ENGELİMİ AŞMAK İÇİN DESTEK OL!

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Çeşitli nedenlerle, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren bireyler özel gereksinimi olan bireylerdir. Bu bireyler özel eğitim gerektiren bireylerdir.

TAKİP ET
Elazığ Özel  Telepati Özel Eğitim Okulu Müdürü Fasih KARAKAYA  3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla özel eğitim alan öğrencileri,  öğretmen ve aile desteğinin yeri, ülkemizdeki özel eğitim politikaları ve çalışmaların nasıl yapıldığı konularıyla ilgili  olarak gazetemize bilgiler verdi...Bilgilerinize sunuyoruz....

3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ HAKKINDA;

 

Bildiğiniz gibi her yıl  geleneksel olarak, bu anlamlı günümüzü 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olarak kutluyorduk..Bu yıl bir farklılık  yaratmaya çalıştık kutlamadan ziyade farkındalık oluşturmaya önem verdik, engellilik kutlanacak bişey değil sonuçta..Bu yıl  3 Aralık Dünya Engelliler  Farkındalık Günü olarak kutlayacağız..Kültür Parkta hazırladığımız etkinliklerimizi yapacağız inanın çocuklarımız hevesle bu güne hazırlanıyorlar 10 tane oyun hazırlığı içerisindeler bilgi ve becerilerini sergileyecekler. Bu arada,sadece Telepati olarak değil Kültürpark Müdürlüğü,Mutluyaşam Yardımlaşma Dayanışma Derneği,Özel Telepati Gençlik ve Spor Klübü olarak bu güne hazırlanıyoruz.Ayrıca bu yıl Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü öğrencilerinin bir pojesi var..Mezuniyet Engelsiz Yürüyüş projesi..Bu projede yaklaşık olarak 12 tane öğrencimizi üniversiteye götürdüler çocuklarımız derslere girdiler, okulun kantinine girdiler ablaları ve abileriyle beraber oldular her türlü aktivitelere katıldılar hatta derslere beraber girdiler..

Çocuklarımıza gecemizde kep töreni de yapacağız biliyorum ki çok mutlu olacaklar..En azından sertifika alacaklar.Üniversitemizin  bizlere destek olmalarına çok sevindik çocuklarımızı düşünmeleri bizleri de mutlu etti...

Her yıl kurumlarımıza bakıyoruz oluşturulan  halkayı büyütüyolar gönüllü insanlarımız çoğalıyor,sonuçta bu bir gönül işidir....

 

   ÖZEL EĞİTİM NEDİR?

 

Özel Eğitim, ortalama öğrenci özelliklerinden önemli derece farklılaşan bireylere sağlanan bireysel olarak planlanmış ve bireyin bağımsız yaşama olasılığını en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen eğitim hizmetlerinin bir bütünü olarak ifade edilmektedir.Son yıllarda özel eğitime gereksinim duyan çocuklarımıza yönelik eğitim hizmetlerinin daha fazla yaygınlaşması sonucunda özellikle özel eğitime gereksinim duyan çocuklarımız söz konusu sadace zihinsel engelli ya da otizmli çocuklarımız olarak algılanmaktadır.Oysa ki özel eğitim hizmetlerimiz sadece zihinsel engelli ya da otizmli çocuklara verilen hizmetler oalarak düşünülmemelidir.Özel eğitim gerektiren,bir başka deyişle özel gereksinimli çocuklarımız zihinsel engelliler,öğrenme güçlüğü olanlar,duygusal ve davranış bozukluğu olanlar,bedensel yetersizliği olanlar,konuşma ve dil öğrenme sorunlular,işitme engelliler,üstün zekalılar ve üstün yeteneği olan ve otizmli çocuklar şeklinde gruplara ayrılabilmektedir.Erken dönemde eğitimin özel gereksinimi olan çocuklara etkileri ile ilgili araştırmalar incelendiğinde; erken çocukluk eğitimi programlarına   katılan bebeklerin katılmayanlara göre gelişimlerinin hızlandığı, bilişsel, sosyal ve dil becerilerinde artış olduğu, hatta fiziksel gelişimlerinin bile   farklılaştığı görülmektedir. Böylece yaşamın ilk yıllarında verilen programlı ve sistematik bir destekle çocukların tüm kapasiteleri ortaya   çıkarılabilmekte ve temel eğitim için alt yapı hazırlanmış olmakta..

Rehabilitasyonda en çok özel eğitim gören özürlü grubu hangisidir? 



Başta zihinsel gerilik olmakla birlikte gelişim geriliği, yaygın gelişimsel bozukluk, özgül öğrenme güçlüğü, konuşma bozukluğu, işitme-görme engeli, fiziksel engel… tanılarından herhangi birini alan kişiler belli bir oranı aşmamak kaidesi ile özel eğitim hizmetinden yararlanabilirler. 



Tanı gruplarının birçoğu kendi içerisinde alt alanlara ayrılır. Yaygın gelişimsel bozukluklar arasında özel eğitimde en çok otizm tanısı alanlar bulunmaktadır. Otistik çocuklar, işitme-görme engeli olanlar ya da fiziksel engeli olan çocuklar rehabilitasyon merkezlerinin yanı sıra kendi özür gruplarına yönelik eğitimimizden yararlanabilirler.



Yaş aralığımız geniş bir yelpazeye sahiptir. 2 yaşında özel eğitim alan çocuklar olduğu gibi 30 yaşında alanlar da var. Ama ağırlıklı olarak okul çağı çocukları bulunmaktadır. 

Özel gereksinimli bir çocuğun varlığı özellikle ailede ciddi sorunlara yol açmakta ve özellikle ilk yıllarda çocuğu kabullenememe ve anne-babanın birbirlerini suçlaması ve daha ileri aşamalarda anne-baba ayrılıklarına yol açabilmektedir. Ayrıca çocuk herhangi bir tanı  aldıktan sonra yapılması gereken en önemli şey anne-baba olarak nedenler ve niçinler ile uğraşmak yerine durumu bir an önce kabullenebilmek ve 'Çocuğum için ben ne yapabilirim ? ' , ' Çocuğumun ihtiyaçlarını en iyi şekilde nasıl karşılarım ? ' düşüncesi içinde hareket etmek olmalıdır.  Bunun dışında nedenler ve niçinler takılı kalma ve anne babayı  ya da baba anneyi suçlamak çocuk için en önemli olan zamanı boş yere harcamak olacak ve belki çocuk için telafisi mümkün olmayan bir sürece sürüklemiş olacaktır...

50 yaşında olan engelli çocuklarımız da var.Rehberlik Araştırma Merkezine gittiklerinde özel eğitim almaları uygun değildir deniyor hüsrana uğruyorlar..Neden mi? Çünkü bu hastalık bir gün değil bir ömür boyu sürecek hastalığın farkındalar sadece bir umut bir çare arıyorlar.Onların alacağı eğitimi ve  sosyalleşmesini engellemek insana üzüntü veriyor..İnanın Kebanın bir köyünden okulumuza  gelen öğrencilerimiz var.Özel gereksinimli  birey ona anne-babası destek verdiği sürece bağımsız bir birey olabilmektedir. Anne-babalar özel gereksinimli çocuklarından desteği çekmemeli ve onu bağımsız yaşama teşvik etmelidir . Ayrıca yine unutmamalıdır ki özel eğitim süreklilik isteyen bir süreçtir..Özel gereksinimli çocuklarımız için şunu da unutmamamız gerekir ; Özel gereksinimli her çocuk öncelikle bir çocuktur. Özel gereksinimli her çocuk farklılıklarına ve sınırlılıklarına rağmen; her çocuk gibi oyun oynamalı, sosyalleşmeli ve yaşayarak öğrenmelidir.

KURUMUMUZ HAKKINDA;

Kurumumuzda, zihin engelli çocuklara yönelik destek eğitim programı bunun yanı sıra bedensel engelli işitme engelli eğitim programları uyguluyoruz.Yaş sınırımız yok.. Bedensel engellilerde  genelde 18 yaş sınırı konuluyor ama şu anda sıkıntıyok.Bedensel engelliler Otizm dediğimiz yaygın gelişim bozukluğu olan çocuklar ve sınır zeka dediğimiz öğrenme güçlüğü olan çocuklara yönelik destek eğitim programlarımız mevcut.Zihinsel Engelliler Destek Eğitim,Bedensel Engelliler Destek Eğitim,İşitme Engelliler Destek Eğitim,Yaygın Gelişim Bozukluğu olan Bireyler Destek Eğitim,Özel Öğrenme Güçlüğü Çeken Bireyler Destek Eğitim programları Seanslı Bireysel ve Seanslı Grup Olarak hizmet vermektedir.

Amacımız,Özel Çocukları ve Ailelerini sahiplenmek ve Ailelerle birlikte Özel Bireyleri eğitip toplama entegre edebilmek.Kurumumuz daözel eğitim öğretmenlerimiz,fizyoterapistler,rehberlik ve psikolojik danışmanlar,çocuk gelişim uzmanlarımız,sosyal hizmet uzmanlarımız,okul  öncesi eğitim öğretmenlerimiz,usta öğreticilerimiz hizmet vermekte...Seanslı bireysel de uzman bireye 45 dk.birebir eğitim veriyoruz..Seanslı gruplarımız da ise yine 45 dk.olup 4-6-8 öğrenciden oluşmaktadır.Gruplarımıza uzman öğretmen ve usta öğretici birlikte derse girmektedir.Saat başı rehber öğretmen kontrolünde hizmet sunmaktayız.Seansı biten veliler servislerimizle bekletilmeden evine bırakılmaktadır.Kurumumuza hastaneden alınan  %20 iş kaybı olan bireyler başvurabiliyor.Personelimizin yardımıyla Elazığ Rehberlik Araştırma Merkezinden tanılama raporu çıkartılır.Raporda önerilen destek eğitim programları uygulanır.Kurumumuzda zihinsel engelliler,bedensel engelliler,işitme engelliler,yaygın gelişimsel bozukluk(otistik)özel öğrenme güçlüğü olan tüm bireylere seanslı bireysel/seanslı grup şeklinde destek eğitim programları verilmektedir.

 

Öğretmenlerimizin derslerini birebir kameradan izliyoruz.Bahçemizde toplam 8 kameramız var..İstediğimiz yere kolaylıkla ulaşabiliyoruz.Fizyoterapi havuzumuz hazır, sıcak su da  çocuklarımızın tedavisi daha iyi olacaktır. kurumumuz çok iyi çocuklarımız alıştı.

Servis şoförlerimizi sık sık kontrol ediyoruz rehber öğretmen olmadan kesinlikle yola çıkamazlar.Çocuklarımız  tek başlarına  bırakılmıyor..Bu arada, Halk Eğitim Müdürlüğün'den 2 tane usta öğretici el sanatlarına yönelik olarak velilerimize  el becerilerini geliştirmek amacıyla  çalışmalar yapmakta..

 

ÖZEL EĞİTİMİN AMAÇLARI NELERDİR?

 

Özel eğitim; Türk Milli Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin;

1. Toplum içindeki rollerini gerçekleştiren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, iş birliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen üretici ve mutlu bir vatandaş olarak yetişmelerini,

2. Toplum içinde bağımsız yaşamaları ve kendi kendilerine yeterli bir duruma gelmelerine yönelik temel yaşam becerilerini geliştirmelerini,

3. Uygun eğitim programları ile özel yöntem, personel ve araç-gereç kullanarak; eğitim ihtiyaçları, yeterlilikleri, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarını amaçlar.

 

ÖZEL EĞİTİMİN İLKELERİ NELERDİR?

 

Özel eğitimin amaçlarının gerçekleştirilebilmesi, başarıya ulaşabilmesi bazı ilkelerin

bilinmesi ve dikkate alınmasına bağlıdır. Türk milli eğitimini düzenleyen genel esaslar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkeler Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde belirtilmiştir. Bunlar:

1. Özel eğitim gerektiren tüm bireyler; ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır.

2. Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitimine erken yaşta başlanır.

3. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan plnlanır ve yürütülür.

4. Özel eğitim gerektiren bireylerin, eğitim performansları dikkate alınarak, amaç, içerik ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitilmelerine öncelik verilir.

5. Özel eğitim gerektiren bireylerin, her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayacak kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır.

6. Özel eğitim gerektiren bireyler için, bireyselleştirilmiş eğitim plnı geliştirilir ve eğitim programları bireyselleştirilerek uygulanır.

7. Ailelerin, özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif olarak katılmaları ve eğitimleri sağlanır.

 

 

ÖZEL EĞİTİM NEYİ ÖĞRETİR?

 

Özel eğitim, genel eğitimden içerik yönünden farklılaşmaktadır. Olağan çocukların kendiliğinden edindikleri becerilerin büyük bir kısmını, yetersizlikten etkilenmiş çocuklara, yoğun ve sistematik biçimde öğretmek gerekmektedir. Giyinme, soyunma, yemek yeme gibi becerileri olağan çocuklar, yetişkinleri gözleyerek ve taklit ederek öğrenirler. Ancak çocuk yetersizlikten etkilenmişse bu becerileri tek başına öğrenemez. Örneğin; görme yetersizliğine sahip bir çocuk, görmesindeki sınırlılık ya da yokluk nedeniyle gözleme ve taklit etme becerilerini, sadece işitsel ve dokunsal uyaranlarla yapabilmekte; görsel uyaranları ise yetersizliğinden dolayı algılayamamakta ve dolayısıyla taklit edememektedir. Bu nedenle; giyinme, soyunma, yemek yeme, diş fırçalama gibi becerilerin görme yetersizliğine sahip çocuklara sistematik ve aşamalı bir biçimde öğretilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde zihinsel yetersizliği olan bir çocuk; duyu organlarında sınırlılık olmamasına karşın, bu organlarla almış olduğu uyaranları birleştirmede, saklamada ve geri çağırmadaki yani bilişsel süreçlerdeki yetersizliklerinden dolayı kendiliğinden bu becerileri öğrenemez. Bu becerilerin zihinsel yetersizliği olan çocuğa öğretilmesi gerekir.

Bunların yanı sıra, yetersizlikten etkilenmiş çocuklara yetersizliğin engelleyici etkilerini önlemek ya da azaltmak için yetersizlik alanlarına göre bazı becerilerin de öğretilmesi gerekir. Görme yetersizliği olan çocuklara Braille alfabeyle okuma-yazma öğretilmesi ya da işitme yetersizliği olan çocuklara işaret diliyle konuşma öğretilmesi buna bir örnektir. Özel eğitimin genel eğitimden ayrıldığı bir diğer nokta ise, içeriğin düzenlenişidir.

Genel eğitimde içerik; ortalama olarak çevredeki çocuklar için oluşturulan merkezî programlarla belirlenirken, özel eğitimde programın içeriğini, çocuğun gereksinimi belirler.

 

ÖZEL EĞİTİM NASIL ÖĞRETİR?

 

Özel eğitim, genel eğitimden kullandığı yöntemler, materyaller, programın uygulanması ve bireyselleşmiş tekniklerle de ayrılır.

Temel ilkeler açısından bakıldığında; özel eğitim öğretmeni de genel eğitimde görev alan öğretmenlerle, aynı öğretim yöntem ve stratejilerini kullanmaktadır. Tek farklılık; özel eğitim öğretmeninin bireyselleştirilmiş eğitim programlarını uygulamada kullandığı stratejilerdir.

 

 

ÖZEL EĞİTİMDE GÖREV ALAN ÖĞRETMENLERDE OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER NELERDİR?

 

En başta sabır ve özveri.Çünkü burada her çocuk farklıdır her çocuk için hazırlanan plan belirlenen hedeflerde farklıdır.Birçok işte çalışırken mesleği sevmek çok önemlidir ama bizim meslekte daha da  önemlidir.Özel eğitimde  öğretmen duyarlı olmak zorundadır.Çünkü özel çocukların velileri de özeldir.Bazen kelimeleri seçerken bile dikkatli olmak gerekebilir...

 

BİZLER DEVLETİMİZİN YÜKÜNÜ ALIYORUZ!!

 

 Devletimizin bir anlamda  yükünü alıyoruz.Elazığ'da toplam 10 özel eğitim kurumunda  355 çocuk özel eğitim alıyor.Hizmetimizi seve seve sunuyoruz kalite açısından hiçbir eksiğimiz yok diyebilirim...

Çocuklarımızın altına kadar seve seve  değiştiriyoruz inanın mutlu oluyoruz.Diyorum ya onlara göz kulak olmak bile bir hizmet..Tüm imkanlarımızı yavrularımız için kullanıyoruz.

Çocuklar buraya ilk  başladığında öncelikle kendini tanıyor.Özbakım, kendini ifade etme, okul öncesi çağ derken gelişmeye başlıyor.Sonuçta kendi kendini idare etmesi lazım..Böyle olursa ailenin yükü de hafifler.Mesela burnunu silmesi ,ayakkabısını giymesi, üstünü giymesi,tuvalet ihtiyacı bunlar çok önemli.

Aynı zamanda velilerede  özel eğitim veriyoruz,çocuklarını bırakıp beklerken onlar için özel kurslar ayarladık.Toplam olarak 59 bireysel eğitim veriyoruz.

 

Şu anda,Devletimizin  vermiş olduğu seansın bedeli 8 bireysel dört seanslı grup şeklinde.Ben inanın artık dakika hesabı yapmıyorum..Devlet özel eğitime muhtaç çocuğu devlet okuluna  gönderdiğinde servis parasını kendisi  veriyor.Ama özel eğitim olduğunda  karşılamıyor..Kendi cebimizden veriyoruz olsun yavrularımız mutlu olsun..Yemek yedirme mecburiyetimiz yok ama kıyamıyorum aç kalmalarına dayanamam...Onlar bize emanet..

Az ya da çok biz ne yiyiyorsak çocuklarımızda aynısını yiyiyor.

 

KURUMUMUZDA EKSİKLİKLER VARMI?

 

Devletin eğitime vermiş olduğu desteğin bedeli bunun çocuğun maaşıyla ilgisi yok bakım ücretiyle ilgisi yok.Milli Eğitim  toplu sms attığında veliler anlamadan hücuma geçiyor.Çocuğunuza destek eğitiminin verildiğinin bedeli beyan ediliyor  toplu msj atılıyor anne babalar yanlış anlıyor.Çocuğumun maaşını devlet size yatırmış verin diyolar anlamayanlar var...

Bunun yanı sıra okulumuzda halen doğalgaz yok bu civara gelmedi.Ve en önemlisi okulumuzun yolu asfalt yapılsa çocuklarımız ulaşımda problem yaşamaz..Binamıza yalıtım düşünüyoruz..Tabi ki bunların hepsi çocuklarımız için.Bunun haricinde çok şükür eksiğimiz yok..Bir de Milli Eğitim Müdürlüğümüz toplantılarına bizleri de dahil etse memnun oluruz..

 

ÇOCUKLARIMIZLA İLETİŞİM;

 

Down sendromlu çocuklarla iletişimimiz çok kuvvetli.Mesela yağmur yağdıktan sonra gökyüzünde ne çıkar diye sorduğumuzda  hemen gökkuşağı diyebiliyorlar yani sebep sonuç ilişkisi kurabiliyorlar artık..

Anneler babaların gözleri kesinlikle arkasında kalmasın...Çocuklar buraya  geldiklerinde değerli olduklarını hissediyorlar koşa koşa geliyorlar mutlular..Tabi ki,bilinçli anne babaların çocukları farklı oluyor daha gelişme gösteriyorlar.Bilindiği gibi eğitimde aile öğretmen ve toplum bu üç unsur çok önemli..

Hiç konuşması olmayan otistik çocuğumuz, birkaç basamaklı işlemleri çözebiliyorlar bu büyük bir başarı...Unutmayalım,sürekli eve kapanan çocuk bunalır gelişme göstermez..Bizler anne babaların da yükünü hafifletiyoruz.Telepati olarak biz bu hizmete girmedik Mutlu Yaşam Derneğinide  kurduk faaliyetleri yönetmeye başladık bilinçli öğrencilerimiz ailelerimiz üye oldu..Klüp kurduk özel telepati spor gençlik klübü 7 ilimize çocuklarımızı gönderdik sevinçleri herşeye değer..Çocuklar 5 yıldızlı otelde kalıyorlar arkadaşlarıyla öğretmenleriyle kaynaşıyorlar.Elazığdan 20 ye yakın sporcu gittik hiçbir problem olmadı çok şükür..

Bize düşen görev nedir onun bilincindeyiz,çocuğu büyütürken daha az yardıma nasıl getirebiliriz?Yarını bugünden daha nasıl mutlu olur?

Hayata bakış açımız bu olsun...İnancı olan insan gerekeni  yapar vicdanımız çok şükür rahat..Tabiki herkes bu işin biryerinden tutsa yardımcı olsa çocuklarımızın yarınları daha güzel olur....

 

ENGELLİ ÇOCUĞA SAHİP AİLELER;

 

Engelli çocuğa sahip ailelerin, özürlü çocuğundan gelecekte beklentisi, kendi kendine yeterli olması, iyi eğitim alarak yeterli duruma gelmesidir.

Ailelerin özür durumunu kabullenmesi zaman alabiliyor.Bazı öğrencilerimiz hafif düzeyde ve ailede bize destek olunca gelişimi daha kolay oluyor.Ama seviyesi ağır öğrencimizde aile problemi kabul etmiyor ''çocuğumun birşeyi yok''deyip hiçbir çaba sarfetmiyor böyle olunca çocuğunda eğitim düzeyi aksamış oluyor.

Şu bir gerçek, aile durumu ne kadar çabuk kabullenirse öğrenci eğitimden o kadar fayda görüyor.

 

SON OLARAK;

 

Toplumsal bilincimiz yükseliyor.Engelli bir çocuk dışarıda yürürken artık dönüp ona bakmayalım onu çok farklıymış gibi incelememize gerek yok..Onlar da toplumumuzun birer parçası..

 

Herşeyden önce samimi bir ilgi...Bir selam vermek,bir gülümseme,bir hazır bulunuşluk...Her birimiz kendi çevremizde gördüğümüz engelli bireylerle iletişim kurmalı ve yardıma hazır olduğumuzu uygun bir dille ifade etmeliyiz.'.Empati kurarak fiziksel ve ruhsal açıdan yaşadıkları sıkıntılar hakkında anlama çabası gösterelim.Engellilere ayrılmış asansörleri,tuvaletleri ''nasılsa boş''diye kullanmamalıyız.

Toplumun  uzatacağı   sıcak  bir  dost  eli  onların  iyi  hissetmesi  ve  içindeki  cevherin  ortaya  çıkması  için  çok  önemli.  Onların  herkes  gibi  normal bir hayat sürmeleri  ancak  toplumsal  duyarlılığın  oluşturulmasıyla  mümkündür. Unutmayalım,en büyük engel sevgisizliktir...

 

Bakmadan Geçme