ENVER DEMİRBAĞ, BESTELERİYLE ANILACAK

Elazığ musikisinin büyük üstadı Enver Demirbağ'ın besteleri, Elazığ Devlet Türk Müziği Korosu tarafından seslendirilecek.

TAKİP ET
Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürlüğü periyodik konserleri ve programlarına devam ediyor.

 Koro Müdürü Olcay Bürhan yaptığı açıklamada, 'Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu olarak geçmişten günümüze gelen yöresel üstatları anmak ve eserlerini tanıtmak amacı ile düzenlenecek konserinde Elazığ Musikisinin büyük üstatlarından Enver Demirbağ hocamızın bestelerinden oluşan bir repertuarla izleyicilerimizin karşısına çıkacağız; Koro Şefimiz Kenan ÇİMTAY yönetiminde Koromuz sanatçıları ve İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu Müdürü Rahmi İbicek, İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu Şefi Uğur Kaya, İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu ses sanatçıları Elif Buse Doğan, Zülfü Demirtaş Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu Müdürü Hasan Öztürk Mahalli Sanatçılarımız Nihat Kazazoğlu, Osman Bulut, Mustafa Aksu, Şakir Yetkin nin seslendirecekleri solo ve koro olarak bir birinden güzel eserleri izleyicilerimizin beğenisine sunacağız.

Enver Demirbağ Elazığ'ın Palu ilçesinde 1935 yılında dünyaya gelen Demirbağ, Palulu İbrahim Bey ve Ayşe Hanım'ın dört çocuğundan en küçüğüdür. Enver Demirbağ ile kendisi gibi yerel sanatçı olan kardeşi Mehmet (Paşa) Demirbağ, babalarının ölülümü üzerine Palu'nun Sekrat köyünde dayısı Ali Bey'in konağına yerleşir. Dayı Ali Bey yeğenlerin seslerini ve müziğe ilgilerini fark eder ve yine döneminin en iyi üstatlarından biri olan Köğenkli Hafız Mustafa Süer'den ders almalarını sağlar. İki kardeş 15 yıl süren eğitimleri ile yöredeki birçok etkinlikte türküler okur. Gazeller söyler. Demirbağ, Sekrattaki Konaklarında 'elezber' okurken çevre köylerdeki herkes işini – gücünü bırakıp dinlemeye gelirmiş. Sonraları Elazığ yolları Enver Demirbağ'a görünür. Plaklar doldurmaya başlar. 70 adet albümü olduğu bilinir. Artık Harput müziğinin aranan sesidir Enver Demirbağ. Öyle ki döneminin dünyada ki 5 tenöründen biridir. Bir çok usta isim kendisine 'hocam' diye hitap eder. TRT tarafından kaynak kişi olarak da gösterilmeye başlar. Enver Demirbağ sesi kadar mütevazılığı ile de tanınır. Kendisini 'sanatına adamış bir zat' olarak tanımlar. Mesela döneminde TRT Halk Müziği Daire Başkanlığından defalarca 'kadrolu sanatçı' teklifi alır. Ancak hiç birini de kabul etmez. O dönemlerde Anakaradadır. Herkes tanır Demirbağ'ı. Dolayısıyla Harput'u ve Harput müziğini de tanır. Ankara'da evlenir. Bu evlilik 6 yıl sürer ve Demirbağ yine yalnız kalır. Demirbağ öyle bir sestir ki 'içmeden sarhoşluk' makamı diye bir şey icat etmiştir. Dinleyenler 'Ahçikle urum eline' gider. 'Bir Şuh-i sitemkarla' sevdaya bulaşır. Rivayete göre: Bir ağacın dibinde gazel söylerken. Bir bülbül ağacın dalına konar. Demirbağ söyler bülbül öter. Bülbül öter Demirbağ söyler sonra bir de lakabı olur Demirbağın; 'Harput Bülbülü'1998 yılında yalnızlığına bir de felç eklenir Demirbağ 9 Kasım 2010 tarihinde evinde elektrik sobasından çıkan yangın sonucu kayıp ettik.

Koromuzun düzenleyeceği konserleri izleyenlerimiz Bakanlığımızın yapmış olduğu Sanat Cepte uygulamasından takip edebilirler ayrıca biletini al internet sitesinden Konser biletlerine ve tarihlerine ulaşılabilir. Devlet Klasik Türk Müziği Korosu olarak Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezinde 09 Kasım Cumartesi günü Saat: 20:00'de Koro Şefimiz Kenan ÇİMTAY yönetiminde izleyicilerimize sunacağımız Enver Demirbağı anma konserimize tüm halkımızı davet ediyor iyi seyirler diliyoruz, ayrıca bizi yalnız bırakmayacak olan izleyicilerimize çok teşekkür ediyor saygılar sunuyorum' dedi.

 

Bakmadan Geçme