması.
Bu anketten çıkan sonuç şu ki Ak Parti başarılı bakanları önde tutuyor ve potansiyel bir siyasi lider olarak görüyor. Fakat bu konuda siyasi liderlik ve dünya liderliği karıştırılıyor. Süleyman Soylu, başta terör olmak üzere birçok konuda başarılı bir bakan olabilir ama bir siyasi geleneği, temelinde milli görüş zihniyetinin yattığı bir ana damar siyasi oluşumu farklı bir gelenekten gelen bir siyasetçi olarak ne kadar hakim olabilir ve temsil ederek liderlik yapabilir tartışmalı bir konu.
Elbette Ak Parti'de bugünlerde öne çıkan bir isimdir ve bunu fazlasıyla hak eden bir karizma kişidir. Ama kişi biraz da yük altında belli eder kendini. Zor zamanda bırakıp kaçmak, alınganlık gösterip Cumhurbaşkanının bile ulaşamayacağı şekilde telefonları kapatıp kayıplara karışmak gibi duygusallıklar siyasi liderlikle bağdaşmaz.
Doğru bildiğini sonuna kadar savunan ve bunun arkasında duran siyasiler ancak lider olabilirler. Bunun dışında kalanlar dönemsel başarı elde edip anketlere bir dönem yansır sonrasında halkın gönlünden silinirler.
Menderes'i, Demirel'i Özal'ı Erbakan'ı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı siyasi şahsiyet olmakla birlikte lider yapan özellikleri doğrularını ölümüne savunmaları ve dik durmalarıdır.
Ankette ikinci ve bize göre en önemli gerçek, Ak Parti'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sonra gelecek isim sorulduğunda yüzde 20 oranında hiç biri yüzde 10 oranında da 'bilmiyorum' yanıtlarının verilmesidir. Bu sonuçlar da gösteriyor ki Ak Parti, Erdoğan'dan sonra halkın gönlüne hitap eden ve başarılı olacağına inanılan bir isim hala yetiştirememiştir.
Ak Parti'yi bir okul olarak değil de siyasette, bürokraside, ticarette ve diğer alanlarda bir sıçrama tahtası ve manivelası olarak gören kadroların partiyi getirdikleri nokta maalesef işte budur. Demek oluyor ki Erdoğan'dan sonra Ak Parti de siyasi misyonunun tamamlayacak ve tarihteki yerini alacaktır. Umarız Erdoğan bu konuda da kendi formülünü bulur da 18 yıllık kazanımların birden bire tersine dönmesine kapı aralayacak bir akıbetin önüne geçer, tüm kirlenmiş, yıpranmış ve kaşarlanmış eski yüzleri silerek yeni yüzler ve kimliklerle siyasi yürüyüşüne devam eder.
Anketin en ilginç yönü ise 'hiçbiri' diyenlerin oranının yüzde 21 gibi yüksek bir rakam olması ve grafikte ikinci sırada olması.
Bu anketten çıkan sonuç şu ki Ak Parti başarılı bakanları önde tutuyor ve potansiyel bir siyasi lider olarak görüyor. Fakat bu konuda siyasi liderlik ve dünya liderliği karıştırılıyor. Süleyman Soylu, başta terör olmak üzere birçok konuda başarılı bir bakan olabilir ama bir siyasi geleneği, temelinde milli görüş zihniyetinin yattığı bir ana damar siyasi oluşumu farklı bir gelenekten gelen bir siyasetçi olarak ne kadar hakim olabilir ve temsil ederek liderlik yapabilir tartışmalı bir konu.
Elbette Ak Parti'de bugünlerde öne çıkan bir isimdir ve bunu fazlasıyla hak eden bir karizma kişidir. Ama kişi biraz da yük altında belli eder kendini. Zor zamanda bırakıp kaçmak, alınganlık gösterip Cumhurbaşkanının bile ulaşamayacağı şekilde telefonları kapatıp kayıplara karışmak gibi duygusallıklar siyasi liderlikle bağdaşmaz.
Doğru bildiğini sonuna kadar savunan ve bunun arkasında duran siyasiler ancak lider olabilirler. Bunun dışında kalanlar dönemsel başarı elde edip anketlere bir dönem yansır sonrasında halkın gönlünden silinirler.
Menderes'i, Demirel'i Özal'ı Erbakan'ı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı siyasi şahsiyet olmakla birlikte lider yapan özellikleri doğrularını ölümüne savunmaları ve dik durmalarıdır.
Ankette ikinci ve bize göre en önemli gerçek, Ak Parti'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sonra gelecek isim sorulduğunda yüzde 20 oranında hiç biri yüzde 10 oranında da 'bilmiyorum' yanıtlarının verilmesidir. Bu sonuçlar da gösteriyor ki Ak Parti, Erdoğan'dan sonra halkın gönlüne hitap eden ve başarılı olacağına inanılan bir isim hala yetiştirememiştir.
Ak Parti'yi bir okul olarak değil de siyasette, bürokraside, ticarette ve diğer alanlarda bir sıçrama tahtası ve manivelası olarak gören kadroların partiyi getirdikleri nokta maalesef işte budur. Demek oluyor ki Erdoğan'dan sonra Ak Parti de siyasi misyonunun tamamlayacak ve tarihteki yerini alacaktır. Umarız Erdoğan bu konuda da kendi formülünü bulur da 18 yıllık kazanımların birden bire tersine dönmesine kapı aralayacak bir akıbetin önüne geçer, tüm kirlenmiş, yıpranmış ve kaşarlanmış eski yüzleri silerek yeni yüzler ve kimliklerle siyasi yürüyüşüne devam eder.