Erdoğan Ak Parti'yi Kurtarabilecek mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimden sonra partisinin ilk Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında seçim değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yerel seçimlere yönelik partililere verdiği mesajlarda şunları kaydetti: “Bir defa şu gerçeğin gayet farkındayız. Hata değil, yanlışta ısrar etmek kaybettirir. Siyasetin inişli çıkışlı serencamında esas mesele hep istikamet üzerinde kalabilmektir. Nereden geldiğinizi unutmazsanız, hedeflerinizden de kopmazsınız. Bakınız biz siyasi hayatımız boyunca elde ettiğimiz her başarıyı, zaferle bitirdiğimiz her mücadeleyi önce Allah'ın yardımına, sonra da milletimizin desteğine, duasına ve yanımızda olmasına borçluyuz. Her zaman söylediğimiz gibi AK Parti, milletin kurduğu, tabelasını milletin astığı, siyaseti daima millet için ve milletle birlikte yapmış bir partidir. Siyasette rotamızı bugüne kadar hep milletimiz çizdi. Biz de milletin belirlediği yoldan hiçbir zaman sapmadık. İstişarelerimizi milletimizle yaptık. Derdimizi milletimize anlattık, sorunlarımıza milletimizle birlikte çözüm aradık. Başarılarımızın sevincini yine milletimizle paylaştık. İhtiyaç duyduğumuzda her zaman milletimizi yanımızda bulduk. Millet bize bakınca kendini gördü, kendi meselelerini gördü ama aynı sıkıntılarına çözüm üretecek güçlü bir irade gördü. Toplumumuzun farklı kesimleriyle gönül köprülerimizi sağlam tuttuğumuz için bugünlere kadar alnımızın akıyla gelebildik. Ne teşkilatlarımızın ne belediyelerimizin ne de gönlümüzün kapılarını milletimize hiçbir zaman kapatmadık. Bugün bir kez daha açık ve net söylemek istiyorum. AK Parti milletin partisidir ve inşallah ebediyen öyle kalacaktır.”
Erdoğan'ın bu sözlerini dinlerken kendimizi 10 yıl öncesinde bulduk. Zira 10 yıl önceki Ak Partinin tanım ve tarifiydi Erdoğan'ın sözleri.
Bugün Ak Parti halktan o kadar uzaklaşmış, atadığı teşkilat mensupları, listesine koyduğu milletvekili adayları, iş başına getirdiği bürokratlar o kadar milletten ve milletin değerlerinden uzaklaşmış ki birkaç ay önce Monaco'daki ıstakoz yemeği ve kol saati olaylarına kendisi bile isyan etmişti.
Ak Partinin düzelmesi için öncelikle bir iktidar nimetini kaybetmesi ve bu nimetlerden faydalanmak için partiye üşüşen bazı akbabalardan kurtulması lazım.
Ak Partinin arınıp düzelmesi ve fabrika ayarlarına dönmesi için önce bir dibi görmesi lazım. Bunun ilk adımı yerel yönetim seçimlerinde yaşandı ve birçok çıkarcı kişi döküldü ve düştü Ak Parti'nin yakasından. Ve onlar CHP sularına çoktan yelken açtı bile.
Ak Parti gerçekten kendini bir misyon partisi olarak görüyorsa ve halkın gönlüne yeniden girmek istiyorsa, halkın kendisine sandıkta hesap sormadan önce kendi hesabını kendi görmeli.
Ak Parti Erdoğan'ın söylemleri ve direktiflerine rağmen bunu yapamayacaksa sandıkta bir tokat daha yemeğe hazır olsun. Ya da özüne, kendine ve ruhuna dönsün. Yoksa Erdoğan Bile Ak Parti'yi kurtaramaz.